son haberler

FOTOĞRAFLARLA ÜNYE’DE 19 MAYIS 1937

Yayınlanma Tarihi: 17 Ekim 2015 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Ordu Halkevi’nin 1937 yılında yayımladığı “Ordu İlinde 19 Mayıs Spor ve Gençlik Bayramı” adlı 45 sayfalık broşürü Halkevi Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi Üyesi Sıtkı CAN tarafından hazırlanmıştı.1
Eserde Ordu İli ile birlikte Ünye (sh. 29 – 35), Fatsa ve Gölköy İlçeleri’nde 19 Mayıs 1937 Çarşamba günü kutlanan 18. Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri fotoğraflarla kayıt altına alınmış, yedi fotoğrafta Ünye Beylik Foru’da tertiplenen öğrenci gösterilerine ait görüntüler yer almıştı.
Ünye İlçe Halk Kütüphanesi Şefi Hakan KADIOĞLU ve Ordu Kütüphanesi görevlilerinin gayretleriyle Eğitimci, Araştırmacı, Yazar Hikmet PALA’ya bir vesile ile ulaşarak yazarın arşivinde bulunan bu nadir eserin içeriğini görmek bizlere nasip oldu.
ÜNYE İLÇESİ’NDE 19 MAYIS : 19 Mayıs Spor ve Gençlik Bayramı Ünye merkez ve köylerinde canlı tezahürlerle kutlanmıştır. Bu husus için gereken tertibat önceden alınmıştır. Kutlama Komisyonu’nun hazırlamış olduğu program tam bir muvaffakiyetle tatbik edilmiştir.
Şehrin Cumhuriyet alanı bayraklarla, defnelerle süslenmiş, okullar, sporcular, kadın ve erkek bütün halk bu meydanda toplanmıştır. İstiklâl Marşı ile tören açılmış, bunu İlçebay’ın (muhtemelen kaymakam Mehmet Avni DÜMER olmalı! M.U.M.) bir söylevi takip etmiştir. Bundan sonra Ortaokul adına kürsüye okulun Türkçe ve Beden Eğitimi Öğretmeni İbrahim ÖZTÜRK çıkmış, 19 Mayıs’ın tarihteki mevkiini, sporun önemini ve yurt savgasındaki rolünü anlatmıştır. Bunu Ortaokul’un (sh. 29) kız ve erkek talebelerinin spor hareketleri takip etmiş ve çok alkışlanmışlardır. En son futbolcuların maçı olmuş ve alâkalı geçmiştir.
Gece, Ortaokul “Gâvur İmamı” piyesini temsil etmiş, iki yüzden fazla Bayan ve Bay’ın iştirak ettiği bu gösteri çok ilgi uyandırmıştır. Atatürk’ün Samsun’a çıkış ve yurdu kurtarış tablosu çok canlı olmuş, Bayrak Marşı çok alkışlanmıştır. (sh. 30)
ÜNYE İLÇEBAYI’NIN (Kaymakam) SÖYLEVİ : Sayın Yurddaşlarım, 19 Mayıs tarihi, hürriyet ve istiklâline kavuşmak ve şerefli yaşamak azmile başlanmış olan inkilâbımızın başlangıç tarihi, Türkiye’yi yeniden kuran ve kurtaran ve millî şuuru yaratan Büyük Şefimiz Atatürk’ün kurtuluş mücadelemize ilk adımını attığı tarihtir. Ulu Önder’in bu mukaddes emanetini muhafaza ve müdafaa etmeği üzerine almış olan gençliğin Samsun’a çıkış gününü kendine bayram günü yapması kadar ulvî bir şey olamazdı. İşte burada törenini yapmakla bahtiyarlığa eriştiğimiz gün, bu gündür.
Yuddaşlarım, sporun beden, ahlâk ve zekâ üzerindeki terbiyekâr tesiri gayri kabili inkârdır. Selim fikir, sağlam bir bünyede bulunur. Ve bunu da spor temin eder. Spor, neşe yaratır, neşe ise gençlik ve dinçlik verir. İşte Spor ve Gençlik Bayramı bu gayelere erişmek için ihdas edilmiştir. Gençler, daima genç yaşamak ve dinç kalmak için spora devam (sh. 31) ediniz ve onun neşe ve zevkini tadınız.
