Yayınlanma Tarihi: 12 Kasım 2014 — okunma
Günümüzde yaşanan gelişmeler enerji kaynakları için, doğal olarak en başta da petrol ve doğalgaz için rekabetin yine sert biçimde sürdüğünü gösteriyor.
Geride bıraktığımız yüzyılda olduğu gibi süper güçler arasında büyük savaşlar çıkmıyor. En azından şimdilik.
Ama enerji kaynakları için rejimlerin yıkıldığını, ülke işgallerinin yaşandığını görüyoruz. Enerji kaynaklı jeostratejik üstünlük mücadelesinin, bazı bölgelerde zaman zaman etnik ve dini çatışmalar üzerinden yürüdüğü de dikkatli gözlerden kaçmıyor.
Bu bağlamda, Hazar petrolü ve doğalgazı ülkenin birbirleriyle ilişkilerini belirlemeye, yeni ittifaklar ve düşmanlıklara yol açmaya devam ediyor. Enerji kaynaklı politikalar sınırlarımızın dibinde ateş hatları oluşturadursun, çok daha uzak bir ülke olan Küba’nın zoraki düşüşten aldığı derslere bakalım. Fosil yakıtlar her zamankinden çok daha kısıtlı bir kaynağa dönüşerek ekonomileri tehdit ediyor ve aynı zamanda emisyonlarıyla iklim değişikliğine sebep oluyorlar.
Küba’nın odağı ekonomik büyüme ve tüketim yerine insanı ihtiyaçlarının karşılanması yaklaşımı, dünyanın “enerji-tüketim” sarmalında önemli bir alternatif oluşturuyor.
ABD’nin 1960’dan bu yana Küba hükümetini istikrarsızlaştırma politikası Küba’yı ciddi bir petrol, ilaç ve yiyecek kıtlığına uyum sağlamaya zorladı. 20 yıldan fazla süren yokluk dönemin sonucunda Küba şimdi çok kısıtlı fosil yakıt kaynağıyla ayakta kalmayı ve gelişmeyi başarmış bir ülke olarak karşımızda.
Neler Yaşadılar?
*Günde 16 saatlik elektrik kesintileri sıradan hale geldi
*Yakıt sıkıntısı insanları yürümeye ve bisiklet kullanmaya mecbur bıraktı.
*Ortalama yetişkinler 5-6 kilo kaybetti. Yani zorunlu olarak zayıfladırlar
*Bu sıkıntılı dönemde “insani bir sağlık felaketinin ortaya çıkması, gelişkin bir sağlık sistemiyle önlendi”
*İskan ve ulaşım ertelendi. Yeni inşaat sayısı hızla düştü
*Yolcu taşımacılığı %38 oranında düştü. Mal ve eşya nakilleri dahi kısıtlandı.
*Yetişkin çocukların aileleri ile uzun süre yaşama sıradan hale geldi
*Kamyonlar otobüse dönüştürüldü ve at arabası iki tekerlekli hafif araç ve el arabası kullanımı yaygınlaştı.
*Otostop mecburi hale geldi, devlete ait araçların otostopçuları almaları zorunlu hale geitirildi.
*Ulusal hükümet tarafından yaygın bir taksi sistemi oluşturuldu.
*Krizden önce tarım sektöründe 1.3 milyon ton fosil yakıt bazlı gübre kullanılırken, krizden sonra gübre kullanımı 160bin tona düştür.
*1993-1995 yılları arasında, hükümet “yiyecek” politikasının “milli bir felekate” dönüşmemesi için (kadın, çocuk, yaşlı ve hamilelere) getirilen karne sistemi öncelikli uygulandı.
*Küba, kimyasal girdilerin eksikliği, yakıt, elektrik ve makine yetersizlikleriyle başa çıkmayı sağlayacak zirai teknikler geliştirdi.
Bunlar arasında organik gübre, çift süren öküzler, karışık ekim ve tarım zararlılarıyla birlikte biyolojik mücadele yöntemleri geliştirildi.
İyi eğitimli bir köylü sınıfa dayalı, istikrarlı bir kırsal sektöre sahip Küba tarımının günümüz Latin Amerika’sında bir benzeri daha yok.
Küba’nın Enerji Tepkisi
ABD, fosil yakıt enerjisini Küba’ya sevkiyatını 1959 yılından bu yana kesti.
Küba’da elektriğe erişim oranı 40 yılda %56’dan %5’e yükseldi.
Küba Elektrik Tasarruf Programı ve Milli Eğitim Bakanlığı Elektrik Tasarruf programları birleştirilerek enerji eğitimi başladı. Enerji eğitimi alan çocuklar bütün ailelerini ve kültürlerini etkilemiş oldular.
Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle aşırı iklim olaylarının tehdidi altındaki Küba, fosil yakıtlarının hem kıtlığının hem de aşırı kullanımının sonuçlarının farkında.
2005 yılında enerji devrimi doğrultusunda neredeyse tüm evlerin ampulleri değiştirildi, hatta 3,5 milyon düdüklü tencere bile dağıtıldı.
Uygulanan bir tarifede halkın enerjiyi doğru kullanmasını sağladı ve 100kw saate kadar elektrik tüketimi çok düşük olmasına rağmen daha üstü çok pahalı satıldı.
