son haberler

Ahmet Aydın: “Makamları Doğru Kullanmak Gerektiğine İnanıyorum”

Yayınlanma Tarihi: 23 Ocak 2016 okunma

Ahmet Aydın: “Makamları Doğru Kullanmak Gerektiğine İnanıyorum”
Gündem
0

Ben hep nasibe inanırım: benim için önemli olan görevin büyüğü küçüğü değil; eğer bir görev size verilmişse ya da siz bir göreve talip olmuşsanız o görevin hakkını yerine getirmek gerekir.

Gülçin Coşkan Soru: Pek çok siyasi karakterim aksine sakin ve mütevazı bir yapınız var. Sizi siyasette mutsuz eden nedenleri sorduğumuzda, pek çok sebep sayabileceğinizi düşünüyoruz. Peki, sizi siyasette mutlu eden bir neden söyleyebilir misiniz?

Ahmet Aydın Cevap: Bazen farkında olmadan bir insanın en sıkıntılı anında yanında olursunuz, ona yardımcı olursunuz ve sonrasında o kişiyle karşılaşırsınız. Farklı bir ortamda o kişi yanınıza gelir ve hiç beklemediğiniz bir anda, beklemediğiniz öyle güzel ve manidar bir cümle kurar ki.   Ya Allah razı olsun: benim şöyle şöyle bir sıkıntım vardı; siz bi şekilde aradınız, birileri geldi, söyledi çözdünüz, o gün benim için çok çok önemli bir gündü, çok sıkıntılı bir anımdaydı ve siz bana yardımcı oldunuz. Onun o Allah razı olsun demesi var ya; hiç tanımadığınız halde, yani tanıdığınıza pek doğal bir şey yaparsınız ama böyle insanlara yardımcı olmak, hizmet etmek ve onların hayır duasını almak çok mutluluk verici. Farklı bir zamanda, farklı bir mekânda, hiç tanımadığınız bir insanın size Allah razı olsun demesi, yani hakikaten bu siyasette tutan en önemli etmen.

Ahmet Aydın Makamları Doğru Kullanmak Gerektiğine İnanıyorum 1Gülçin Coşkan Soru: Siyaset yapmanızdaki ve başarılı olmanızdaki en önemli etken sizce nedir?

Ahmet Aydın Cevap: Biz siyaseti insanlara hizmet aracı olarak görüyoruz; konumumuz ne olursa olsun, görevimiz ne olursa olsun, hangi görevde, hangi konumda, hangi mevkide, hangi makamda olursak olalım. Makamları doğru kullanmak gerektiğine inanıyorum: eğer siz o makamları, doğru yolda yani insanlara hizmet aracı olarak kullanıyorsanız, o makamlarda insanların yardımlarına koşuyorsanız, onlara hizmet edecek mekân/alan ların yapılmasında ya da sıkıntıların giderilmesinde yardımcı oluyorsanız, onların gönlünde asıl makam kurabiliyorsunuz demektir. Siyasete değer katan en önemli şey; onların hayır duasını alabilmektir ve benim siyaset yapmaktaki tek amacımda budur.

Gülçin Coşkan Soru: Siyasette gelmek istediğiniz noktaya geldiniz mi? Peki bu nokta sizin için ne ifade ediyor?

Ahmet Aydın Cevap: Evet fakat mevkiler makamlar geçici. Dün hayal edemediğimiz noktalara çok şükür bugün geldik. Esas olan gelinen noktada insanlara faydalı olabilmek ki inancımızın gereği de budur, sizin en hayırlınız başkasına faydası dokunandır başkasına faydamız dokunabiliyorsa şehrimize ilçemize milletimize insanlığa faydalı işler yapabiliyorsak ne mutlu bize bizi sevindiren bizi burada tutan sebep budur.

Gülçin Coşkan Soru: Siyasetin zorlu yanları nelerdir?

Ahmet Aydın Cevap: Siyaset çok zor çok, meşakkatli bi uğraş. Evinizden, eşinizden çoluğunuzdan, çocuğunuzdan, maddi manevi kendinizden fedakârlık yapmak durumundasınız. Bunu yapıyoruz; ailemizi ihmal ediyoruz, işimizi gücümüzü bırakmışız. Sadece parti görevleri ve meclis görevleri değil, her hemşerimizin her vatandaşımızın her türlü sıkıntılarıyla ilgileniyoruz. Ve daha önce söylemiş olduğum gibi içlerinden birinin çıkıp Allah razı olsun demesi; bize gücü veriyor, enerjiyi veriyor ve tüm yorgunluğumuzu alıyor. İnşallah Rabbim bizleri bu yolda şaşırtmadan, doğru yoldan ayırmadan, hizmet etmeye vesile kılsın, devam ettirsin. Tek amacımız budur; emin olun siyasetin hiç bir cazibeli yanı yok. Tek güzel yanı hizmet. Siyaset hizmet yapabildiğiniz ölçüde değerlidir.

Gülçin Coşkan Soru: Hemşerileriniz olan Adıyamanlıların sizi çok samimi ve içten sevdiklerini görüyorum. Bu kadar sevilmenizin sebebi sizin samimiyetinizin karşılıklı olmasıdır diye düşünüyorum. Başarılı olmanızda bu bir etken oldu mu?

Ahmet Aydın Cevap: Mutlaka hemşerilerimizin dostlarımızın güveni bizim için önemlidir. Onların samimiyeti çok çok önemli. Siyaset yaptığınız insanlarla karşılıklı iletişim kurabiliyorsanız, karşılıklı güven oluşturabiliyorsanız, o güvene dayalı olarak devam eder o samimiyete dayalı olarak devam eder. Ben her işimde hep samimi olmaya gayret ettim; resmi görevler üstlensekte, resmiyetin arkasında asıl olan samimiyet olduğunu hep düşündüm. Çalışanlarımızda işlerini hep samimi bir şekilde yapmaya çalıştı. Bizler hepimiz geçiciyiz gidiciyiz makamlar da geçici. Önemli olan gök kubbede hoş bir sada bırakabilmek ve bunu birlikte başarabilmektir. Bu da ancak birlikte mümkündür. Tek başına ben bir hiçim: dostlarımız, sevenlerimiz, arkadaşlarımız, çalışanlarımız, bizimle beraber yol yürüyenler, bizlere duacı olmadıktan sonra ve bu aziz millet arkamızda olmadıktan sonra biz hiçbir şeyiz. Onun için hep halka inandık halka güvendik.

Gülçin Coşkan Soru: Adıyaman milletvekiliyken meclis başkanvekili olmak hayatınızda ne gibi değişiklikleri beraberinde getirdi.

Ahmet Aydın Cevap: Aslında beni çok değiştirmedi. Ben makamlar kişilikleri değiştirmemeli diye düşünüyorum: kişiliğimde ben on beş (15) sene önce ne isem, şimdide oyum. Daha önce Fazilet Partisi Başkan Teşkilat başkanlığı, AK Parti’de beş yıl İl Başkanlığı da yaptım, dördüncü dönemdir milletvekiliyim, grup başkan vekilliği, reis başkan vekilliği görevlerinde bulundum. Ben hep nasibe inanırım: benim için önemli olan görevin büyüğü küçüğü değil; eğer bir görev size verilmişse ya da siz bir göreve talip olmuşsanız o görevin hakkını yerine getirmek gerekir. Örneğin; benim için sadık müşahitliği çok çok önemli. Eğer sandık müşahidiysem hakkıyla bu işi yapabilmeliyim, teşkilat mensubu ya da il başkanıysam onun gereğini yerine getirebilmeliyim, bir bakan ya da milletvekiliysem onun gereklerini yerine getirebilmeliyim. Asıl olan budur; hep bunu yapmaya çalıştım. Nasibe inanırım; elhamdülillah inançlı insanlarız ama verilen görevleri şiar edindim, düstur edindim kendime ve en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Her zaman yaptığım görevin hakkını vermeye çalıştım; yönetimdeydik hakkını verdik il başkanı olduk; onun hakkını vermeye çalıştık Türkiye ‘de en başarılı en önemli başkanlardan (elhamdülillah yani öyle diyor arkadaşlar) olduk. Onun akabinde ise milletvekilliği geldi. Tabi bunların hepsi birer nasiptir; Rabbim nasip ederse, sebepler bir araya gelir. Ama siz eğer o süreç içerisinde üzerinize düşen vazifeleri yerine getirmişseniz, o sebeplerin oluşmasında sizler emek vermişseniz bu emeklerde zahi olmuyor. Ben onbeş-yirmiyıl (15-20) yıl önce hayal bile edemeyeceğim. Benim hırsım yok ama gayretim var; çalışma azmimde hiç bir zaman bir eksiklik olmadı hırslanmadım ama azimle gayretle millete hizmet etme yolunda hep çalışmaya iyi düstur edindim. O çalışma süreci ve bize güvenen büyüklerimiz; sayın il başkanımız, başbakanımız, parti yetkililerimiz, hem de yine bizim arkamızda duran; bize dualarıyla destekleriyle katkı sunan bu millete her zaman desteğini hiç esirgemeyen, çok değerli ve benimde bir onur olarak gördüğüm( Adıyamanlı olmaktan büyük bir onur ve keyif duyduğumu herkes bilir ve gururla Adıyamanlı ‘lığımı her yerde ifade ederim )arkamda Adıyamanlı hemşerilerimin özellikle gayreti duası, desteği sonuçta bizleri bu noktaya getirdi. Önemli olan bu nokta değil, bunlar da geçicidir, asıl olan burada kalıcı işler yapabilmeyi becerebilmek, eser ortaya koyabilmektir. İnsanlar ölür kalır ama eserler kalıcıdır ve arkanızda miras bıraktığınız eserler ve hayır duasını aldığınız kişilerin devam eden duaları devam eder.

Gülçin Coşkan Soru: Siyaset bir ülkenin namusu ve çok kutsal bir meslek. Ancak zaman zaman bunu kötüye kullanan bazı siyasi karakterleri görüyoruz. Bu insanlar hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Ahmet Aydın Cevap: Vatandaş bunu görüyor. Millet hakikaten büyük bir millet ve her zaman kendisiyle beraber olanlarla, kendisine güvenenlere güvenir, kendisine hizmetkâr olanlarla beraberdir. Dolayısıyla yanlış yapanları, zaman içerisinde bu millet ayıklamayı bilir.Siyaset; mevki, makam, şan, şöhret, para pul için yapılmaz; siyasetin tek amacı vardır, halka hizmet etmek..Bizim tek derdimizde budur, bunu yapmaya çalıştık ve bu konuda kendimizden ödün vermemeye çalıştık, kişiliğimizi ahlakımızı bozmamaya çalıştık. İnşallah bu şekilde devam eder diye dua ediyoruz: kişiliğim bozulacaksa,ahlakımız ( Allah muhafaza) sıkıntılı bir hale geleceğine hiç bir makam olmasın daha iyi…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.