Bize bu mutlu günleri yaşatan Ulu Önderimize duygu dolu lisanımla tâzim ve şükranlarımı sunar ve başımızda daima varolmasını dilerken bizlere emanet ettiği Türk İnkilâp ve İstiklâli’ni muhafaza edeceğimize ve açtığı nurlu ve güneşli iz üzerinde durmadan yürüyeceğimize ant içelim. Yaşasın Atatürk, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Ulus, var olsun Gençlik. (sh. 32)
Ortaokul Türkçe ve Beden Eğitimi Öğretmeni İbrahim ÖZTÜRK’ün Söylevi :1-2 Kahraman Soydaşlarım, Bugün Tanrı’nın bütün acuna (dünyaya) örnek olmak üzre özene bezene yarattığı Büyük Atamızın; sonsuz karanlıklar içinde bunalan, umutsuz kalan ulusunun koynuna atıldığı, umudunu artırdığı, karanlık perdeleri yırttığı ünlü bir gündür.. Bugün başsız, silâhsız bırakılan elleri, kolları kıskıvrak bağlanarak yurdu parça parça paylaşılan kahraman soyumun eşsiz bir başa ve o başta parlıyan hayat ve istiklâl güneşine kavuştuğu gündür.
19 Mayıs, Türk kurtuluşunun ve Türk’ün eşsiz devrimlerinin temelinin atıldığı gündür. 19 Mayıs yalnız Türk tarihinde değil bütün acun tarihinde de benzeri bulunmıyan erkinlik savaşımızın ilk satırlarının yazıldığı gündür… Bugünün başlı başına eşsiz ve benzersiz bir tarih kadar değeri vardır. Çünkü; 19 Mayıs’ta Samsun’da başlıyan erkinlik yolunun; İnönü’nden Sakarya’ya, Sakarya’dan Dumlupınar’a (sh. 33), Dumlupınar’dan Lozan’a, Lozan’dan Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’ten sayısız devrimlere, devrimlerden de sonu olmıyan ülkü yoluna kavuştuğu kutsal gün bu gündür.
İşte bütün bu kutsallıklarından ötürü bu gün iki sevinçli bayramı bir arada kutluyoruz. Ulu Önderimiz kurtardığı İstiklâl’i, kurduğu Cumhuriyet’i Türk Gençliği’ne emanet etti. İstiklâl ve Cumhuriyet’in kuvvetli olması da ancak kuvvetli ellerin, dinç kafaların idaresile mümkündür. Bütün acun ulusları bu cihete çok önem vermişler; istiklâl ve istikballerini sigorta etmek için dinç, gürbüz, kuvvetli ve kudretli bir nesil yetiştirmek gayesile bir takım gençlik organizasyonları meydana getirmişlerdir. Bütün uluslar gelecek günlerini emniyet altına almak gayesile kuvvetli, çevik ve sihhatlı bir gençlik yaratmak peşinde koşuyorlar. Almanya, İtalya, Rusya gibi bazı devletler bu gençlik ve spor birliklerine askerî bir mahiyet vermek suretile bir kat daha kuvvetlendirmişlerdir. Bütün uluslar gençlerini sağlamlaştırmak, çevikleştirmek için durmadan çalışırlarken; az zamanda bütün acuna örnek olmak gayesile devrimden devrime koşarak durmadan yücelen (sh. 34) ülküsünün sonu olmıyan Türk Ulusu bu çok önemli işi bir tarafa bırakamazdı ve bırakmadı.
