Yayınlanma Tarihi: 16 Mart 2016 — okunma
Fındık fiyatlarında yaşanan gerginlik ve tartışmalar sonrası “günah keçisi” ilan edilen İtalyan Firma Ferrero ile şimdide iyi tarım uygulamalarında gerginlik başladı. Ünyeli çiftçilerle bir araya gelen Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, üreticilerin yabancı firma yetkililerini bahçelerinden kovmasını istedi.
Ünye’de iyi tarım uygulamaları ve küllenme hastalığına karşı düzenlenen bilgilendirme toplantısında, ilk konuşmayı Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman gerçekleştirdi. İtalyan firma Ferrero ile savaşacaklarını belirten Sarıkahraman, üreticilerin yabancı firmalardan bahçelerine gelen kişileri kovmalarını istedi.
Sarıkahraman; “Biz 25 – 30 dönümden aşağı olanların çok katılmasını istemiyoruz. Çünkü keşif masrafınızdan sonra elinizde bir şeyler kalsın istiyoruz. Bizim 8 tane Ziraat Mühendisi tarım danışmanımız var. Hedefimiz, her danışmanda kanuni sınırlama olan 60 çiftçiyi iyi tarımcı yapmak istiyoruz. Dolayısıyla 60 tane iyi tarımcı 600 kişiye örnek olabilecek. Türkiye zor dönemlerden geçiyor. Bununla birlikte Türkiye’de yabancı bir firma fındık mahsulümüzü tekeline geçirdi ya da geçirmeye çalışıyor. Onlarında bizim Ziraat Mühendisi arkadaşlarımız gibi sözde tarım danışmanları var. İçimizde o firma ile de anlaşma yapan üreticilerimizi tespit ettik. Biz bu üreticilerimizle yollarımızı ayıracağız. Fındığımızı bize acımadan gasp etmeye çalışan bu firma ile biz savaşacağız. Sizlerden rica ediyorum bu yabancı firmanın elemanlarını size geldiklerinde kovun. 2 tane çuval vereceklerine 
vermesinler, fındığımıza biz sahip çıkarız. Bu yabancı firmanın oyunudur. Bizim fındığımızı 12 Lira’dan 8,5 – 9 Liraya düşerken bu bir oyundur ve biz bu oyuna gelmeyelim. O yüzden sizlerin yardımına ve beraber çalışmaya ihtiyacımız var” dedi.
Toplantıda küllenme hastalığına ilişkin bilgiler veren BASF Ziraat Mühendisi Muammer Kanbolat ise hastalık sebebinin küresel ısınmadan kaynaklandığını ifade ederek; “Aslında küllenmenin asıl nedeni küresel ısınma. Arabaların karbondioksit gazı, kullandığımız parfümler, fabrikalardan çıkan zehirli gazlar bunların hepsi ozon tabakasının zedelenmesini ve delinmesini sağlıyor. Ozon tabakası ne işe yarıyor dersek, güneşin gönderdiği bize gelen ışınlarını süzerek bize zararsız hale getiriyor ve biz 
gittikçe bu ozon tabakasını delmeye başladık. Bunun sonucunda güneş ışınları zararlı hale gelmeye başlıyor ve insanlarda cilt kanseri, iklimde değişkenlik ve kaymalara neden oluyor. Bunun sonucunda belirli olanlar çölleşme başlıyor, buzullar eriyor ve daha fazla buharlaşma oluyor neticesinde ise küllenme oluyor. Türkiye Dünya’da yer küre üzerinde Ekvator’da bulunuyor. Bunun neticesinde Türkiye’de ılıman iklim görünüyor. Ilıman iklim şartlarında biz dört mevsimi gerçek olarak yaşayan bir ülkeyiz. Alt tarafımızda Afrika, Irak, gibi ülkeler var be bu ülkelerde çöller bulunuyor. Hiç duydunuz Türkiye’de çölleşme başladığını? Dünyanın sıcaklığı arttıkça ve iklimler değiştikçe Güney’den Kuzey’e bir kayma başlıyor. Küllenme ise aslında karasal olan ve Akdeniz İklimi hastalığıdır, artık Karadeniz’e de gelmeye ve taşınmaya başladı. Çünkü Kuzey’den Güney’e iklim değişiyor. Buda artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını gösteriyor. Belki bizler görmeyeceğiz ama 150 – 200 yıl sonra mutlaka torunlarımız görecektir. Karadeniz’de tamamen Antalya iklimine sahip olacak. Bu yüzden bu bölgede artık ağaçlarda bazı meyveler dışında bir şey yetiştirmek mümkün olmayacak. Sonucunda deniz aşırı yükseliyor, aşırı yağışlar oluyor, sağanak süren yağmurlar toprağı ıslatıyor ve toprağın suyun altına geçmesini önlüyor. Bundan sonra ise kızgın güneş ve aşırı buharlaşma ile bitkiye bulaşmaya başlıyor. Yavaş yavaş bitkinin savunma sistemi çökmeye başlıyor ve mikroplar küllenme ile beraber bulaşmaya başlıyor” dedi.
