Yayınlanma Tarihi: 16 Mayıs 2010 — okunma
Ünye Belediye Sineması’ndaki kongreye giden Ünyelileri Saadet Partisi İlçe Başkanı Av. Veysel İlhan çok güzel tanımladı konuşmasında.
“Bu gece burada bulunanlar, Ümmet Kandoğan için yaptığımız davete icabet ettiler. Ayrı görüşten insanlar çoğunlukta bu salonda. Hatta Saadet Partililerden daha fazladırlar.”
Salonda bulunanlar, hem yıllar önce gözyaşları ile uğurladıkları kaymakamlarının konferansını dinlemek, hem de hasret gidermek üzere oradaydılar.
Sn. Ümmet Kandoğan Ünye’de çalıştığı yıllarda hem halka çok yakın olmuş, hem de kendisini çok sevdirmişti.
Ben de 1999-2000 ve 2001’de yaptığım sergilerde kendilerinden çok destek görmüştüm. Hatta bugün müze-ev olarak değerlendirilen eski Türk evi için, o yıllarda öğrencilerimle Ünye Yerel Tarih Grubu olarak 2500 imza toplamış, kendisine iletmiştik.
Evi görüp çok beğenen Sn. Kandoğan ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bu evin restorasyonu için maddi destek çıkartmayı başarmış, proje ile ilgilenen olmayınca para geri gitmişti. Kendisi buradan tain olmuş. Belediye başkanı seçimleri ile başkan değişmiş, o hır gür içinde bizi aşan bu proje yatmıştı. Şimdi yeniden hayata geçti.
Halka yakın, güler yüzlü, dürüst ve çok çalışkan Sn. Kandoğan’ı, SP iyi değerlendirecektir. Konferansta belediye sineması yavaş yavaş da olsa doldu.
Bayanların ayrı oturduğu toplantıya birkaç cep telefonu eşlik etti. Neyse, gece insanların iletişimi daha az oluyor demek ki.
Fakat belediye sinemasının zemini bir felaket. İnsanların ayak sesleri oradaki tüm toplantıyı berbat ediyor. Aslında salon gayet güzel, geniş, ferah. Ses düzeni, zemin ve koltuklar düzenlenmeli. Konuşmacılara ayıp oluyor. Tiyatro olunca da çok ayıp oluyor. Ayrıca geç kalma alışkanlığımıza tuz biber oluyor.
Bu arada bir gazeteci arkadaşımızın iki kişi yardımı ile salona gelmesi çok üzdü beni. Ama kendisini takdir ettim. Salona mutlaka asansör bir şekilde yapılamaz mı?
Toplantıya olan ilgi Ünyelilerin ne vefalı olduğunu gösteriyordu bir kez daha. Sn. Ümmet Kandoğan da Ünye’ye karşı vefalı idi. Karşılıklı vefa ne güzel.
Toplumsal Cinsellik
Sn. Ayşe Yalın’ın “Haznedar Konferansları” adıyla seri hale getirdiği etkinliğin bu seferki konusu idi başlığımız.
Bir güzel konferans ki anlatılmaz. Ayşe Hanımın arkadaşları ve eşleri birlikte, bir Ünye buluşması ve konferans. Baharın güzel günleri bir yandan. Bir taşla iki kuş.
Kim ne derse desin, bayanların bulunduğu her yer bir başka sıcak oluyor. Sunumları da öyle.
Ev gibi. Ev sohbeti gibi. Sn. hocamız çok sakin. Güler yüzlü. Arkadaşına, arkadaşlar ile konuk olmanın sevincini taşıyan sempatisi ile doldurdu salonu.
Salonda bulunan Ünyeliler mutlaka çok iyi niyetli ama ilk kez böyle bir şey yaşıyorum. Cep telefonları susmak bilmedi.
Hani dalgınlıktır unutulur. Ama bir başka telefon çalınca hatırlanır, sessize alınır. Kâbus gibiydi. Sn. Yalın Ünyelilerin orada bulunmasından çok memnun ancak susmayan telefonlar yüzünden de tedirgin. Ama tek kusur buydu.
Oysa yapılan çok güzel bir etkinlik. Konu çok çok önemli. Hatta tabu olan cinsellik. Toplumun cinselliği nasıl etkilediği. Güzelde sorular geldi Ünyelilerden.
Diyorum ya vakit yok diye, benim için öğle arasıydı. Ders arası konferans yani. Vaktim doldu, erken kalktım. Oysa hiç sevmem, hiçbir konuşmasının konuşmasını yarıda terk etmeyi. Tadı damağımda kaldı. Ama bir buçuk saat bu konu için çok azdı aslında.
Hocamda biraz girişi uzattı. Yine anlatılmalı bu konu. Hem de böyle güler yüzlü, sıcacık ortamlarda…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.