Yayınlanma Tarihi: 21 Eylül 2010 — okunma
Referandum ile anayasa değişikliğine “evet” diyen seçmenlerin çoğu, 1982 Anayasası’na “evet” demiştir. O zaman “evet” ile onaylanan geçicici madde bu referandumda AKP’ nin en çok vurguladığı madde oldu. Ve “evet” kararı çıktı halktan. Bu belirgin örnekten anlaşılacağı gibi halkımız, bu maddenin kaldırılmasına “evet” derken aslında büyük bir çoğunlukla neyi oyladığını bilmiyordu.”hayır” diyenlerin çoğu da “parti kararı olarak katıldığı seçimde sorsanız bu konuda üç cümlelik açıklama yapamazdı.
Sordum ayrıca açıkça “evet” diyeceğini söyleyenlere “neden evet” cevap yok evetler Başbakan Tayip Erdoğan öyle istediği için.
Sordum ayrıca, açıkça “hayır” oyu vereceğini söyleyenlere. “neden hayır” cevap yok. Partileri öyle istediği için. Sürü psikolojisi yani. Tabi ki neyi, niye uyguladığını bilenler var. Ben çoğunluktan söz ediyorum.
Bence, “12 Eylül’ün sorgulanması” vurgusu ile toplanan “evet” oylarının hinterlandında “başörtüsü meselesi” var. Neden mi? AKP ilk seçimlerde “başörtüsü meselesini çözeceğini vaat ediyordu. Ama 12 Eylül’ü sorgulamak gibi bir konuyu ben mi atlamışım?
Ayrıca “dokunulmazlığın kaldırılması” vaadi AKP’yi ilgi ile izlememe neden oldu. Ve ne yalan söyleyeyim çok inanmıştım bu vaade. Ama unutuldu. Oysa unutulan değil de “uyutulan bir başka konu da “başörtüsü meselesi” oldu. Avrupa’da ki başı örtülü bayanlar “polis” olabilmek için haklarını ararken, ülkemizde bu konuda çok pasif bir dönem yaşandı. Oysa on binler meydanlara yürüyordu.
Referandumda MHP tabanından “evet” oylarının çıkması sadece 12 Eylül’ün sorgulanması için değil bence, MHP tabanı başörtülü bayanların kamuda yer alması konusuna da çok bağımlı. O halde parti politikasına rağmen atılan bu “evet” oyları çok demokratik. Ve yine bence önümüzde ki seçimlerde bu oyların MHP’ den kopması mümkün değil. Ama MHP’nin çok çok daha iyi organize olması kaydı ile.
Peki, MHP tabanı 12 Eylül’ün sorgulanmasına “evet” oylarını kaptırdı da CHP’den hiç 12 Eylül’ün sorgulanması oyları taşınmadı mı? Bence taşındı. Ama o oylarda geçici.”sol” kesim darbenin sorgulanmasına en sıcak bakan kesim değil midir?
Günümüz iletişim araçları sayesinde artık herkesin dünyada olup bitenden haberi var ve gelişmiş ülkelerde “darbe “yok. Ama gelişmiş ülkeler yönetimler hâkim. O ülkelerde bir takım kartel oyunları da yok.
Otuz yıl önce 12 Eylül darbesi olduğunda herkes ama herkes derin bir nefes almış.(O dönemi yaşayan herkes içinden kendi kendine itiraf etsin, sevinmemişler miydi?) Toplananların akıbetlerini bilmedikleri için de herkes 1975’ den itibaren yükselen anarşi karşısında ki çaresizliklerinden kurtulmuştu. Her gün Türkiye’nin her yerinde “sağcı” ve “solcu” gençler öldürülüyordu.
Görüntü de birbirlerini öldürüyorlardı. Darbenin neler götürdüğünü bilmeyen halk seviniyordu. En basit örnek” asker ticareti, üretimi, istihdamı, finansmanı ne kadar bilebilirdi?”.Fakat diğer yandan can ve mal güvenliği olmayan bir ülke senaryosu ve sahnelenmesi.
Kısaca, darbe olduğunda benim çevremde herkes sevindi. Sevinmeyenler vardı elbette. Onlardan sadece tek bir ses duydum ben o günlerde” nasıl yaparlar ya, ne demek darbe, hayır bu ülkede demokrasi yok, artık hiç kalmadı” diyordu öfke ile ODTÜ’ de okuyordu.”Ama her gün ölenler ne olacak bu kan başka nasıl duracak?”
“Oyun bunlar oyun, ülkemiz de oynanan oyunlar ”Kimse bir şey anlamıyordu.”Nasıl oyun bu, kimler yönetiyor, kimler oynuyor, niye?”
Gerçekleri bilen azınlığın, bilmeyen, bilinçsiz çoğunluğa anlatmaya ve oyunu bozmaya gücü yetmiyordu.
Sonuç olarak, referandumdan AKP büyük bir başarı ile çıktı. Ama okyanus ötesine teşekkür ederken oradaki gücün daha da arttığını ve böyle bir güce bağımlı olmanın AKP’ ye nasıl yansıyacağını iyi hesap etmek gerek.
MHP’nin kararsızlığı her halinden belli idi. Bir önce ki yerel seçimlerde ki heyecanları olmadığı gibi bir sonraki seçime daha organize olması gerekirken, yine tabanın AKP ile “başörtüsü” zemininde birleşebileceği gerçeği unutulmamalıdır.
CHP yeni bir başkanla iyi bir sınav verirken, önümüzde ki seçime daha bilinçli girmek avantajını iyi kullanacaktır eminim.
Referandumu protesto edenlerin bütünlüğü, “evet” ve ”hayır” fikirlerini açıkça söyleyenler veya kapalı tutanlar, kararında partisinin karşısında oy kullananlar “hepsi” ülkemizde demokrasinin gelişmesine katkı sağlıyorlar.
Ve 21.yy başında artık “darbeyi” onaylamayıp sorgulama kararı alıyorlar. Ülkemizde oylamaya katılanların tamamı en azından “Anayasa” ne demektir bildiği gün aslında işte o zaman ki demokrasiye bakın.
Demokrasi, siyasetin satranç tahtasında ileriyi görerek hesaplanmış adımlarla, başarılı hamlelerle bizi gelişmiş ülkeler arenasına taşır.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.