Yayınlanma Tarihi: 8 Ekim 2011 — okunma
BİLGİSAYARINIZIN İÇİ BOŞALABİLİR.
Takvim gazetesinde 18–09–2011 tarihli bir haber başlığı aynen şöyle ” Tamirci de kaybolan ayakkabı için 6bin TL. Ceza”.
“Bir ayakkabı için 6 bin TL ceza olur mu?” diyebilirsiniz fakat tamirde ki bilgisayarınızın içinde ki her şey silinirse bunun cezası ne kadar eder dersiniz?
İyice bir düşünün bakalım. Tamirde kaybolan, herhangi bir kişinin ayakkabısı değil de, sizin bilgisayarınız kaybolsa. Yerine haydi size yeni bir bilgisayar verilse, karşılar mı kaybınızı. Ya kaybolan çalışmalarınız, kayıtlarınız, fotoğraf, hatta yazılarınız, bilmem kaç yıllık çalışmalarınıza kaç lira fiyat biçebilirsiniz.
Ya da çok pahalı alınmış bir takımınızı kuru temizlemeye bıraktınız. Ufacık bir leke için. Almaya gittiğiniz de bir de baktınız ki takım tanınmayacak, giyilmeyecek halde, nedir durumunuzu karşılayacak çare?
Bu arada orijinal(faturası var) çok pahalı telefonunuzu düşme sonucu arızalandığı için tamire bırakır, ya da bölge servisine yollarsınız. Telefon tamir edilemeden geri gelir ve tüm parçaları hatta dış kaplaması dahi sahtesi ile değiştirilir, size kargo ile gelmiş ise teslim alırsınız. Açtıktan sonra hiçbir savunmanız kalmaz. Açmadan da içindeki ne durumda bilemezsiniz.
Elektronik eşyanız arızalanır, “parçası değişecek derler” gerçekten gerekli midir? Size bırakılan sizin makinenizin mi yoksa başka bir parça mıdır? Ya da parçası yok” yenisini almanız gerekli denir. Gerçek mi değil mi? Bilemezsimiz.
Bir yarışmaya eser gönderirsiniz, teslim alma sözleşmesi yoktur ve eseriniz yarışmada mı, çöpte mi, ya da başka ellerde mi? Bilemezsiniz.
TESLİM ALMA SÖZLEŞMESİ MUTLAKA YAPILMALI.
Yukarıda saydığım sorunları bir bir yaşadım. Ve çaresizlikten çatladım. Bilgisayarda ki kayıtlara on iki formata kadar ulaşılması mümkün. “Ulaşın eski bilgilerime teslim edin” diyorum, hiçbir şeye ulaşamıyorlar. “Yoktu bir şey diyorlar.” Tüketiciler derneğine şikâyet etsem de ispatlayamayacağım. Tabii ben çok kısa keserek anlatıyorum ve bu işyeri Hükümet Caddesi’nde, üstelik tanıdık, üstüne üstelik de yıllardır bilgisayarım oraya gider. N e oldu dersiniz. Yanlışlıkla silinen geri getirilebilir. İki tane har disk vardı, birisi tamamen boş. Mümkün mü? Değil ama baştan sözleşme ile hart diskler ne ölçüde ne gibi bilgilerle dolu belirtilerek, karşılıklı imzalarla teslim edilseydi bak bakalım boş hart disk verebiliyorlar mı size?
Kuru temizlemede ki takım için ”kusura bakmayın” dediler. Sadece temizleme masrafını ödemedim. Takım bitti. Çöpe. Suç kumaşta imiş, kumaş hassasmış.
Anlatmakla bitmeyecek sorunlar. Hep ürün sahibi mağdur. Bir nevi şansınıza, bahtınıza tamirat işi
Oysa arızalı ürün bir sözleşme ile teslim edilse ve olası olumsuz sonuçlar da tespit edilerek(örnek, leke çıkmayabilir, kumaş deforme olabilir vb) her iki taraf imzalasa en azından sorun ortaya çıkınca haklı ve haksız netleşmiş olur.
Örneğin eviniz boyatıyorsunuz, usta başta seçtiğiniz rengi tutturamadı, ya da ısmarladığınız mobilya, fayans başka renk geldi ne olacak. Beyaz mobilya ısmarlıyorsunuz, siyah geliyor. Haklılığınızı ispatlayamıyorsunuz.”Siz siyah dediniz” diyorlar. Oysa iki tarafında şartları belirleyerek imzaladığı sözleşme olsa.
Sizlerde, kim bilir ne sorunlar yaşadınız. Gelişmiş ülkelerde bu sistem var ve uygulanıyor diye değil, çok zaruri olduğu için gelin “müşteri hizmetleri sözleşmesi” geleneği başlatalım.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.