İKİ KADININ DÖRT KOCASI

Güngör YÖRÜK gungoryoruk@hotmail.com

Kişi başı ikişer tane.

Beşinci kişi ortaya çıkıp avaz avaz bağırıyor kadınlardan birinin aile fertlerine. “Siz ne biçim ailesiniz. Kadınlar başkasıyla evli, ama yaşadıkları farklı kişiler.”

Ev halkında sessizlik.

Adam yine soruyor:

-Kızınızın gerçek kocası kim?

Ev halkında sessizlik sürüyor.

Adam sinirli ve devam ediyor bağırarak sormaya:

-Ya hu bu nasıl işi kadınlar resmiyette kocası başka, gerçekte başka. Buna niye müdahale etmiyorsunuz?

Ev halkından bir bayan kadınların gerçek kocası için değil de yenisi için:

-Onlar birbirlerini seviyor!

Evin babasından destek geliyor:

Onların (yeni koca için) birbirlerini nasıl sevdiklerini görmüyor musun?

Nasıl sevdiğini bilemeyiz. Nerede sever, nerede okşar bilinmez ama söylediği laf bu. Üstelik diziye göre bu adamın karısı ve başka kızları da var.

Yani?

Yanisi şu bu aileden herkesi sevebilirsin? Evli bekar fark etmez. Tabii o da seviyorsa.

-Olur mu öyle şey?

Olmaz olur mu? Bayağı olur. Oldurmasını bileceksin. Yani ikna edeceksin sevdiğine. Gerisi…

-Gerisi?

Gerisini tam olarak biz bilemeyiz. O tarafı bize uzak. Filmi yazana sormak lazım. Birbirlerini sevince daha sonra ne oluyor diye.

Kısaca bu film senaryoları yazanlar bir acayip adamlar.

Bunlar gerçek hayatlarında da böyle mi bilinmez. Yani her şey rol icabı mı?

Onu bunu bilmem. Bu filmleri seyreden bunları örnek alıyor. Sonra kendileri de uygulamaya çalışıyor.

Bu durumda bir kadının iki kocası olabiliyor.

Şu filmleri yazanları bir denetlesinler bence.

Yakında “yedi kocalı Hürmüz” gerçek olacak.

Bu gidişle yakın.

Sakın!…