son haberler

Devletin Kitabı

Yayınlanma Tarihi: 11 Mart 2016 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Türkiye’de yaşadığımız sorunlardan biride kendimizi siyasi cendereden kurtaramıyor olmamızdır. Herhangi bir konuda ülke sorunlarını konuşup tartışırken kendi öz fikirlerimizden ziyade, mensubu bulunduğumuz siyasi partinin o konuda ki söylemlerini dile getiriyor o fikri savunuyoruz.

Hatırlıyorum, Sayın Erdoğan sürpriz proje olarak Kanal İstanbul’u açıkladığında Sayın Kılıçdaroğlu “bu proje insana yapılan yatırım değildir, içinde insan faktörü yok” demişti. Bugün başkanlık sistemine karşı çıkanlar, sistemi bilerek karşı çıkmıyorlar. Siyasi yönleriyle Erdoğan’ın fikri diye karşı çıkıyorlar. Bunlar iç siyaseti ilgilendiren hususlar deyip geçeriz ama iç güvenlik, dış siyaset gibi, milli eğitim, milli savunma gibi konular önemine binaen hassas konulardır. Bu konularda başta siyasi liderler olmak üzere herkesin istediği gibi konuşması, her basın mensubunun istediği gibi yazması, yayınlaması doğru şeyler değildir. Devletin bir kitabı yoksa işte bu konular zaman zaman ülke menfaatlerine zarar verir.

Bir içerden birde dışardan iki örnek vereyim. Can Dündar ve Erdem Gül suçlu muydu? Diye soracak olursak, cevap verecekler kendi öz fikirleriyle cevap veriyorlar ya da ülke menfaatlerini düşünerek cevap vermiyorlar, bağlı oldukları siyasi partinin görüşünü kendi düşünceleriymiş gibi aktarırlar, konunun önemini hiçe sayarlar. Dışarıdan örnek verecek olursak, Türkiye’nin Suriye politikası doğru mudur? Diye sorarsak buna hiçbir Ak Partili yanlış demez, hiçbir CHP’lide doğru demez. Çünkü bizler, sebebi hangi sosyolojik olaydan veya olaylardan kaynaklanıyor bilmiyorum ama siyasi cendereden kurtulamıyoruz.

Devletin bir kitabı olmadığı için milli meselelerde ortak hareket etmiyoruz. Bugün siyaset öyle zıvanadan çıktı ki iktidar havadan kuş kapsa kendinden hariç %50’lik kesim sürekli isyanda. Karşılarında ki insan olduğuna göre mutlaka hataları vardır ama doğrulara da yanlış deyince sade vatandaş neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamaz hale geldi. Aslında bu durum muhalefet partilerine de zarar veriyor ama dedik ya siyaset zıvanadan çıktı.

Yeni Anayasa yapımında dikkat edilecek en önemli husus, bana göre milli kavramının tüm kesimler için hudutlarının net tespit edilmesidir. Siyasi liderler oy uğruna milli menfaatlere zarar verecek eylemlerde bulunmasın. Gazeteciler, akademisyenler, kolluk kuvvetleri, herkes kendi sınırlarını bilsin, devletin yazılı bir kitabı olsun, özgürlüklerin adı şımarıklık veya taşkınlık olmasın.

Sağlıcakla Kalın…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku