Yayınlanma Tarihi: 9 Haziran 2017 — okunma
Sürekli bir bahane buluyorlar, Mısır – İsrail savaşı İran- Irak savaşı, Körfez savaşı, Arap Baharı, Kuveyt Krizi, bitmeyen İsrail – Filistin savaşları ve Afrika’daki Müslüman ülkelerin su bulamazken silah yatırımları vs.
Şimdi tutmuşlar Katar Krizi birbirlerini suçlamaya. Yahu kim haklı olursa olsun sonuç olarak İslam dünyasının en fazla huzura ve barışa ihtiyaç duyduğu günlerde yeni krizler kapıya dayanıyor, biri bitmeden biri başlıyor. Bütün bu huzursuzluk ve kan gölüne dönmenin bana göre tek suçlusu olan İsrail ve Yahudi dünyası olayları uzaktan kıs kıs diye gülerek izliyor. Bir Allah’ın kulu da ondan söz etmiyor. Sözüm ona kendini Müslüman addeden terör estiren örgütler İsrail’den hiç söz etmiyor Yahudilere saldırmıyor, Müslüman’ız deyip Müslüman kanı döküyor.
Ben karışık bilgilerle, farklı örneklerle kafa sulandırmadan net konuşurum. Arap dünyasının ve İslam ülkelerinin tek kurtuluşu Laik Cumhuriyet olan Türkiye’dir ve dolayısıyla başkan yetkileriyle donatılmış onun lideri R. Tayyip ERDOĞAN’dır. Onun içindir ki EVET-HAYIR referandumunda Amerika’sı Rusya’sı ve en ateşli olarak da Avrupa’sı çatladılar, patladılar Hayır propagandası yaptılar. Oradan netice alamadılar şimdi başka enstrümanlar, başka senaryolar peşindeler. Yakın tarihte İslam dünyasında huzur hayalden öte bir şeydir ama orta ve uzun vadede göreceksiniz Türkiye’nin bölgede ki etkinliği kendini hissettirecek, oralara yapılan maddi manevi yatırımlar meyvelerini vermeye başlayacaktır. Engel gördüğüm tek ülke ne İsrail ne Amerika nede Avrupa’dır. Tek engel yine Müslüman olan İran’dır. İran Şia mezhebini bölgeye hâkim kılmak için çok acımasız davranmakta kan dökmekten çekinmemektedir. Şayet Türkiye İran ile kendine ortak bir yol çizebilirse diğer süper güçler Avrupa vs. kesinlikle bu yolda sorun teşkil etmeye güçleri yetmez.
Bir önceki yazımın başlığı CICIK TÜRKİYE idi. Evet aynen öyleyiz, geleceğin lider İslam ülkesini, İslam Dünyasının liderini görenler şimdi içinden çıkılmaz bir telaş içindeler. Türkiye’yi hepten dışlasalar orta ve uzun vadede felaket yaşarlar, yok yakın dursalar felakete katkı yaparlar. Nasıl karar verecekler gelde merak etme. Aslında bu gelişmelerden bu gidişattan iç muhalefette payını alıyor. Onlarda farklı bir telaş içindeler. Parti içi çalkantılar artacak, onlarda mecburen güçlü yapılandırmalara gideceklerdir. Mevcut halleriyle yok olmanın eşiğindeler, onlarda farkındalar. Kılıçdaroğlu, Bahçeli bu halleriyle ne kadarlık bir toplum desteğine sahipler. Sakın aldanmasınlar %49’luk oyu birlik olmadıkça rüyalarında bile göremezler. Bir MHP-CHP koalisyonu olamayacağına göre güçlü bir lider çıkartmak zorundalar, oda ne kadar olur bekleyip göreceğiz.
Son Not: Arda Turan sen Milli Takımı bırakamazsın o seni bırakır, ayrıldım diyebilirsin kelimeleri doğru kullanalım. Sen milli değilsen nesin? İyi düşünmen gerek.
Sağlıcakla Kalın…