son haberler

İlkçağ’dan Günümüze Ünye Tarihi – V

Yayınlanma Tarihi: 21 Temmuz 2015 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Tokat ile Karadeniz’e kıyısı olan kentler arasındaki bağlantıyı sağlayan ikinci önemli bağlantı Tokat – Niksar – Ünye arasındaki yoldur. “Bu yol mil taşları ve Niksar yakınında bulunan antik yol kalıntıları ile de eski çağlardan beri kullanılmaktadır. Tokat – Niksar – Ünye arasındaki bu yol üzerinde tespit edilen ve tarihin değişik dönemlerinde yapılmış elli sekiz köprü de yolun işlekliğini göstermesi bakımından önemli bir kanıttır.” (sh. 339 – 346)16

Samsun, Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun gibi sahil yerleşmeleri bağlantıyı daha çok Orta Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimleriyle yapmışlardır. Bu nedenle de Ünye – Niksar, Ordu – Sivas ve Giresun – Karahisar-ı Şarkî bağlantıları, tarih boyunca hem sahil kasabalarını iç kesimlerdeki ticarî merkezlere hem de sahilden 50 – 60 km kadar içerde bulunan yaylalar ve buralardaki obalara bağlamıştır. (sh. 344)1

Ordu – Fatsa – Ünye – Terme – Çarşamba – Samsun yol bağlantıları diğer yerler gibi fazla işlek olmamış, ticarî faaliyetler buralarda daha çok deniz yoluyla yapılmıştır. Haberleşme ve ticarî faaliyetler için seyrek de olsa yapılan karayolculuklarında at ve katır gibi hayvanlar kullanılmıştır. Yol güzergâhlarında da insanların ve hayvanların ihtiyaçlarının giderilebileceği, barınabilecekleri ve dinlenebilecekleri hanlar yapılmıştır. Modern anlamda taşıt yolları Karadeniz sahillerine ancak XX. Yüzyıl içinde yapılabilmiştir. (sh. 345)1

Ünye – Niksar Yolu: Orta Anadolu ve Karadeniz sahil kesimi arasında önemli bir geçit olan Tokat – Niksar – Ünye hattı, eski çağlardan beri ticarî ve askerî yolların en önemlilerinden birisidir. Tokat – Samsun hattından sonra Karadeniz sahillerine inilebilen çok önemli bir yol ağıdır. Antik çağlardan beri kullanıldığı, Niksar yakınlarında bulunan yol kalıntılarından da anlaşılmaktadır.

“Ünye – Niksar’dan geçen bu yol, İpek Yolu’nun bir parçasını oluşturmaktadır. İpek Yolu, İlkçağ ve Ortaçağ’da Çin ile Ortadoğu ve batı ülkeleri arasında kullanılan ana ticaret yoludur. Karadeniz sahili ile Tokat arasında asker sevkıyatının sağlandığı yerlerden birisi de Ünye – Niksar hattı olabilir. Pontus Kralı II. Mithridates bölgenin güvenliğini sağlamak, hâkimiyetini pekiştirmek ve Ünye – Niksar – Tokat yol hattını güvenlik altına almak için bugünkü Kale Köyü’ne büyük bir kale inşâ etmiştir.

Bu tarihî yol, antik çağlarda olduğu gibi Roma ve Bizans dönemlerinde de kullanılmıştır. Türkmenler 1280 yılında Karadeniz sahil şeridinde Giresun’un batısında Ordu yörelerinde faaliyete başladıktan sonra 1347 yılında Ünye ve çevresini Niksar’a bağlayan dağ yolu ile beraber ele geçirmişlerdir. Böylece bu yol ve çevresi Türkler’in eline geçmiş oluyordu.” (sh. 345 – 346)4

1865 yılında Ünye, sancak yapılmış ve Fatsa, Niksar, Erbaa, Bolaman ve Karakuş kazaları Ünye Sancağı’na bağlanmıştır. (KARAL’a göre Tanzimat’ın ilk yıllarında da Ünye, Trabzon Eyâleti’ne bağlı bir sancak idi. E. Ziya KARAL – Osmanlı Tarihi, C. 6, TTK, Ankara, 1995, sh. 128).

“Ünye’nin sancak olduğu tarihlerde yapılan en büyük organizasyon, Ünye – Niksar yolunun tesviye edilip genişletilmesi olmuştur. Antik çağlarda da kullanılan bu yol, Orta Karadeniz’den İç Anadolu’ya açılan en kısa yol olmasından dolayı büyük önemi haizdi. Bu yolun tesviye edilmesi ile Ünye – Niksar – Erbaa hattı ticaret kervanlarına açılarak uzak ve zahmetli gidilen Samsun Limanı’na artık gidilmeyecek, daha yakın mesafede olan Ünye Limanı’na ve o tarihlerde çok hareketli olan Ünye çarşısına daha kolay ulaşabilme imkânını elde edebileceklerdi. Ayrıca yol sayesinde dağlarda bulunan haydut ve asker kaçakları yakalanarak asayiş temin edilecek ve böylece halkın huzur ve güvenliği sağlanmış olacaktı. Ünye – Niksar yolunun yeniden yapılması ile Ünye İskelesi’nin önemi daha da artacak ve sancak merkezi ile bağlı kazalar arasında iletişim daha rahat sağlanmış olacaktı. Bu yolun yapılması Ünye Sancağı için büyük öneme sahipti.”4

