Soykırım Konusu Habertürk’deki Gibi Sabahlara Kadar Tartışılmalıydı

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Görüşülüp karar alındığında ve “Evet” soykırımı tanıyoruz kararı çıktığında bu konu ile daha çok uğraşacağız.

Aslında gündeme geldiği ilk andan itibaren bu konu üzerinde daha çok konuşulmalı ve tartışılmalı idi.

İki toplum bir ara yüzyıllarca yaşamışsa ve Osmanlı toplumunda henüz “Türk” olma bilinci yok iken sadece “din” ayrımında “gayri Müslim” olar Ermenilerle Türkler, birçok ortak noktada birleşirken, birçok noktada da ayrılmaktadır.

Türk Tarih Kurumu, basın, bu konuyu tüm tarihçilerle (herkesin söyleyecek sözü vardır) sabahlara kadar, gazetelerde çarşaf çarşaf tartışmalıydı.

Tabi ki her şey geçmiş değil. Bundan sonra da tartışmalı.

Belgelerle olaylar, nedenleri ve gelişmeleri ortaya konulmalıdır.

Habertürk’de “Tarihin arka odası” sabahlara kadar sürmektedir.

TV’ler binlerce saati saçma programlarla dolduracaklarına, bu tür eğitici programlarla neden zaman ayırmazlar.

Çünkü halkımızın çoğu “soykırım” nedir, ne değildir bilmiyor.

Ama tarih konularına insanların ilgisi ortada.

TV eğlence aracı değil sadece. Eğlence tabi ki olacak ama bu kadar etkili iletişim aracı, halkında eğitilmesinde kullanılabilir.

En azından sosyal konularda.

Ama artık bu yönde yayınlarda oldukça fazla ve çok güzel.

Yinede “soykırım” konusunda, dünyaya hesap verecek bir konuma düşmeden biz daha çok, daha çok, durmadan, bıkmadan usanmadan anlatmalıyız.

Rusya ile Osmanlı siyaseti, Doğu sınırlarımızı belirleyen gelişmeler, Kasr-ı şirin antlaşmasından, Moskova, Kars antlaşmalarını anlatmalıyız.

Birinci Dünya Savaşı’ndan Rusya’nın çekilmesi, Bolşevik ihtilal ile S.S.C.B’ni kurması, sonra da Kafkas hâkimiyeti anlatmalı.

Bu hâkimiyet çerçevesinde orada Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan Devletlerinin kuruluşu ve S.S.B.C’ye katılışı.

Bu çerçevede Azerbaycan Türklerinin yaşadıkları anlatılmalı.

Ermeni milletinin geçmişi ve Ermenistan Tarihi anlatılmalı.

Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı Rusya gözetim ve denetiminde işgali ve Azeri Türklerinin yaşadıkları. Hala kanayan yarası anlatılmalı.

20 Ocak (20 yanvar) acısı nedir anlatılmalı.

Bu çerçevede bugün Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan arasında ki siyasi kördüğüm, uzun uzun tartışılmış, bütün taşlar eteklerden dökülmüş vaziyette, Azeri Türklerinin de en azından haklı seslerini duyurup, içlerine sinen bir çare ile bu coğrafyaya merhem olmalıdır.

Azerbaycan, Türkiye’ye büyük bir güceniklik içinde, Ermenistan ya da ABD lobisi “soykırım” tasarısını geçirmek üzere.

Biz hiç değilse tartışalım. Bu konuyu önce tartışarak, sonra belgelerle, sonra uzmanlarla, sonra siyasette en sonra da ekonomi ile çözelim.

Çünkü dünyanın ekseni ekonomi. Aman “tek millet, iki devlet” diyen Azerbaycan’ı gücendirmeden.

Dost sağlık gibiymiş, kıymeti kaybedilince anlaşılırmış.

İtibarımızı, dostumuzu biz koruyacağız.