Ünye Sahili

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Bir yaz mevsimi daha ardımızda kaldı. Eylülün girmesiyle birlikte yerleşik düzene geçmek üzereyiz. Kendi baba ocaklarında olanlar tatilden çok iş için kalmaktalar. Ve akıllarında “doydukları” yer vardır artık.

Uzun bir gurbet dönemi daha bekliyor insanları. Havaların soğumaya başlaması, gündüzün kısalması, baba ocağında olan işlerin sona ermesi sonucu, sıladan gurbete akın başlayacaktır.

Yaz hem tatil, hem dinlenme zamanları. Herkes kendi anlayışına göre bir tatil yaptı. Kimine göre dinlenmek tatildi. Kimine göre tebdil-i mekân tatilin esaslarından sayılıyordu.

Gurbetçilerin dışında bölgemizi gezen, gören yabancılar da oldu. Yabancı dedikse yine bizim inşamız ama yolu bir şekilde buralara düşen kişiler yani. Bunlar ülkede önceden belirledikleri yerleri gezmek görmek için yola çıkarlar. Bazıları ömründe bir defa olsun gitmedik yer bırakmaz. Kendi ilçe ve illerine dönünce gördüklerini anlatırlar. Hatta çektikleri fotoğraf veya videoları yeniden gözden geçirirler.

Belki çok değildi ama benim de dışarıdan misafirlerim geldi. Onları Ünye’den başlayıp, Orduya kadar sahilden gezdirdim. Vakit fazla olmadığı için her ilçe çok kısa ziyaret ediliyordu. Daha çok hangi şehirden geçiliyorsa o şehrin sahil yolu üzerindeki düzenlemeler dikkat çekiyordu.

Bu sene Ünye biraz şanssız bir dönemini yaşadı. Çünkü Ünye’de Ordu’ya kadar kimi gezdirdimse Ünye sahilini düzensiz buldu. Bunun dışındaki ilçelere ise hayranlık ifadelerini saklamadılar.

Gaziantep’ten bir Karadeniz turu yapan öğrencim ise Ünye’yi sadece yol olarak kullanıp, durulması gerekmeyecek bir yer olarak yorumlamış.

Bir ilçenin veya ilin sahilin çok şatafatlı olması gerekmiyor. Burada güzellik “istikrarda” olur. Yabancılar sahilin şekli ve renginden çok kaç yıldır aynı kaldığını merak eder. Zaten tarihi özelliği olan şehirlerin sahilleri bu özelliği yansıtır.

Ünye 2021 yazını başarısız geçirmiştir. Bu tanım bana göre değil buradan geçen “buralı olmayan” kişilere aittir.

Ömründe bir defa geçmiş olduğu yer hakkında gittikleri yerde anlatılanlar, buralara gelecek olanları nasıl etkiler bilmem ama İmam efendini cenaze namazı kıldırırken “Merhumu nasıl bilirdiniz” sorusuna “iyi” diyemeyen kişinin “sükût” etmesi gibi bir hal bu.

Şehrimizi korumamız ve özellikle buralı olmayan kişilere veya misafirlerimizde güzel intiba bırakmasını sağlamalıyız.

Unutulmasın ki bir yer nasıl anılırsa öyle bilinir.