Yayınlanma Tarihi: 11 Mayıs 2015 — okunma
Bölgemizin yeni umudu hemşehrimiz Başbakan Yardımcısı Sayın Prof.Dr. Numan Kurtulmuş, konuşmalarında milletin duası Allah’ın rızasıyla memleket hizmetlerini sürdürmekten söz ediyor. Bu sözün üzerimde bıraktığı etkiyi düşünüp duruyorum bir süredir. Tarihe bakıyorum irkilerek hemen, bugüne gelinceye dek olan bitenlere… Ta destanlarda dile gelen millî uyanışlara kadar gidiyorum. “Ey milletim, gittiniz…doğuya gittiniz, batıya gittiniz. Sonunda ne oldu?”diyen Hakanın haykırışını hatırlıyorum. Osmanlı döneminde milletin duası hilafına yapılan icraatların acı sonuçlarının Allah’ın rızasını alamadığı geliyor aklıma.
Çanakkale ruhunu gençliğe kazandırmak için yazdığım eserde Süleyman Paşa zamanından Birinci Dünya Savaşına gelene kadar olan biteni anlatmıştım. Ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacak gençliğe “Çanakkale Ne Diyor?” diye sormuştum. Onlar da sahne ortamında yaşadılar Çanakkale tarihini; anlattılar milletin duasını ve o duaya Allah’ın rızasını. O günlerimdeki iç titreyişimi hatırladım. O ruhun içinden Allah’ın rızasıyla yükselen gazileri hatırladım. Millî Kurtuluş Savaşı sürecinde onların milletin duasıyla nasıl var olma mücadelesini kazandıklarını hatırladım. Milletin her kesiminin bütünleşerek Büyük Meclis Meclisini kurmasını, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde cumhuriyete ulaşan büyük bir var oluş mücadelesini kazanmasını hatırladım. O mücadele sürecinde inancıyla ve duasıyla yürüdü millet ve Allah’ın rızasıyla kurdu cumhuriyeti. Azim ve karar buydu.
Az zamanda çok büyük işler başarıldı, cumhuriyetin onuncu yıl nutkunda başarısı için kendine dua eden büyük milletinin huzuruna çıktı Gazi ve şunu söyleyebildi: Bahtiyarım ki milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım(!) Bunu söyleyebilmek milletin duasını almaya bağlıydı, Allah da rıza göstermişti aldığı kararlara. Ancak zaman içinde milletin istemediği icraatlar görüldü, onlara karşı çıkanları da etkisiz kılmak için yasal tedbirler alındı. Alındı…alındı…alındı… derken millete vasilik başladı; şöyle düşüneceksin böyle yaşayacaksın vesayet sistemi kuruldu zaman içinde maalesef.
Milletin derdini dile getirenler suçlanıyor, yargılanıyor, partiler kapatılıyordu… Derken ardı ardına ihtilallerle vesayet sistemi kemikleştiriliyordu. Sessiz çoğunluğuyla 2001 öncesi çatışmalar, ekonomik soygunlar, hortumlamalarla karanlığa sürüklenen millet dua ediyordu: Allah sonumuzu hayır ede(!) Ne zaman kaos olsa bu duayı hep duydum ben.
Sayın Kurtulmuş’un, milletin duasıyla Allah’ın rızasını alacaklarını söylemesi büyük devlet adamlığının işaretidir. İltifat olsun diye söylemiyorum. Gazi ‘nin bütün dünyaya secde ettiren icraat ve kararları, milletin duasıyla Allah’ın rıza gösterdikleriydi, buraya dikkat çekmek istiyorum.
Milletin bir ferdi olarak da dua ediyorum: Allah milletin duasıyla yürüyen develet adamlarının mücadelesine güç kuvvet versin, onların yolunu açık etsin; büyük devlet adamlarıyla dünya önünde başımız eğilmesin hiç inşallah