son haberler

Saadet’li Şahin; “Fındık En Az 120 Lira Olmalı”

Yayınlanma Tarihi: 13 Ağustos 2023 okunma

Saadet’li Şahin; “Fındık En Az 120 Lira Olmalı”
Ekonomi
0

Piyasadaki fiyat kargaşasasıyla ilgili bir açıklama yapan Saadet Partisi Ünye İlçe Başkanı Özgür Şahin, iktidara seslendi; “Artık üretene ve fındığa hakkını verin” dedi.

Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanımız Erdoğan tarafından ilan edilen fındık alım fiyatlarının üreticiyi tatmin etmediğini belirten Saadet Partisi Ünye İlçe Başkanı Özgür Şahin; “Geçtiğimiz seçimden bu yana yüzde yüz artmayan tek şey, vatandaşımızın geliri” dedi.

Fındık üreticisinin zor durumda olduğunu söyleyen Özgür Şahin, açıklamasında; geçtiğimiz “Günlerde açıklanan fındık taban fiyatı Giresun kalite için 84 lira, Levant kalite için 82 lira 50 kuruş olarak belirlendi. Ancak bu fiyatlar fındık üreticilerini tatmin etmedi, etmesi de zaten mümkün değil. Bugün benzine bakıyoruz, seçim sonrası yüzde yüz artış olmuş. Gübre fiyatları almış başını gitmiş. Tırpanın yevmiyesi 2000 lira. Fındık işçisinin yevmiyesi 750 lira. İşçi maliyetinden dolayı fındık üreticisi bahçesine işçi sokamaz duruma gelmiş. İşçi soksa, biliyor ki elinde avucunda hiçbir şey kalmayacak. Toplanan ürünün parası işçiye, servis minibüsüne, benzine, gübreye derken kendi çalıştıkları bile bedavaya gelecek” ifadelerini kullandı.

Açıklanan fiyatlarla aracı tüccarların kazandığını belirten Özgür Şahin, şöyle devam etti; “Geçtiğimiz seçimden bu yana yüzde yüz artmayan tek şey, vatandaşımızın geliri. Geriye kalan her şeyde yüzde yüzün üzerinde zam var. ÖTV, KDV, motorlu taşıtlara ekstra gelen vergiler, 5’li çete ve türevi büyük firmalardan ve hatta TÜVTÜRK’ten alınmayan affedilen vergiler… Ancak işçiye, çiftçiye, emekliye, memura vermeye geldiğinde bir türlü hazinede olmayan para. Sayın Kılıçtaroğlu’nun fındığın taban fiyatını 4 dolardan aşağı düşmemesi gerektiğini söylediğinde Sayın Cumhurbaşkanımız ‘şimdiye kadar niye yapmadın’ diye bir çıkış yapmıştı. Trajikomik bir durumdu çünkü bölge insanının 21 yıldır bir sevgi ve tutkuyla kendisine oy verdiğini ve kendisinin 21 yıldır iktidarda, Sayın Kılıçdaroğlu’nun muhalefette olduğunu unutmuş gibi yaparak yine hedef saptırıyor. Bu işte de muhalefeti suçluyordu. 21 yıldır bölge insanı, son seçimde de olduğu gibi, büyük bir sevgiyle kendisine oy vermiş ama 21 yıldır olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız bu sevgiye bölgenin başlıca geçim kaynağı olan çaya ve fındığa maliyetinin bile altında fiyatlar belirleyerek cevap vermiştir. ‘Kalpler ancak Allah’ın elindedir.’ Kimin kalbi kime, nereye, hangi hedefe gidecekmiş onu biz bilemeyiz ama en azından insan meylettiği kişiye bu sevginin karşılığı bu mu diye sorar. Küresel Firmalar 14 milyar dolar kazanırken, devlet TMO vasıtasıyla aracılık yapıp kazanırken, hükümet açıkladığı fiyatla aracı tüccara kazandırırken; üreten, asıl emek veren neden kazanamıyor, neden her sene aynı şeyi yaşıyor sormaz mı? Sormazsanız, bu durum seneye de bu tablodan çok farklı olmayacaktır. 21 yıldır aynı senaryoyu, aynı mevsimde, aynı insanlar tarafından sahnelenip oynanmasını izliyoruz. Her sezon, bedavadan biraz daha fazlasına çalışmak ve üretmek zorunda olan çiftçilerimize yazık değil mi? Üreticisinden işçisine bölge insanımızın geçim kaynağı olan fındığa bölge insanımıza yapılan bu haksızlığın son bulması gerekmez mi? Bölgedeki üreticilerle konuşmak; gelir gider tablosu çıkartmak, buna göre bir fiyat belirlemek bu kadar mı zor? Bir kez olsun fındık bahçesine girmemiş; çuval basmamış, dal eğmemiş, yerden toplamamış, sıra takip etmemiş, başşak yapmamış, belki bu deyimlerin ne olduğunu bile bilmeyen insanların oturduğu yerden bir bölgenin geçimine ve geleceğine karar vermesi ne kadar doğru? Bugün fındık fiyatının en az 120 lira olması gerekmektedir. Üretici maliyetleri, işçi giderleri ve üretenin refah payını da düşünürsek bu miktar az bile sayılacaktır ama en azından kamu vicdanı rahat edecektir. Biz artık hükümetin bölge halkına sahip çıkması konusunu geçtik, burada yapılacak şey bölge halkının kendisine komşusuna bölge insanına sahip çıkması noktasına gelmiştir. Neydi o meşhur deyiş: ‘Ağlamayan çocuğa emzik yok!’ Herkes hakkı olanı demokratik bir şekilde istemesini ve almasını bilecek. Buna rağmen alamıyorsa değiştirmesini bilecek.” (HABER: Mehmet Emin Danış)

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.