Yayınlanma Tarihi: 1 Ağustos 2011 — okunma
Hamdi Tanses ve Akkuş’un Gürgenleri
Hamdi Tanses ve Hekimoğlu
Artık bu köşelerde kimse hakkında kısa öz geçmiş bilgileri aktarmaya gerek yok. İnternette bir tıklama her şahıs hakkında bilgi veriyor. Ben sizlerle Hamdi Tanses’le tanışınca kendisinden duyduklarımı ve düşündüklerimi paylaşmak isterim. Yinede bir cümlelik bir bilgi verelim internete bakmak fırsatı bulamayanlar için Ünye’nin Velibayraktar Köyünden, makine mühendisi ve çok değerli bir Halk Müziği üstadı.
Almanya’nın Mainz Kentinde Konservatuar yöneticisi ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülke ve şehirde konserleri en Tanses‘le Ünye Müze Ev’de gerçekleşen Ünye Yerel Tarih Sempozyumunda tanıştım.
Daha önce ismini çok duymuş ve sanata olan ilgimden dolayı da ısrarla Sözlü Tarih Programımda yer vermek istemiş kendisi ile röportaj yapmak istediklerimin başında idi. Fakat olmadı. Türkiye ye gelişlerinde yakalayamadım kendisini. Basından haberiniz oluyor fakat malum dershane hayatı yoğun.
Sempozyumu düzenleyen Ahmet Kabayel ve Ahmet Varilci bir mini konserde katmışlar araya. Ne iyi etmişler. Fikirlerine beyinlerine sağlık. Tanses’in konseri o yoğun sempozyum havasında teneffüs gibi, Bilgin Hasdemir’ in sunumu ise boş ders gibi keyif verdi.
Ahmet Varilci, Ekşi Sözlükten Tanses hakkında bilgiler indirmiş. Önce onları okuyarak takdim etti bize bu değerli sanatçıyı. Aman ne güzel, ne tatlı şeyler yazmış bu ekşi sözlük ve ne yazmışsa hepsi doğru. Hamdi Tanses türkü söylemiyor. Türküye hayat veriyor ve kendisi de türkü ile yaşıyor, her notasını inanılmaz keyifle söylüyor, inanılmaz keyifle dinliyorsunuz.
Tanses çok yorgun olduğunu belirtti. Saatlerdir konser verdiğini bu kez sadece bir iki türkü söyleyebileceğini hatırlattı ve de öyle yaptı, konseri kesmeye kalkıştı fakat kanamamıştık kendisini dinlemeye. Hasan şimşek “Hekimoğlu” dedi. Oda kırmadı. Bazı kitaplarda yer alan versiyonu ile okudu.
Ve birçok kitabında yüzlerce türküyü öyküleri ile derleyen bu sanatçımızın işte o ortamda bir de kırgınlığı dile geldi.
“Bugün Dinlediğiniz Pek Çok Türküyü Ben Derledim” dedi Tanses.
“Fakat başkaları kendisine mal etti” dedi. Ve pek çok türküyü hakkı ile okuyamadılar dedi. Bu konu her alanda maalesef kanayan bir yaradır. Örneğin Leonardo Do Vinsi tüm çalışmalarını tamamlamadan yarım bırakmış neden dersiniz çakallara kaptırmamak için. Sırrı yıllar sonra çözülmüş. Sanat eserlerinde telif hakkı meselesi hala sorun.
Ruhi Su Almanya Konserine Gelemeyince
Hekimoğlu’un az bilinen (ben biliyordum yazılı metni var bende) versiyonu üzerine çıkan kısa tartışmada kısa bir hatırlatma yaptı; Almanya’da bulunduğu ilk yıllarda da halk müziği ile uğraşmaktadır ve Ruhi Su konserine gelemeyince yaka paça onun yerine sahneye çıkartılır. Bu sahneler Türk filmlerinde çok sık vardır. Konseri bittiğinde “bir Alman prof seni misafir etmek istiyor “derler. Tanışır Prof ile. Evinde çok az eşya binlerce kitap vardır. Bu prof yıllarca Anadolu’yu karış karış gezerek yüzlerce türkü toplamış, ozan veya saz sanatçıları ile görüşmüştür. Fakat Hamdi Tanses’in okuduğu türküleri hem ilk kez duymuş hem de çok beğenmiştir. Hamdi Tanses de işte bugün “Ünye Türküleri “dediğimiz türküleri okumuştur. Hekimoğlu’ da bunlar arasındadır. Babası derlemiştir. Dedesi de bu işle uğraşmıştır.Ve o daha köyünün okuluna gidiyorken karar vermiştir babasının dedesinin derlediği bu türküleri bu köyden çıkarak, hem Türkiye’ye hem de dünyaya okuyacaktır, bu gün bu hayalını bu işin Almanya da hocalığını, yöneticiliğini yapacak kadar gerçekleşmiştir.
“Akkuşun Gürgenlerini De Ben Derledim, Fakat Yanlış Okuyorlar” dedi.
Doğrusunu okudu bir iki kuple ve bu güzel türkünün de yeterince tanınmadığını söylemem üzerine Ünye Türkülerini her konserinde okuduğunu hatırlattı. Hemen Almanya’ya dönmesi gerekiyordu. “Bir daha Ünye’ye geldiğinizde” diyecek oldum, sözlerinde bir kırgınlık daha hissettim, başka yerlerde daha çok konserleri oluyormuş.
Çok sevindiğim bir şey daha söyledi “yazılarınızı okuyorum internetten, çok sevindim, tam” ne güzel” dedim ve anında mahcup oldum, on üç yıldır köşe yazıyorum bu değerli sanatçımız hakkında tek satır yazmamıştım, bizde sanat hakkında ahkam kesiyoruz, sanatçımıza tek bir satırla sahip çıkmadan.
Biz yazsak da yazmasak da sesini dünyaya duyurmayı başarmış hemşerimizle gurur bir kez daha gurur duyarken en kısa zamanda daha uzun bir konserini kendi sazı ile dinleyebilmek ümidi ile. Tanses’i yine anlatacağız.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.