Suriye’de İşimiz Zorlaştı

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

“ABD Suriye’deki askerlerini çekiyor” cümlesini doğru algılamak lazım. Zira Askerini çekse de ABD Suriye’den asla çekilmez. Unutmayalım ki “Irak’tan çekildik” dediklerinde nasıl bir çekilme olduğunu kısa sürede anladık. Hakeza Afganistan’dan kısmi çekilen ABD oralarda neler yaptı, neler yapıyor hala izliyoruz.

Demokrasi, barış söylemleri ile bir Ülkeye giren ABD, orada yeteri kadar nifak tohumu ekip belli sayıda terör grupları oluşturduktan sonra çekilir ve “hadi artık siz birbirinizle yıllarca savaşmaya devam edin” der gider. O kendi oluşturduğu gruplara da silah satmaya devam ederken diğer yandan o Ülkenin doğal kaynaklarını sömürmeye devam eder. Bu kısır döngü Arap dünyasında böyle sürüp gider. Arap Baharı diye alkışladıkları eylemler hangi Ülkeye demokrasi ve barış getirdi? Hepsi kan ağlamaya devam ediyor.

Biz bugünkü konumuza Suriye’ye dönelim. ABD Askeri gerçekten çekiliyor olsa da geriye mayın tarlasıyla, bubi tuzaklarıyla dolu bir saha bırakmakta. Türkiye’ye buyur demektedir. Biz mevcut rejimin elinde olan toprakların dışındaki her alandan sorumlu durumda kaldık. Türkmenler, Araplar, Kürtler hepsi gözümüzün içine bakıyor buna karşılık DEAŞ, YPG-PYD, PKK ve diğer irili ufaklı gruplar bize karşı duruyor. Bu terör örgütlerinin hepsinin ne olduğu biliniyor? TSK hepsinin hesabını mutlaka yapmıştır ama burada dikkat edilmesi gereken başka sorunlarda var. Diyelim ki ABD Askeri’nin tamamı çekildi gitti. Orada Avrupa bayraklı başka askerler de var onlar ne olacak veya ne yapacak daha bu soruya cevap veremeden bir başka Ülke daha sahada hakimiyet kurmaya çalışıyor.İran bizimle hareket ediyor görünüyor ama Amerikan hakimiyetini,İsrail’in emellerini engelliyorum diyerek tahminen 70.000 askeriyle Suriye’de bende varım diyor,İran ile nasıl bir mutabakat yapılır, nasıl bir anlaşma yapılır bende gerçekten çok merak ediyorum.Kaldı ki Rusya’yı daha hiç konuşmadık ilk bakışta ABD’nin çekilmesiyle rahatladık gibi görünse de aslında bu çekilmeyle çok daha zor şartlar altında kaldık diye düşünüyorum. Bizim amacımız Güney sınırımızın emniyet için derinliği 30-50 km olan bir sınır hattı oluşturmaktı bunu yapar dururduk ama şimdi yapacağımız harekatla sorumluluk alanımız çok genişlemiş oldu.Bundan sonra geri dönüş olmayacağına göre tek çare Rusya ve İran ile dengeli ve sorumluluk paylaşarak hareket etmeliyiz, büyük ihtimalle Dış işleri Bakanı da Rusya ziyaretinde bu konuya değinecektir. Zor ve meşakkatli bir döneme giriyoruz, Allah yardımcımız olsun.

Sağlıcakla Kalın