Yayınlanma Tarihi: 23 Haziran 2011 — okunma
“Bu devirde saygı görebilmek için çakal olmak lazım, şehit yada gazi olmanın bir önemi yok..”
Yukarıda ki sözler bir Kıbrıs Gazisine ait. Ordu Muharip Gaziler Derneği açılış töreni 28-05-2011 Cumartesi günü, Durugöl Mahallesinde açıldı. Trabzon, Samsun, Ünye, Fatsa Şübelerinin başkanları ve gazi üyelerinin de katıldığı açılışta Ordu Valisi Orhan Düzgün, Ordu İl Jandarma Komutanı Albay İsmail Guzey, Ordu Belediye Bşk. Seyit Torun, Av. Murat Hazinedar ve Türkiye Muharip Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Şükrü Tandoğan başta olmak üzere birçok konuk katıldı.
Ordu Muharip Gaziler Derneği Kurucusu ve Yönetim Kurulu Bşk. Abdullah Eraslan yaptığı konuşmada, “şerefli bir günün anını yaşamak için buradasınız, Türk askeri dünyanın her yerinde, onurları ile savaşmışlardır. Bu derneğin açılışı için önce Garnizon Komutanına gittim, o beni Valiye yönlendirdi, Valimiz Ömer Adar Beye ve oradan Seyit Torun’a yaptığımız müracatta bize hemen yer gösterildi. Mevlana’nın bir sözü vardır; “çok insanlar gördüm üstlerinde elbise yoktu, çok elbiseler gördüm içlerinde insan yoktu”. Bu sözden hareketle, biz bu derneği hayata geçirirken hep değerli insanlarla karşılaştık. İşlerimiz çok kolay yürüdü. Biz, Muharip Gaziler, “canlı tarihler” olarak anılarımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hepiniz değerli vakitleriniz ayırdınız teşekkür ederiz” dedi.
Samsun Şubesi Bşk. Ahmet Diril konuşmasında; “şehitler ve gaziler vurulunca değil unutulunca ölürler….” Günümüzde modern bir dünyanın nimetlerinden yararlanıyoruz ancak geçmişle gelecek arasında köprü kurmakta zorlanıyoruz.Gençlerimize, Kıbrıs mücadelemizi anlatmak neredeyse imkansız, hatıralarımız unutulurken, tarihimizde kayboluyor….”
Konuşma sırası Tandoğan’a geldiğinde etrafa bakındım. Muharip Gaziler Derneği at kestaneleri ile çevrili yemyeşil bir açık alanın içinde minik sevimli tek katlı bir bina. Etraf sitelerle dolu. Kadınlar camlardan balkonlardan töreni izliyorlar. Çocuklar top oynuyor. Törene katılan genç sayısı çok çok az. Olanlar da büyük ihtimal gazilerin yakınlarıdır tabiki, ancak hepsi de can kulağı ile tüm konuşmaları dinliyorlardı.
Tandoğan, “Dernek asker kökenlidir. Tarihimiz önemlidir ve tarihte Melet Deresinden bu taraf, Ordu, Fatsa, Ünye halkı çok önemli bir zamanda Kuva-i Milliye için gerekli olan silahları iç kesimlere aktarmakla Kurtuluş Savaşı’na çok önemli bir katkıda bulunmuşlardır..Gençlerimizin tarihimizi öğrenmelerini ve bilmelerini amaçlamaktayız….”.dedi.
Ünye Şubesi Bşk Sn. Taşçıoğlu da törende idi. Konuşma sırası Seyit Torun’a geldiğinde alkışlar çok yoğundu. Belli ki çok seviliyor. Nasıl sevilmesin? Konuşmasında, “şehit ve gazilerimizle yeterince ilgilenmediğimizi düşünüyorum, onlar başımızın tacı. Ordu’da iki tane daha şehit ve gazi derneğimiz var, bir üçüncüsü için yer istendiğinde bu yer ile ilgili başka projemiz vardı ama önceliği muharip gazilerimize tanıdık ve yeri beğendikleri için kendilerine çok teşekkür ederim…” hani hep vardır bu durumlar ve birileri azıcık sızlanacak olsa, “size yer verdik daha ne, ne var” diye yüze ya da arkadan laf edilir ya, ilk kez böyle bir teşekkür duyuyorum, gerçekten. Sn. Torun devam ediyor, “…bu yeri beğendiklerine çok sevindik çünkü burada yorgunluklarını unutabilecekler…” gerçekten bulunduğumuz yer park gibi, nefes alma yeri. Apartman katları ya da izbe bir köşe değil.”…Misak-ı Milli sınırları içinde güvenle yaşıyorsak onların sayesindedir…” dedi.
Ordu Valisi Orhan Düzgün ise güzel bir haber verdi.; “her ilde Gaziler ve Şehit Aileleri için bir şübe açılacak. Kadrolar verildi. Çok yakında devreye girecek. Şehit ve Gazi ailelerinin sorunları ile dernekler haricinde ilgilenen resmi bir daire olacak artık.”
Bence bu gerçekten çok önemli bir gelişme. Hatta çok geç kalınmış bir uygulama fakat yinede çok büyük faydaları olacaktır, çünkü nerede ise tüm şehit ve gazilerimiz tatlı bir sitem içerisindeler. Çünkü gerçekten çok az ilgileniyoruz onlarla ve ilgilenmeyi bırakın yüzlerine karşı yapılan şakalar bile yenilir yutulur gibi değil. Gazilerimiz bu tür takılmaları anlatırken ben çok çok üzülüyor ve inanamıyorum, vatan için hayatını tehlikelere atmış bu insanlara saygı göstermeyi bilemiyorsak neyi biliyoruz?
Bir gazimiz kendi yazdığı kahramanlık şiirini duygulanarak okudu.
Törende Kore Gazileri; Necati Top, Osman Karagöl, Mevlüt Yiğit, Kore’den gönderilen “şeref madalyalarını” aldılar.
Ayrıca katkılarından dolayı, Prof. Dr. İsmet Dindar, İş Adamı Cevat Çelik, Bşk. Seyit Torun ve Sn Vali’ye plaket verildi.
Yazımızı Sn. Valimizin bir örneği ile tamamlayayım.”Soruyorum insanlara, sağlıklı bir vücutla makul bir hayat mı sürmek istersiniz, yoksa bir kolunuz, bir bacağınız noksan olarak Boğazda bir yalıda mı yaşamak istersiniz? Herkes il örneği tercih edince diyorum ki, bakın işte o insanlar vatan için bizler için gazi oldular, vücutlarının bir parçasını kaybettiler onlara minnet borcumuz var bunu unutmamalıyız….”
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.