Yayınlanma Tarihi: 2 Kasım 2011 — okunma
Herkesi bu ülkenin mensubu olarak görmek, diğer partileri de bir anlayış içindeyiz ve siyaseti de seçim zamanında bıraktık.
Bu sözler İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin’e ait. I.Uluslararası Karadeniz Kültür Kongresi’nde Sinop’ da söyledi. Söylenmesine bizzat tanık olduğumuz bu sözler yurdumuz için çok önemli olan birlik ve beraberliğin harcı niteliğinde. Tüm AKP’lilerin böyle düşündüğünü kabul edersek, önemi daha da iyi anlaşılır.
“Karadeniz göz göre göre elden gidiyor. Her birey çevresinden, tarihinden sorumlu olmalıdır.”
F.Bacon’un bu sözünü vurguluyor adeta Sn. Şahin, hepimizin gözü önünde büyüyen çok acı bir gerçek, buna dikkat çekiliyor.
“Bizim gelecekte ki tek şansımız kültür ve doğadır.”
Geştaltçılar insan davranışlarının tümüyle içinde yaşadıkları fiziksel çevre kadar sosyal koşullarının da dikkate alınarak incelenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Epikte tos “ felsefe ile uğraşıyorum deme kendimle uğraşıyorum de”, diyerek kendimizi oluşturan kültür, çevremizde ki doğa ve geçmişimizle uğraşmanın geleceği biriktireceğini vurguluyor Sn. Şahin gibi.
“Sinop’a bir ortak akıl arayışı, bölgesel bira çerçeve içinden, Artvin’den Sakarya’ya kadar Karadeniz bakışıyla bir bilimsel toplantı yapıyoruz.”
Ortaçağ Avrupa’sında, yaptığı doğal gözlemde, güneşin üzerinde lekeler olduğunu söyleyen kişiye engizisyon mahkemesi başkanı;”yanılıyorsunuz olsa olsa sizin gözünüzde leke olabilir. Çünkü Aristoteles’in fiziği böyle bir durumu anlatmıyor” diyor. Sn. Şahin I.Uluslararası Karadeniz Kültür Kongresi ile tüm Karadeniz de’ ki (kültür, tarih, doğa erozyonu ile oluşan)lekeleri vurgulayarak, çözüm önerilerinin de bilimsel çerçevede toparlanarak değerlendirileceğini aktarıyor ki, Sinop AB destekli 9Milyon Euro değerindeki proje ile her yönden(atık su projesi, denizin, tarihi eserlerin korunması) restore edilecekmiş. Para gelmiş söylendiğine göre. Darısı yöremizin başına.
“Sosyal yapının göç almamış olması, homojenliğin korunması çok önemlidir ve bu özellik Sinop’ da var.”
Türkiye’de köyden kente doğru yaygın bir göç olgusu yaşanmaktadır, Bu olgu(ispatlanabilen gelişmeler)kentin çekiciliği yanında köyün iticiliğinin de rolü vardır. Bu gün Karadeniz illeri Doğu Anadolu illeri kadar çok göç vermektedir. Sinop, Ordu, Trabzon gibi cennet illerin, cennet köşesi köyleri itici olabilir mi? Hayır fakat işsizlik bu göç akışının en önemli nedenidir. Karadeniz illeri memur ataması ve son zamanlarda ki emekli yerleşimi dışında göç almadıkları için homojen yapıya sahiptirler ki bu durum bulunmaz nimettir fakat geçim derdi ile göç vermektedir.
“Göç günümüzde tüm dünyanın gerçeğidir, Karadeniz Bölgesi bu durumu yaşamaktadır.”Çağımız toplumlarında kentleşme ve endüstrileşme gibi süreçlerin etkisi ile nüfus büyük çoğunluğu kentlere göç etmektedir. Bu hareketlilik sonucu hem ketlerin sayısı artmış, hem de kentlerde yaşayan nüfus kalabalıklaşmıştır.
Ancak gelişmiş ülkeler kentlere değişik fonksiyonlar kazandırarak hiç değilse göçlerin belli bölgelere yığılmasını önlemektedirler. Bölgemiz, dünyanın yaşamaya en elverişli yerlerindendir. Göç vermesi ise hiç fabrika veya üretim olmamasındandır. Ve bu durum 30 yıldır değişmemiştir. Yeni yapılan yollar, teşvikler ve toplumsal (doğa ve tarih) korumacılık bölgenin geleceğinin parlak olduğu işaretini veriyor, tüm gecikmişliğe rağmen. Ama tabii zararın neresinden dönülürse kardır.
Tarih bu günden fazladır, akıllar, kolaylıklar vardır. Tarihlen kopya çekebiliriz.
“
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.