Herşeye Rağmen Daha Fazla Demokrasi

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Millet olan, ulus olan devletleri terör olaylarıyla, çeşitli entrikalarla yıkmak mümkün değildir. Mısır, Türkiye, İran, İngiltere, Almanya gibi ülkeleri ancak oyalarsınız, engellersiniz enerjisini başka yöne çekersiniz ama yıkamazsınız. Türkiye-Almanya savaşının galibi olmaz biri Osmanlı soyundan, biri Germen soyundan gelir, İran-İngiltere savaşının galibi olmaz biri acem soyundan, öbürü Britic soyundan gelir. Geçici galipler olur ama yok olmazlar toparlanır yeniden dünyadaki yerlerini alırlar.

Kaldı ki günümüz dünyasında artık kara savaşlarının yerini, siber, elektronik veya ekonomik savaşlar almıştır. Kara savaşlarının, toplama halklardan oluşmuş devlet topraklarında olmasının nedeni budur, hal böyleyken millet olan devletleri biraz olsun etkilemenin tek yönü terör eylemleridir. İşte Türkiye’de olan da budur. Dolayısıyla terörün oyununa gelip demokrasiden taviz vermek asla çözüm değildir. Duygusal davranıp emniyet tedbirleri alırken, ölçüyü kaçırıp polis devleti olmak veya masum insanları bezirgan hale getirmek tehlikesi karşımıza çıkar. Aksine böyle zamanlarda, demokrasiye ve insan haklarına daha fazla sarılmak gerekir.

Bütün bunları yazarken, Ermeni’yiz, Elvan’ız, suça ortak olmuyoruz deyip Ankara saldırısına ses çıkarmayanları haklı göstermiyorum ama yasalarımızdaki esnekliklerin bu ortamı doğurduğunu unutmayalım, okyanus ötesinden gelen Amerika’nın Asya’dan gelenlerin, Avrupa’dan gelenlerin Suriye’de yaptıklarını kendi ülkeleri nasıl eleştiriyor, kimler hangi tepkileri gösteriyor iyi bakalım. Bizim iç dinamiklerimiz en uzun sınırımız olan Suriye’ye müdahil olmamızı en acımasız şekilde eleştiriyor, onca gerçek ortada dururken hala birlik mesajları veremiyoruz.

Peki P.K.K’nın Güneydoğu’da yaptıklarına dış dünya hangi tepkileri veriyor, terör örgütünün kendi halkına yaptığı eziyeti kimler görüyor, verdiğimiz şehitlere kimler aldırış ediyor, belli ki bizden başka herkes halinden memnun, öyleyse oturup düşünmek gerekir.

Neyi düşünelim biliyor musunuz?

Amerika bizim ne kadar dostumuz, o Amerika ki uzaydan dünyadaki buğday tanesini bile görüyor da YPG’ ye verdiği silahların nereye gittiğini görmüyor. Avrupa mülteciler kapısına dayanmadan dönüp bakmıyor, Nato işine gelince sırtımızı sıvazlıyor ve son olarak Birleşmiş Milletler tam bir fiyasko, varlığı yokluğu belli değil artık misyonunu doldurmuş görünüyor, netice olarak biz bize dik durma savaşı veriyoruz. Öyleyse bizim gibi köklü devlete yakışan tek şeyimiz kalıyor. Her şeye rağmen daha fazla demokrasi daha çok çalışmak.

Sağlıcakla Kalın…