Bizde de kanunlara ve hattâ köylere varıncaya kadar birçok hususî gençlik ve spor kurumları meydana getirildi. Kurtuluştan bu güne kadar bu alanda da büyük adımlar atıldı. Az zamanda arsıulusal (uluslararası) spor müsabakalarına iştirak edebilecek kadar kuvvetli bir gençlik yetiştirdik, yetiştiriyoruz ve yetiştireceğiz. Pek yakında tarihin ve medeniyetin başı birçok sporların mucidi olan Türk soyu acun sporlarına da örnek olacaktır. Bunda biraz şüphesi olanlar karşılarında sonsuz bir emniyetle istikbale bakan sağlam kafalı, çevik bedenli kızlarına, okullarına dikkatle baksınlar, “Türk gibi kuvvetli” sözünü sonsuz bir kıvanç, sürekli bir iç ferahlığı ile bir kere daha tekrar etsinler… (sh. 35)
Broşürün devamında 36 ve 40. sayfalarda “Fatsa’da 19 Mayıs” bilgilerine, 41 ve 44. sayfalarda “Gölköy İlçesi’nde 19 Mayıs” etkinliklerine yer verilmiş. 45. son sayfa da “gözden kaçan yanlışlar”a tahsis edilmiş.
Makalemize, bu broşürün girişinde yer alan Ortaokul İkinci Sınıf Okuma Kitabı’nda yer alan ve ulusal yazmanlardan Falih Rıfkı ATAY’ın “19 Mayıs 1919” konu başlıklı yazısından belge niteliğinde bir bölümle nihayet vermek istiyorum.
Mustafa Kemal, şimdi Yıldız Sarayı’nda çok ufak bir odanın içinde Vahdettin ile âdeta diz dizedir. Padişahın sağında, hemen dirseğini uzatarak dayandığı küçük bir masanın üstünde bir kitap duruyor. Odanın Boğaziçi’ne açılan büyücek penceresinden görünen manzara şudur : Cephelerindeki topları Yıldız’a doğrultmuş, birbirine muvazi çizgiler üzerinde duran zırhlılar! Bu manzarayı görmek için oturulan yerden başı sağa ve sola çevirmek kâfidir.
Vahdettin söze başladı : – Paşa, paşa, dedi. Şimdiye kadar Devletimize çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir. Elini, demin bahsettiğimiz kitabın üzerine basarak ilâve etti : – Tarihe geçti. Gazi o zaman hükmetti ki masanın üzerindeki kitap bir Osmanlı Tarihi’dir. – Bunları unutunuz, dedi. Asıl şimdi yapacağınız hizmet şimdiye kadar yaptıklarınızdan mühim olacaktır. PAŞA, İSTERSENİZ DEVLETİ KURTARABİLİRSİNİZ! – Bu hususta elimden geleni yapacağıma emniyet buyurunuz. Padişahın düşündüğü şu idi : Kuvvetimiz yoktur; takatimiz kalmamıştır. Bütün ümit, galiplerin dediklerini memlekete kabul ettirebilmekte, onların şikâyet ettikleri hâdiselerin önüne geçebilmektir. – Muvaffak olunuz, dedi ve ayağa kalktı. Mustafa Kemal, yanında yaveri ile ve sanki saraydan çıktığını ve hareket etmek üzere olduğunu saklamak istiyen bir ihtiyatla ayaklarının sesini işittirmekten korkarak, Yıldız Tepesi’nden uzaklaştı. (sh. 8 – 9)
Tarihî coşku ve perspektiften, ülkemizin gizemli ufuklarına yelken açmak dileğiyle…
28 Ağustos 2015 / Ankara

KAYNAKÇA :

1 CAN, Sıtkı – Ordu İlinde 19 Mayıs Spor ve Gençlik Bayramı, Gürses Basımevi, Ordu, 1937, 45 sayfa.
2 ŞEN, Yüksel – Yaklaşmayın Yakarım… İbrahim ÖZTÜRK http://unyezile.com/yakarim.htm

5 Yorum

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku