son haberler

İmama Rağmen Sahne Neden Kapanmamalı?

Yayınlanma Tarihi: 26 Mayıs 2017 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

On bir yaşında “Göçmen Çocuğu” oyunuyla sahneye çıkan rahmetli Aydın ÜSTÜNTAŞ 1937 yılında Ordu’da doğdu. Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nda (OBKT) tiyatro yaşamını sürdürdü. 40 yıl oyunculuk, 30 yıl Genel Sanat Yönetmenliği yaptığı OBKT’den 2004 yılında 40. yıl kutlamalarında veda etti ve Ordu Tiyatro Tarihi kitabını yazdı. 1996 yılında kurulan Ordu Belediye Konservatuarı’nın kurucuları arasında yer aldı ve Tiyatro Bölüm Başkanı oldu. 08 Mayıs 2006 yılında vefat etti.1

Sayın ÜSTÜNTAŞ, Aylık Tiyatro Dergisi OYUN’un Mart 1980 tarihli 13. sayısında bir makale yayımlamıştı. “İmam Bildiğini Okuyor2 konu başlıklı makaleyi güncel bulduğumdan ve Ünye Sanat Tiyatrosu’nun akıbeti ile paralellik arz ettiğini düşündüğümden aradan geçen 35 yıl sonra sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.

İMAM BİLDİĞİNİ OKUYOR: Bu hususta çok yazıldı çizildi ya, yinelemenin yararı olur mu olmaz mı bilemem. Hani, imam bildiğini okur. Yok şöyle olsun yok böyle olsun, hayır önce bölge konservatuarları kurulsun, sonra da bölge tiyatroları kurulur. Derken seneler geldi dayandı 1980’lere.2

Şöyle olsun, böyle olsun deneceğine işin bir yerinden başlanamaz mıydı sanki? Yoook, imam bildiğini okuyacak ya! Konservatuar mı olur, okul mu olur, yoksa tiyatro mu kurulur önce onu bilmem, bildiğimiz tek şey var bizim, bölge tiyatroları kurulmaz bu memlekette.

Aman sen de.. herşey tamam da «tiyatrolar» mı eksik kaldı bu memlekette! diyenler var oldukça daha bizler çok akıntıya kürek çekeriz her halde… Çekeriz dedik de ne yaptık, üç beş kişi yazıp çiziyor.

Efendim, tiyatroya gereken önem verilmiyor. Baksanıza özel tiyatrolar bile yaşamıyor, yaşatılamıyor. Kimisi kendiliğinden kimisi iflâs ederek kapanıyor. Ayakta durmaya çalışanların da oyunları yasaklanıyor. Hem sonra efendim, tiyatro seyircisi mi var memlekette? Olsaydı kapanmazlardı, tiyatroyu seyirci yaşatır…

İmam bildiğini okuyacak ya… Sen, salon mu yaptın ki seyirci gelsin? Sen, sanatçı mı yetiştirdin ki tiyatro olsun? Sen, yazar çizer mi yaşattın ki oyun yazılsın?.. ki tiyatro yaşasın?

Almanya’nın kalkınması her kasabada kurulan tiyatrosu ile gerçekleşmiş; Fransa’nın kültürü bölge tiyatroları ile gelişmiş; İngiltere’de sanatçılara «Sir» unvanı verilmiş…

Aman efendim, batı taklitçiliği mi yapacağız? «Tiyatora» ile de kalkınma mı olurmuş? Petrol bulacaksın, petrol! Yeraltı zenginliklerini araştıracaksın. Buldun mu petrolü, eşeledin mi yeraltını? Yoook… Kurdun mu tiyatroyu, açtın mı sanat ve kültür okullarını? Yoook. O halde neye yazıp çiziyoruz?

İmam bildiğini okuyacak ya… Seneler geldi, dayandı 2000’lere… Kimisi çıkar, efendim, Brecht, İstanbul’a gelmiş, bizim Orta Oyunu’ndan, Karagöz Hacivat’tan etkilenerek epik tiyatroyu düşünmüşmüş… Bizde niye düşünen olmamış? Hiç olmazsa Brecht’i İstanbul’a getirmeyi ve Orta Oyunu’muzdan etkilendirmeyi düşünenler olmuş!

İmam bildiğini okuyacak ya… Devlet Tiyatroları görevini yapmıyor, yapamaz elbette. Aç maymun oynar mı? 67 il’e tiyatro götürdük geçen sezon. Alkışlamak gerek. Şehrimize gelen bir Devlet Tiyatrosu sanatçısı şöyle konuşuyordu : «Beni bir daha turneye çıkaramazlar, şu bir ay zarfında kötü salonlarda kötü şartlarda oyun oynamak neme gerek benim! Ankara’da rahat rahat oyunumu oynarım, üstelik TV’den, reklâm şirketlerinden de avantamı bulurum. Zor götürürler bir daha beni turneye, alırım raporumu olur biter.» Sen, mevcutlara destek mi oldun diyordu. Biz de kendisine ister istemez hak verdik.

Ulusal tiyatromuzdan bahsediyorlar bazen. Taklitçi olmayalım, kendi öz tiyatromuzu kuralım diyorlar. Diyorlar ya, öz tiyatromuzun bile neresinden başlayacağımızı bilemiyoruz daha.

Muhsin hocamızın kulakları çınlasın, hoş hoca da yok aramızda, kulaklarının çınlayıp çınlamadığını soramayız. Ruhu şâd olsun, ‘tiyatromuzun geleceğini her bölgeye götürmekle değil her bölgede açmakla kurtarabiliriz’ derdi. ‘Bölge sanatçılarına kulak verelim, onları yaşatalım, onların elinden tutalım’ derdi. Derdi ya… İmam bildiğini okur…

Taşıma suyla değirmen dönmez. Ankara’dan, İstanbul’dan sanatçı getirmekle bölge tiyatroları yaşamaz. Bölgenin sanatçılarını yetiştirip yüceltirsek bölgesine yararlı olur diyoruz senelerce. Diyoruz da «İmam»lar bize hiç kulak vermiyor.

İmamlar bildiğini okudukça tiyatro sanatımız da kaplumbağa yürüyüşüne devam edecek demektir. Aydın ÜSTÜNTAŞ (sh. 16)2

Aldığımız duyumlara göre Ünye Sanat Tiyatrosu (ÜST) dağılmanın ardından yeni kadrosuyla 2015 – 2016 sezonuna geliştirdikleri bir çocuk oyunu projesi ile merhaba diyecek. Ünye Belediyesi üç ay sonra verdiği cevapta oyunu birlikte üstlenebilecekleri mesajını vermiş. “İbiş Mikroba Karşı” adlı çocuk oyununu Coşkun ÇETİNALP Hoca yönetiyor. Çoğunluğunu üniversiteli gençlerin teşkil ettiği oyuncular; yeni Genel Sanat Yönetmeni Kerim AYDEMİR, Ayşenur GÜLDALI, Ebru GÜLER, Kiraz ALPARSLAN, Özkan ORDULU ve Melike YILMAZ. Zübeyde CİVELEK ve Hamza ALP da işin mutfağında.

ÜST’nin diğer emektar oyuncularından Mustafa KARADENİZ bu yıl dinlenmeyi ve biraz işlere ara verip toparlamak üzere izinli kalmayı tercih etmiş. Yasemin ÖZTÜRK Gaziantep’e çalışmaya gitmiş. Elif KARAGÖZ Ankara’da, Fatma BULUŞ da Ünye’de çalışıyor. Bu yıl ekipte değil ama gönlü hep onlarla.

Ünye’nin acil ihtiyacı olan Kültür Sitesi için siyasîler, özellikle Ordu Belediyesi Büyükşehir statüsü kazandıktan sonra 2014 Yılı Yatırım Plânı’nda hattâ ve hattâ Ordu’nun Mega 52 Projesi içinde Ünye’nin de ikinci mega proje olarak yer aldığını ifade etmişlerdi. Zaman içerisinde vaatlerin gerçekleşmediği görüldü. Büyükşehir Belediyesi’nden; ‘maliyetler yüksek o yüzden Kültür Bakanlığı’na devrettik, onlar yapacak.’ duyumunu alıyoruz. Kültür Bakanlığı yetkilileri de denilenler doğruysa ‘evet doğru, biz yapacağız ama 2016 yılında projesini hazırlayacak, 2017 yılında keşif yapacak ve 2018 yılında da temelini atacağız. 2023 yılında ise görkemli bir açılışla sizlere teslim ederiz inşaallah’ görüşünde.

Tiyatrocularımızın şu an prova yapacakları tahsis edilmiş bir yerleri yok! Endüstri Meslek Lisesi Müdürü duyarlılık göstererek onlara kapılarını açtı ve orada çalışma yapıyorlar. Kültür Sitesi yıkılacağı için ÜST, büyükler tiyatro oyunu için fazla acele etmiyor ama bugünlerde büyük oyununun da ad ve kadrosunun belli olacağı şüphesiz…

Ünye Belediye Başkanı Sayın Av. Ahmet ÇAMYAR’ın şu sözleri belleklerimizdeki yerini korumaktadır : “‘Belediyemizin, Ünye Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kapatılması yönünde alınmış herhangi bir kararı mevcut olmamakla birlikte tiyatroya belediye tarafından her türlü destek verilmektedir. 20 milyon Türk Lirası’na mal olacak olan Kültür Sarayı’nda tiyatro salonlarının kapalı perdelerle âtıl bırakılması söz konusu değildir.”

2023’e dek açılacak perdeden yoksun kalınacaksa, dağılan kadrosuyla bir yandan ekmek peşinde koşan bu gönüllü tiyatro sanatçılarımızın ahvali ne olacaktır?

Makalemizi Ünyeli Oyun Yazarı Murat Can KİBİROĞLU’nun deyişleriyle noktalandıralım: Tiyatro eğitimi almış bir oyun yazarı olarak Ünye’nin sanat anlamında neden daha yoğun bir yer olmadığını / olamadığını düşündüğümde üzülüyorum. Üzüntüm çok genç olan Ünye Sanat Tiyatrosu’na yapılan haksız tavrı duyduğumda daha da perçinleniyor.

Oysa sanat kurumları bölgenin nişanıdır. Temsil hak ve yetenekleri vardır. Sanat yordamıyla insanlığa hizmet eder, yaşamı daha anlaşılır ve çekilir kılar, yavan gündelik hayatımızı estetize eder ve düşünmemizi / sorgulamamızı sağlarlar.

Ünye bu ve benzerî kurumlarına sahip çıkmalı ve sivil toplum da her alanda bu yerli grupları desteklemeli. Sanat için yola çıkan arkadaşlar asla teslim olmamalı ve yenilmemelidir. Çünkü bu ulvî yolculuk eğitim ve yetenek istediği gibi ısrar ve mücadele de ister. Bütün bu dilek ve ümitlerle büyülü güzel Ünye’me en derin sevgi ve saygılarımı sunuyor, bütün güzel gelişmeleri can-ı gönülden destekleyeceğimi bir kez daha yineliyorum.

Son söz: Tiyatro, gönüller arasında bağ kuran toplum kültürünün aynasıdır.

2015 yılında kaleme aldığım bu makalenin aradan geçen iki yıl içerisinde bazı gelişmelerle güncelliğini koruduğunu biliyorum. O yüzden zaman içerisindeki değişimleri de ilgili yöneticilerimiz ve tiyatro sanatçılarımızın gene medya aracılığıyla yansıtmasının daha isabetli olacağını düşünüyorum.

KAYNAKÇA :

1 ÜSTÜNTAŞ, Aydın – Geleneksel Anadolu Tiyatrosu Oyun Yazma Yarışması http://www.aydinustuntas.org/ozgecmis.html

2 ÜSTÜNTAŞ, Aydın – İmam Bildiğini Okuyor (sh. 16), Oyun Aylık Tiyatro Dergisi, Mart 1980, Sayı : 13, 33 sayfa, 50 TL.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku