Cemiyet içinde farklı özelliklere sahip kişiler vardır. Bu kişiler kendi ilgi ve meziyetlerine göre bazı faaliyetlerde bulunur. Kültürden, sanata; zanaattan, çiftçiliğe; musikiden, spora ve hayata ve insana dair birçok alanda çalışmalarda bulunurlar. Bunlar yaşadıkları bölgenin bir nevi kanaat önderleridir. Her biri kendi sahasında bölge ve […]
Birbirimize ne zamandan beri aşina olduk bilemem ama darılsak da küssek de bir şekilde yolumuz birleşiyor. Son zamanlarda çay denilen o esrarlı içeceğin bana “dokunduğuna” dair bir kanaate ulaşmama rağmen; bu şekilde düşünmek de içime dokundu. Yani bana dokunuyor diye çaydan vazgeçmek olur muydu? Bütün […]
Nihayet çay ile baş başa kaldığım anlardan biri daha. Aslında bundan önce kısaca 13 bölümü kısaca not etmiştim. Madem bir işe başladık devam edelim. Dört gündür çayla sohbet etmeye devam ediyorum. Çay değip geçmeyin onunla edilen sohbetin lezzeti bir başka oluyor. Fakat çay sohbet hususunda […]
“Çay, sohbetin katığıdır” demiştim daha önce. Sohbetin yanında çayın bahane olduğuna dair bazı laflar söylense de bu ifade çaya haksızlık sayılmalıdır. Katıksız ekmek ne kadar yiyecek hükmündedir? Çay sohbetin tamamlayıcı unsurudur. Aksi halde sohbet yavan kalır. Şairin:”Sensiz geçen zamânın kazâsı yok” derken çayı kastetmemiştir belki […]
Bazen alırsın bardağı karşına. Bakar durursun. Bardak da durur zaten. Eğer bardağın üstünde çay dalgalanıyorsa, belli ki bardak çok karıştırılmış. Zaten konuşmuyorsan bazı hareketler yapıyorsun demektir. Bardağı karıştırmak, tablasıyla oynamak, bardağın yerini değiştirmek gibi. Bazen ani hareketlerle bardaktan çayın sıçradığı da olur. Sözler içinden geçer, […]
Bir derdiniz var da dinleyecek kimseniz yok mu? Veya derdinizi anlayacak kimseniz yok mu? En azından siz anlatırken itiraz etmeyecek kimseniz yok mu? Bu şartlar altında yolunuz “çay”a çıkıyor demektir. Vakit olarak ise, gece biçilmiş kaftan. Önce çayınızı demleyip arzu ettiğiniz şekildeki bardağı önünüze […]
Korona denilen “ucube” atmosferde elini kolunu sallayarak gezerken çok kişinin canını yakmaya devam ediyor. Öncelikle şunu söylemek isterim ki bu sinsi düşman adam seçiyor. Tam tamına taraf tutuyor da diyebiliriz. Kim ne kadar tedbir alırsa alsın; o tedbir falan dinlemiyor, sokakta gezeni değil de evinde […]
Bir gün çayla ilgili bir yazı okumuştum. Kısaca şöyleydi: “ Çaydanlığa konulan su fokurdayana kadar kaynatılır. Sonra kısa süre dinlenmeye bırakılır. Dinlenmiş suyla çay demlenir ve on dakika beklenir. Daha sonra demlenmiş çay geniş ağızlı cam bardağa dökülür. Şeker kullananlar çayı karıştırırken bardağın ortasında bir […]
Ünye’ye geleli otuz yılı aşmış olmasına rağmen geçerken selamlaşmanın haricinde sohbet etmişliğim yok. Kendi mütevazı dükkânında muhtelif şekerlemeler satan; dış görünüşü sade biriydi. Tanıyanların Ünye ile ilgili bilgilerinin epey fazla olduğuna dair konuşmalar yaptığını duydum. Bu kişilerden sağlığında iken fikir ve tecrübelerinden faydalanmak lazım. Belki […]
Bakmayın siz onlara Çiftetaş denildiğinde. Onlar var olduğu günden beri tek başlarına. Bir şehri tanıtırken, en çok bilinen özellikleri anlatılır önce. Daha sonra hafızada ne kalmışsa o dillendirilir. Hatta bazı şeyler hiç konu edilmez. Belki “Çiftetaş” da bunlardan biri. Yan yana iki adacık. Ada dedikse […]