AKÇAY TERMİK SANTRALİ

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Tüm sosyal bilimcilerin ‘’vahşi ‘’ olarak nitelendirdiği kapitalist sistem hızla üretimi için daha da büyük bir hızla tüketim çarkı ile dönmektedir.

Bu büyük çarka gerekli olan enerji de, hidrolik (su ile), termik (fosil yakıt ile), nükleer ( atom ayrıştırması ile), güneş ve termal ( yer altı suları) enerjisi ile sağlanmaktadır.

Bunların içerisinde ‘’termik santraller’’ fosil yakıtların kullanımı ve atmosfere gönderdiği (kükürt dioksit, azot oksit, karbon cQ2, hidrokarbon vb. monoksit ) gibi gazlar ile sera (örtücü) etkisi yaparak iklimi değiştirmektedir.

Değişen iklim sonrası, dünyanın genel ısısı 1 derece artmaktadır. Bu artış şiddetli yağışlar, seller, kuraklıklar ile 30 yılda belirgin şekilde hissedilmektedir.

Termik santrallerde kullanılan kömür sonucu doğaya salınan gazlar asit yağmurlarına, yanmış uçucu küller hava kirliliğine ve bitkilerin fotosentez yapamamasına, kül dağlarının yağmur suları ile yer altı sularını kirlenmesine, soğutma işlemi için kullanılan su nedeniyle de çevrenin hidro-eko dengesini bozmaya neden olmaktadır.

Özellikle de linyit kömürü bu kirlenmede çok etkilidir. Külü çok, ısısı daha azdır kok kömürüne göre.

Orta ölçekli bir termik santral 30 yılda ortalama 5220 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın 10 metre yüksekliğinde kül dağları ile kaplanmasına neden olacaktır. Bu kül dağlarından yer altı sularına ağır metaller karışacaktır.

Terme Akçay’da kurulması planlanan termik santral ithal kömürle çalışacak. Kullanılacak kömürün niteliği çok önemli. Ayrıca santralin soğutulması için gerekli su denizden sağlanacak.

Zaten kırılgan seviyedeki eko sistemin fauna(hayvan türleri), flora( bitki türleri), tarımsal yapı klimatolojik iklim düzeni alt üst olacak. Ve bu etkiler bir yıldan itibaren hissedilmeye başlayacak.

Türkiye’de 26 hidrolojik (su) havzasından birisi olan Terme- Akçay-Yeşilırmak hidrolojik havzası Karedeniz Bölgesinin, kızıl ırmaktan sonraki en önemli havzası ve zaten çok az olan tarım havzası.

Fosil yakıtla (kok, linyit, petrol, doğal) oluşumu yılları farklı olan yer altı enerji kaynaklarıdır. Bilinen o dur ki bu kaynaklar tüm dezavantajlarına rağmen enerji yönünden yoğun ve zengindir. Fakat yenilenmeyen kaynaklardır ve sınırlıdır. Bir gün bitecekleri bilinen bu kaynaklar aslında dünyaya sunulmuş bir şanstır.

Alternatif enerji kaynakları arasına, hidrolik, nükleer, güneş enerjisi, (güneş termal- güneş ısıtma)

Alglerden biyolojik yakıt, jeotermal ( sıcak elektrik), rüzgâr, yosun, yapay foto sentez, gel git enerjisi, konvansiyonel füzyon uranyum üretken reaktörü, toryum üretken reaktörü jeotermal ısınma, bitkilerden biokütle enerjisi, buzul, kaya enerjileri de eklene bilir.

Bu enerji kaynaklarının pek çoğunun kullanım aşamasına getirilebilmesi içinde ciddi maliyetler ve enerji gerekmektedir.

Sonuçta dünyanın artan nüfusuna ve tüketim hızı enerji ihtiyacını da artırmaktadır.

‘’ Eğer kesintisiz bir enerji rejimi uygulanacaksa en iyisi hemen işe başlamaktır’’ cümlesi ‘’enerjisiz kalmadan’’ uyarısı gibidir.

Tün dünyayı ilgilendiren böylesi önemli ve derin konuya ‘’ gelecekteki enerji ihtiyacı- enerji santralleri’’ çok yüzeysel bir giriş yaptıktan sonra enerjisiz bir yaşamı da düşünemeyeceğimizin bilincindeyiz ama Karadeniz’in bu nadide tarım alanına “sürdürülebilir tarım politikaları” ile üretim miktarının artırılması dolayısı ile gülen- mutlu- zengin- sağlıklı çiftçilerin, habitat alanı olarak itina ile korunması ve geleceğe taşınması dileğimizdir.

Not: 650MW gücünde planlanan Akçay termik santralinin soğutma işlevi için;

1 sn de 10 ton su

1 dakikada 612 ton

1 saatte 36 ton

1 ayda 26,5 ton su denizden çekilecek çevre alanda deniz suyunun sıcaklığının artması ile deniz ekolojisi bozulacak.

• Bu bölgede organik tarım yapılamayacak.
• Meyve iriliği küçülecek, yapraklar hatta ormanlar foto sentez yapamayacakları için önce sararacak, sonra kuruyacaklar.
• TUİK verilerine göre, termik santralin bacalarından çıkan küller %65 tutulabiliyor %35 ise uçuyor. Uçan küller İkizce ve Ünye’ yi direkt tehdit etmektedir.
• Türkiye’de 9 büyük kömür ithalatçısı var ve bugün tüketilen kömür miktarı 13 200 000 ton yapımı planlanan tüm termik santrallerin tamamlanması ile bu oran 102 000 000 tona çıkacak.
• Bölgede fındık üretimi ve kalitesi düşecek.
• Gelişmiş ülkelerin, santralleri gelişmemiş ülkelere kurmaya çalıştıkları bir gerçek. Hatta AB ülkesi santrallerini Roma’ya ve Bulgaristan’a yığdılar

Böylece bu ülkelerde yoğun olarak görülen sağlık sorunları bir yana her iki ülkede otizm hastalığının en yoğun görüldüğü ülkeler ki bu hastalık dünyada giderek artmaktadır.

• SO2,HNO3,NOX nitrik asit => asit yağmurları
• Tim Avrasya şrt.
• Önce cet raporu alınıyor.
• Adana, Hatay, Mersin, Çanakkale, Zonguldak, Sinop, Samsun( henüz samsunda lisans yok), İzmir.
• Zirai bilgileri Ahmet Atalık ( ziraat mühendisi aktardı) sunumunu da kadınlara ithaf etti.
• Hava kirliliği, fırtınalar, hortumlar, kuraklık, iklim değişikliği yapıyor.
• Enerjide dışa bağımlıyız. Enerji talebimiz de giderek artıyor.
• Dekapaj oranı (kazı alanı)
• Kömür horizonu
• Hatay termik santrali 600mw

Çanakkale 1605mw

İzmir 350mw

Zonguldak 1390mw

Samsun 600mw (hazırlanıyor)

• Termik demek çimento fabrikalarının gelmesi demek
• Cem Şahan ‘’havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmayanlar hiçbir şeyine sahip çıkamaz.
• Santraller psikolojik yıpranma ve stres yapıyor.
• Dünyada sağlık dönüşüm programları yapıyoruz 162 ülkede 32. İdik, 2000 den sonra 162 ülkede 96. Olduk
• Termik santrallerden salınan (çalışan işçiler için ) cıva ilişkisi akciğer kanseri ( hava kirliliği) yapıyor.