son haberler

YALITIMSIZ BİNA DAYANIKLILIĞINI ÇABUK KAYBEDİYOR

Yayınlanma Tarihi: 16 Ağustos 2023 okunma

YALITIMSIZ BİNA DAYANIKLILIĞINI ÇABUK KAYBEDİYOR
Ekonomi
0

Büyük Marmara Depremi’nin üzerinden tam 24 yıl geçti. Yaklaşık 20 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği 45 bin vatandaşımızın da yaralandığı bu büyük felaketi unutmamak deprem kuşağında yer alan ülkemiz için büyük önem taşıyor.

Her fırsatta depremin değil tedbirsizliğin ölümlere sebep olduğunu vurgulayan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu; “Kendimizi olumsuz dış etkenlerden korumak için inşa ettiğimiz binalarımız depremde de güvenli limanımız olmalı” diyerek depremlerde yıkılmayan güvenli binalar için su yalıtımının önemine dikkat çekti.

Ülke olarak 17 Ağustos 1999’da gerçekleşen Büyük Marmara depremini derin bir acı olarak yüreğimizde taşırken 6 Şubat 2023’de yeni ve korkunç bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık.

Deprem, korku olarak Türk toplumunun bilinçaltına yerleşirken bilimin sesi doğru yapılaşma ile yıkılan binalara, buna bağlı olarak deprem sebepli ölümlere dur denilebileceğini söylüyor.

Özetle deprem değil yanlış yerde, standartlara uygun olmadan yapılan denetimsiz binalar öldürüyor. Oysa yaşamlarımızı konforlu ve huzurlu bir şekilde sürdürmek için  inşa ettiğimiz binalar mezarımız değil güvenli limanımız olmalı.

17 Ağustos Marmara Depremi’nin 24. yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan İZODER – Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu; “İZODER olarak deprem hassas noktamız. 1999 yılından bu yana her fırsatta depreme karşı alınması gereken önlemler konusunda ilgili kurumlar ve vatandaşlarımız nezdinde gerekli uyarıları yapmaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki yapılar, depremden değil hatalı uygulamalar ve denetimsizlikten dolayı yıkılıyor. Sıklıkla tekrarladığımız gibi depremin yol açtığı yıkımların en önemli nedenlerinden biri yapının taşıma gücünü olumsuz etkileyen korozyon. Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından birini suya karşı olan hassasiyeti oluşturuyor. Yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden oluyor. Korozyon ise yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Betonarme yapıların sağlıklı bir şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde su ve ısı yalıtımı ile korozyondan korunması gerekiyor. Özetle yapıların ana unsurları olan demir ve betonu suyun olumsuz etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depreme karşı güvenli hale getirebiliriz” dedi. (HABER: Mehmet Emin Danış)

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.