son haberler

Seçim mi Çözüm mü?

Yayınlanma Tarihi: 27 Ağustos 2015 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Ülkemiz yangın yeri. Kan üzerinden siyaset yapanlar git gide artıyor. Her gün şehit haberleri milletin vicdanını sızlatıyor. Bir şehidimizin ağabeyi acısıyla infial halinde. Onun tepkisi gündeme bomba gibi düşürülüyor. Ardından onu haklı bulanlar, haksız bulanlar medyada gövde gösterisine başlıyorlar. Onu odak noktası yapıp millet önünde sürekli nefret söylemleriyle birbirlerini suçluyorlar. Bir parti mensubu memleketin bilim yuvası ODTÜ’ye niçin gittiyse PKK GÖREVE pankartıyla karşılanıyor. Atatürkçü olduğunu söyleyen bir derneğin mensuplarınca destek gördüğü medyaya yansıtılıyor ve yine karşıt gruplar bu konuyla ilgili birbirini suçlama yarışına giriyorlar. HDP lideri PKK’ya silah bırak çağrısı yapıyor. Ancak aldığı cevap ülkeyi karıştırmak isteyenlere hizmetin açık itirafı: Çatışmayla bir yere varamayacağımızı biz de biliyoruz ama artık geri dönemeyiz(!) Cumhurbaşkanını, hükümet mensuplarını, parti liderlerini suçlamalar ardı ardına geliyor. En kötüsü de millî mutabakat yapması gereken parti liderleri birbirlerini teröre destek veya taraf olmak ve kan üzerinden siyaset yapmakla suçluyorlar. Ülkenin birliğinin sembolü Sayın Cumhurbaşkanı bile çeşitli suçlamaların hedefi. O da bu duruma ancak tepki gösteriyor. Birliğimizin sembolü olarak herkesi toplayıp uzlaştırmayı sağlayamadı, tek çare seçim diyor. Düşünüyor ki millet pişman oldu, kendi kurduğu partiyi tekrar tek başına iktidar yapacak. Ya yapmazsa ne olacak? Kaosa mı yelken açacağız?

Biz bu filmi görmüştük: 12 Eylül 1980 öncesinde milletin evlatları fraksiyonlara bölünmüş birbirini boğazlıyorken siyasetçiler taraf olmuş, hep birbirlerini suçlarlardı. Hatırlayalım: Ordu Eski Valisi Reşat Akkaya için muhalefet partisi milletvekili Sayın Ertuğrul Günay “Vali, defolup gitmelidir.” demişti. Yıllar sonra Ak Parti Bakanı oldu, şimdi de onun en büyük muhalifi. Merhum Süleyman Demirel, o kadar ileri gitmişti ki göz göre göre “Bana sağcılar da suç işliyor dedirtemezsiniz.” bile diyebilmişti. Sonra ne oldu? Fatsa’ya askerî operasyon yapıldı, çok geçmeden de darbe oldu. Bitiverdi suçlamalar. Haklı haksız birbirine karıştı. Tutuklamalar, işkenceler… derken 1984 yılında bu sefer doğuda olaylar başladı. Millete yüzyıllardır rahat yüzü göstermeyen şer güçler olduğunu bilmesi gereken politikacılar, bugüne kadar olayların bu noktaya gelmemesi için bir millî mutabakat sağlamaya çalışmadılar. Atatürk’ün “Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.” sözünün gereği uzlaşmayı sağlayamadık, sağlayamıyoruz, çok yazık! Niye? Ego derdimiz var, en büyük benim, iktidar ben olmalıyım duygusunun tutsağı olmuşuz. Ey milletim! Senin kaderin mi kalbi egosuna tutsak siyasetçiler? Yüzyıllardır süren bu kötü kaderin ne zaman değişecek?

Bir çözüm süreci vardı, bir gizli el geldi Suruç’ta bomba patlattı, Ortadoğu’nun Arap saçına doladı bizi. Çözülmesi için millî birlik ve dayanışma gerek ama yok, olmuyor. Niye? Seçim olacak, beyler iktidar hayaliyle yarışa girecek, milletin parası çar çur edilecek. Olmaz böyle şey, önce kanı durdurun, bırakın birbirinizi suçlamayı. Millet uzlaşma diyor, uzlaşma(!)

37 yıl önce adalet ve kalkınma davamız var dediğim Vebal romanımdan bir seslenişi sunmak istiyorum size: Suçlamaktan vazgeçelim birbirimizi. Bize bunu yaptıran gizli eller var. Söyledim, tekrar söylüyorum: Oyuna geliyor fikir savunması adına herkes, iktidar muhalefet birbirini suçladıkça büyüyor olaylar. Yeter artık, uyanalım; iplerimizin ucunu gizli ellerden çekip kurtaralım!”

Şimdi iki elinizi başınızın arasına alın ve lütfen düşünün: Seçim mi, millî mutabakatla çözüm mü? Millî vicdandan haykıran bu soruya cevap verin!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku