EKONOMİK ADALET

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

12 yıllık AK Parti döneminde dünyada çeşitli ekonomik krizler yaşanmasına rağmen Türkiye bundan etkilenmedi, kalkınmaya devam etti. Bunda en büyük pay bankacılık ve finans sektörünün sağlam temellere oturtulmuş olmasının ve inşaat sektörünün canlı tutulmasınındır. Bugün kişi başına düşen milli gelirin on bin dolar civarında olması ama vatandaşın ve küçük orta dereceli esnafın bunu hisset memesi Türkiye’nin bana göre en büyük ekonomik sorunudur.

Küçük ve orta dereceli esnafın ekonominin can damarı olmasına rağmen, KDV, Stopaj, Vergi ve Sigorta gibi ödemeler altında ezilmesi, bir çok konuda yasal koruma dışında kalması kişi başı gelirin on bin dolar olduğu bir ülkede hiçte adil bir durum değildir. Bu noktada bir anımı anlatmak istiyorum.

Rahmetli ÖZAL KDV yasasını çıkardığında vergi memurları o zaman Topkapı Garında araçlarla gelen bütün kolileri kontrol edip fatura kontrolü yapıyorlardı. Beni bir gün durdurup elimdeki kolinin faturasını istediler. Bende ibraz ettim ama doğruluğunun temini için koliyi açıp kontrol etmek istediler. Kolinin içinde dantel, oya, fisto, kokla gibi halk tabiriyle “İncik Boncuk” tuhafiye ürünleri olduğundan itiraz ettim. “Açar ve koliyi dağıtırsanız ben tekrar koliyi kapatamam, siz açarsanız kendiniz kapatmak zorundasınız” dedim. “Benim elimdeki ürünü kontrol etmek için yerlere saçacağınıza, binlerce insanı denetleyeceğinize bunu üreten fabrikanın kapısına bir kişi bırakın, çıkan malları kontrol etsin. Oradan faturasız çıkmayan malı kimse bana faturasız satamaz, gücünüz bana mı yetiyor” dedim ve gittiler.

Bugünden örnek vereyim, Çin’den gelen ve ünlü markaların sahtesi olan ürünler piyasada satılıyor. Görevli memurlar perakende esnafını denetliyor, yakalarsa elindeki ürünü alıyor. Sen devlet olarak dünyanın öbür ucundan gelen malı gümrükte bulamıyorsun, toptancıda, pazarlamacıda, ithalatçıda bulamıyorsun, onları yakalamaya gücün yetmiyor, perakende esnafının elindeki malı alıyorsun, hatta bu malı alıp sattığı için ceza kesiyorsun, gücün küçük esnafa mı yetiyor. Hadi esnafa ceza kestin, senin onca denetçilerin gümrükte, toptancıda bu ithalatı yapan şirketleri yakalayamadıysa ülkeyi bu kadar zarara soktuysa bunu cezasını kim ödüyor. Bence kaçak bir mal perakende satışa sunulmuşsa, vatandaşın devlet ve hükümet aleyhine görevlerini doğru yapmıyorlar diye dava açmaları lazım.

Milli gelir on bin dolar olmuş ve bunu orta kesim esnaf ile vatandaş hissetmiyorsa sebebi bu tür olaylardır. Zengin alır başını gider, göstergeler yüksek olur ama altta kalanlar bütün yükü taşır, bütün çileyi çeker. AK Parti yeni dönemde Kobiler ve küçük esnafla yakından ilgilenmeli, onları ezen ödeme yükünü hafifletmelidir. Refahı tabana yaymadan saadet olmaz.

Sağlıcakla kalın…