son haberler

Atatürk Parkı mı? Atatürk Otoparkı mı?

Yayınlanma Tarihi: 16 Şubat 2010 okunma

Misafir Kalem unyetv@unyetv.net

Dinazor diyebilirsiniz. Sabit fikirli diyebilirisiniz. Ama hala beynimin tüm hücreleri Karadeniz Otoyolu’nun sahilden gitmesine karşı.

Ünye’nin bu fay hattının dışında kalmasına çok seviniyorum.

Yolun tamamlanması halinde doğal bir şehir olarak, Karadeniz’in gerçek incisi olacak.

Otobanlar şehirlerin ortasından geçmez, şehir tali yollarla otobana bağlanır. Böylece otobanın, “hızlı ulaşım” gibi faydası azami ölçüde yaşanır.

Havanın kirlenmesi, gürültüsü ve kazalarda kente zarar vermez.

Sahil, kıyı ne demek.otobanla kol kola olurdu.

Neyse yolla yapıldı bitti. Ünye şans eseri veya ileri görüşlü birkaç değerli insanın isabetli kararları ile otoban çilesinden kurtuldu.

Ünye’nin bütün güzelliği koy olmasıdır. Karadeniz’de koy ve körfezlere az rastlanır. Minik bir koydur Ünye. Minik ve çok güzel bir koydur.

O koy dolduruldu. Bitti. Hala karşıyım ama elden bir şey gelmiyor.

Atatürk Parkı olarak düzenlenecek.

Parkın projesini de, Ünye Belediye Bşk. Yrd. Mühendis Ahmet Celal Can hazırlamıştır. Saygı duyduğum bir hemşerimizdir. Dolgu ile ilgili bilgi almak, hatta itirazımı bizzat bildirmek üzere görüştüğümde projeyi göstermişti.

Çok güzel proje, ama gönlüm hala başka yerde(iç kesimlerde) uygulanmasından yana.

Ayrıca yeni öğrendim, Fatsa’nın, o herkesin hayran olduğu sahil projesini de kendisi hazırlamıştır.

Ama yine dinozor ben, güzel Fatsa’nın ortasından otoban geçmesine karşıyım Ayrıca hemşerilerim de arka plan otoyol isterlermiş. Çok haklılar.

Gelelim Atatürk Parkı’na, hadi dolguyu kabul edelim bari zemin Arnavut taşı veya Ünye’nin eski parke taşlarından olsun. Bize soran tabiî ki yok ama en azından kurulacak her binanın dış yüzeyi. Ünye taşından olsun.

Yetkililer lütfen, Ünye gibi güzel bir yerin parkı alelade kilitli parke taşı ile Atatürk Parkı’nı kaplamayınız.

Bu arada zeminin bir kısmı tamamlandı. Umarım geçicidir. Yetkililerden bilgi almadım ama Ahmet Cemal Can’ın projesinde otopark yoktu. En azından parkın en güzel, köşesinde yoktu. Çakırtepe’den ilk görülen ve kaldırımdan ilk dönülen köşede otopark olmuş. Dikkat ettim (o hiç sevmediğim kilitli parke taşları) otopark olarak düzenlenmiş. Ve tabiî ki dolu.

Ünye’nin en güzel ve özel, en çok görünen yeri otopark. Eminim geçicidir. Eminim.

Memleketin seveni çok, eli kalem tutanı da çok. Ama yazar-çizer herkes ya tarihçi ya edebiyat üstadı oldu. Çünkü bu konular suya sabuna dokunmadan yazarlık. Kimse kimse ile kötü olmak istemiyor. Ben de istemiyorum, niye kötü olayım üstelik herkesi de çok seviyorum ama düşüncelerimi de saklayamıyorum. Doğruyu söylemeliyim, hiçbir şey yapamıyorsam doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovmuyorlar artık, köye bile almıyorlar, hey gidi hey. Anlamıyor muyuz? Doğruyu söyleyen birkaç kişi kaldı onlara da helal olsun. Kuvvetli eleştiri yapıyorum diyenlerde, hükümeti eleştiriyor.(değerli bir hocamın dediği gibi) Millet zaten geçim derdinde. Hatta o kadar ki, “kredi kartlı” başlıkları haberleri daha çok okuyor. Borçları ya da faizleri silme affı beklentisi ile.

Yapılanlara nankörlük etmeye niyetimiz yok yapıldıktan sonra söylenmenin alemi de yok. Ünye Atatürk Parkı’nın zeminini, Cumhuriyet Meydanı’nın zeminindeki Arnavut taşları ve hatta aynı desende olmasını, binalarını da, Ünye Taşı ile kaplanmasını diliyoruz.

Hatta oradan buradan sökülen kesme parke taşlarının başka yerlere gönderilmeden o parkta değerlendirilmesini rica ediyoruz yetkililerden.

Otoparksız olmaz tabiî ki, en azından en güzel köşede değil.

Memleketi sevenden geçilmiyor. Herkes birbirinden çok seviyor memleketini. Ben de yaşadığım yeri çok seviyorum ve düşüncemi açıkça söylüyorum. Düşünce özgürlüğü var. Ama düşüncesini açıkça söyleyeni anlamaya çalışmak aşaması henüz yok.

Memleket güzel, bundan sonra yapılacaklar da doğal olsun. Düşüncem yanlışsa söyleye bilirsiniz. Bence yanlışın neresinden dönülse kardır.

Not: Donmuş palmiye yaprak dalları budandı. Belediyenin, Ziraat mühendisi Sn. Arif Atmaca çok çalışıyor. Sahil yeşil alan bakımı güzel oldu ama palmiyelere verilen emeğe de yazık değil mi? Nafile gibi geliyor bana ve maddi kaybı saymıyorum. Tanesi kaç liraydı bu palmiyelerin?

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Nerde O Eski Dünler

31 Ağustos 2023 okunma
Kızlar erkekler zayıflar şişmanlar zenginler fakirler dostlar akrabalar dinli dinsiz yeni doğan ya da ölümüne az kalan bizler ne yapıyoruz? Son birkaç senede, kızlar firikik ustası oldu beğeni yapana özel şovlar yapıldı ve artık mahremiyet meşrulaştı ya da... Devamını Oku

ÜNYE-AKKUŞ-NİKSAR KARAYOLU

26 Ekim 2021 okunma
    Yollar bir memleketin can damarlarıdır. Hasretlikleri bitiren, kültürleri harmanlaştıran, ekonomimizi canlandıran birlik ve beraberliğimizi sağlayan yollarımızdır. Ünye- Akkuş- Niksar yolunu kullananlar nostaljiyi, heyecanı birlikte yaşarlar. Yıllara... Devamını Oku

  NASIRLI ELLER

21 Ekim 2021 okunma
           Süleyman Erkan      Türkiye’nin güzel bölgelerinden Karadeniz’i gezip görenlerin hafızalarında mutlaka iz bırakmıştır. Karadeniz’in girintili çıkıntılı kenarları, geceleri gelinlik kızın boynuna takılı beşi birlik gibi parlar... Devamını Oku

Geçmişten Günümüze

16 Ekim 2021 okunma
Süleyman Erkan     Yaşam var oldukça hırslar, öfkeler, kinler, var olacaktır. Bu savaşı tetikleyen en önemli unsur beğenilmek, üstün olmak, başkalarından daha fazla mala mülke sahip olmaktır. Söz sahibi olmanın malla, mülkle, parayla olunamayacağını... Devamını Oku

İnsan

13 Ekim 2021 okunma
TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Temel içgüdü ve duygularla hareket eden, yeteri kadarını alan, psikolojik ve sosyolojik açıdan baskı uygulamayan, vicdansız ve çıkarcı yaklaşmayan, kötü gözle bakmayan, çalmayan, savaşmayan,... Devamını Oku

Zaman

7 Ekim 2021 okunma
  TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Neydi zaman? Doğduğum an ile öldüğüm an arasındaki yaşantım mı? Unutmak için verilen bir ilaç mı? Suratımı kırıştıran ya da saç rengimi benden alan… Neydi zaman! Babam öldüğünde... Devamını Oku

İhtiyaç Meselesi

27 Eylül 2021 okunma
TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Çok çeşitli ihtiyaçlarımız var. Hatta bazen neye ihtiyacımız var diye market ve mağazaları gezmeye başlayanlar bile var. Babaannem lüzumsuz bir şey almamamı çok söylerdi işte onlarda top balon... Devamını Oku

F-N-D-K-Ç  Ş-H-P

10 Eylül 2021 okunma
  TOLGA ÖZSOY İNŞ. TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com   Türkçe’de bir sözcük f,s,t,k,ç,ş,h,p harflerinden biriyle bitiyorsa ve ek kelimenin baş harfi d,c harfi ile başlıyorsa! Ortalık bir anda sertleşir. d=t olur t=ç olur sıkı durun bu matematiği... Devamını Oku

İş-Sizsiniz

6 Eylül 2021 okunma
  TOLGA ÖZSOY İNŞAAT TEKNİKERİ tolgahanozsoy.52@gmail.com Neden işsiz kaldığımızı bulalım. İşsizlik yaşınız en az 24! Bunu biliyor musunuz? Temel eğitim 1 yıl, ilk eğitim 4 yıl, Orta eğitim 4 yıl, lise eğitimi 4 yıl, hazırlık 1 yıl, üniversite... Devamını Oku

Alçak Alçak Dere Yataklarına Ev Kurmasınlar

19 Ağustos 2021 okunma
  Tolga Özsoy İnşaat Teknikeri tolgahanozsoy.52@gmail.com     Hepimizin malumu olduğu Candan ERÇETİN’in “yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar” şarkısı; doğaya, doğanın tabiatına karşı gelmekten ve gelin kızlarımızı ağlatmaktan başka bir... Devamını Oku