Küba’da verimsiz çalışan 11 büyük termik santrali yerine, “yaygın elektrik üretimi”ne geçildi. 1854 adet dizel ve full-oil mikro santral kuruldu.
Küba’nın bugün ve gelecekteki enerji tabanının önemli bir üyesi, rüzgar çiftlikleri ve hidroelektrik enerjisi, fotovoltaik güneş panelleri ve güneş su ısıtma biyogaz ve şeker kamışından, biokütle gibi sürdürülebilir yaygın enerji üretimine geçilmiştir.
Küba, enerji talebini düşürme stratejileri paylaşmakta Kübalılar dünyanın geri kalanındaki insanlara kıyasla %43 daha az enerji sağlıyor. Her yıl %44 daha az CO2 salımına neden oluyor.
Amerikalılar ile kıyaslandığında %4 daha az enerji harcıyorlar.
Sanayileşmiş ülkelere kıyasla, Kübalılar çok daha az mal mülk sahibi; fakat ülke çapında yüksek eğitim ve sosyal hizmet kalitesinden ödün verilmediği için Kübalılar sosyal sermaye ya da toplumsal aidiyet hissi gibi değer kaynakları açısından çok daha zengin.
Tony Juniper (will 2012 be the your of the)
Küba’da İnsani Gelişim ve Hayatta Kalabilirlik
*1960 yılından beri Küba sosyal hizmet kalitesinden ödün vermedi.
*Enerjisinin çok daha büyük bir kısmını insani gelişim ve sosyal sermayeye adadı.
*Yüksek kaliteli ücretsiz sağlık hizmeti Küba devriminin temellerinden birisi.
*Kırsala tüm hizmetler taşınır ve halkın tamamı sosyal ve kitlesel örgütlenmeler yoluyla bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için iş birliği yapar.
*Bu kararlılık Küba’yı dünyanın kişi başına en çok doktor düşen ülkesi yaptı. Bu oran ABD’de 2,67 Küba’da 5,9’dur.
*Küba, halk sağlığının yüksek maliyetli medikal sistemlere bağımlı olmadığının en önemli örneği.
*Küba ayrıca anne-çocuk sağlığı konusunda uzmanlaşmış durumda
“Çocukları kurtar” adlı kuruluşun 2012 tarihli raporunda 165 ülke arasında Küba Anne Sağlığı 11., kadın sağlığında 12. Olmuştur.
*Küba, kıtanın bilim insanlarının %11’ine ev sahipliği yapıyor.
*Dünya bankasının bir çalışmasına göre Küba2!nın eğitim karnesi fevkalade.
*Yetişkin okuryazar oranı %100.
*Bölgesel araştırmalarda, fen ve matematikte Kübalı öğrenciler 1.
*Küba kendine has tarım şekliyle çok başarılı. Küba’da ki çiftçiler ve bahçıvanlar çok iyi eğitimlidirler.
*Şehir çiftlikleri ve bostanlar Küba’nın tarımsal sisteminin önemli bir parçası haline gelmişlerdir.
*Küba sebze üretiminde “sentetik kimyasal” kullanmamaktadır.
*Küba, Karayip’i ve Latin Amerika’da en iyi gıda üretimi performansı sergileyen ülkedir.
*Küba tüm başarılarına, İMKB Dünya Bankalarının desteği olmadan ulaşmıştır.
Çok sayıda bilim insanı ve iyi eğitimli iş gücü, farmakolojik araştırma ve teknoloji üretebiliyor.
*Küba’da bebek ölüm oranı binde 4.8 ABD’nin binde 6.06’dır.
*Küba’da obez %11.8, ABD’de %35,7’dir.
*Küba kişi başına geliri oldukça düşük buna karşın materyalist olmayan yaşam kalitesi mükemmele yakın.
*Küba, özel döneminde ücretsiz eğitim, yaşlıların bakımı, temel gıdalar ve ücretsiz sağlık hizmetleri gibi insani hizmet programlarını devam ettirmeyi başarmıştır.
*Kübalılar çok küçük evlerde yaşarlar. Küba nüfusunun %10’undan azı özel araca sahiptir.
*Çok nadir uçağa binerler.
*Kübalılar sağlık sigortası iptali korkusu yaşamazlar.
*Çocuklarının, borç yükü altına girmeden iyi bir eğitim alacaklarını bilirler.
*KÜBALILAR BOĞAZLARINA KADAR BORCA BATMIŞ DURUMDA DEĞİLLER.
*Aç ve evsiz kalmayacaklarını bilirler.
* “Küresel enerji devrimine ihtiyacımız var.” Ancak gerçekleşebilmesi için de BİLİNÇ DEVRİMİNE ihtiyacımız var.
“İnsanlık, Küba örneğinden ders çıkarabilirse KAYNAKLARI KISITLI BİR DÜNYADA hayatta kalmayı ve hatta gelişmeyi dahi başarabilirler” dersini çıkartabiliriz.
Fidel Castro, “tüketim temeli toplumların, türümüzün ihtiyaç duyduğu kalkınma ve korunmanın gerektirdiği doğal kaynakları ve enerjiyi korumaya uygun olmadığını” söylemiştir.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.