Karadeniz’de Bir Boğaziçi Ünye” kitabının yazarı Osman DOĞAN, bu yolun yapımında Ünye, Niksar, Fatsa, Erbaa, Karakuş ve Bolaman halkının yöneticileriyle beraber, ücret almadan genciyle ve yaşlısıyla çalışarak bir imkânsızı başardıklarını, yolda 16.500’den az olmamak üzere amele çalıştığını, Samsunluların buna hayret ettiklerini, yol çalışmalarından muaf oldukları halde 70 – 80 yaşındaki adamların yolda çalıştıklarını belirtmektedir. (sh. 346)1

Bu yolun yapımı ve tesviyesi yıllarca sürmüştür. Devletin sürekli savaş halinde olması ve coğrafî yapının zorluğu gibi nedenlerle Ünye – Niksar bağlantısı, gerektiği gibi bir türlü hizmete girememiştir. Cumhuriyet döneminde de soruna el atılmıştır. Ünye – Niksar bağlantısı, günümüzde bile sorun olmaya devam etmekte ve iyileştirme projeleri geliştirilmektedir. (sh. 347)1

Ordu yöresinin yaylalara ulaşılan güzergâhlarından biri tarihî Ünye – Akkuş – Niksar güzergâhıdır. Bu güzergâh üzerinde tarihin değişik dönemlerinde yapılmış olan 58 tane köprü bize yolun hem işlerliğini hem de önemini gösteren bir kanıttır. Güzergâh, Tokat’ı Samsun’a bağlayan ikinci önemli yol olup, Canik Dağları’nı aşarak Ünye’ye ulaşır. Bu yol mil taşları ve Niksar yakınlarında bulunan antik yol kalıntıları ile de eski çağlardan beri kullanılmaktadır. Ancak aynı zamanda Akkuş ve Ünye kırsalındaki yaylalara da bu güzergâhtan gidilirdi. (sh. 350)1

Makalemizi Ünyeli Arkeolog Prof. Dr. İsmail Kılıç KÖKTEN’in “Anadolu Ünye’de Eskitaş Devri’ne (Paleolitik) ait Yeni Buluntular17 makalesinden alıntılarla sonlandıralım.

Memleketim olan Ünye’de, Cevizderesi boyunda ve bu derenin doğusundaki sekiler (taraçalar) üzerinde Tarihöncesi (Prehistorya) araştırmaları yaptım. Evvelce (1944 – 1945) Rize’ye kadar yaptığım bir gezide, bu noktadan geçerken uzaktan birkaç tabii mağara görmüş, sekiler üzerinde çakmaktaşından yapılmış âletler toplamıştım.17

Levha I’de üst sıradaki haritada görüldüğü gibi Yüceler Köyü, Ünye’nin 7 – 8 km doğusundadır. Cevizderesi‘ne çok yakındır. Sahil yolu, köyün ve buluntu yerinin önünden geçer. Aynı levhadaki taslak kesitimiz gözden geçirilirse güney yönde yapısı püskürük kültelerden müteşekkil bir dağ sırası ve onun önünde genişlik ve yükseklikleri farklı üç sekinin yer aldığı görülür. Takriben 5, 10, 15 – 20 metre yükseklikte sıralanmış bulunan bu açık kıyı basamaklarından ikincisi ile birincisini denize bağlıyan 2 metre derinlikte küçük bir sel yarıntısında üst kısımlar, killi, çakıllı ve az kumlu topraktan ibarettir.17

Levha I’de alt kısımda görülen elbaltası çakmaktaşından yapılmıştır. Şekil bakımından çok kaba Şelleen (Chelleen) tip elbaltalarını andırır. Üçüncü seki eteklerinde ve toprak içinde bulunmuştur. Yontuk yüzleri üzerinde bulunan çimentolaşmış kumlu kısımlar âletin üst seki dolguları içinden geldiğini izlemektedir. Bu âlet üzerinde üç küçük okla belirtilen ezgi çentikli kısımlar baltanın özelliğini teşkil eder. Karadeniz kıyılarının ilk buluntusu olması bakımından bu sekilerde daha tipikleri bulununcaya kadar âleti açıkladığımız form içinde Alt Paleolitik vesikası olarak göstermek ve üçüncü sekinin Alt Pleistosen’de yer alacağını belirtmek yerinde olur. Levha 2’de gösterilen ve Orta – Üst Paleolitik’le (Mustero – Orinyasiyen) ilgili olacağı kuvvetle tahmin edilen, ikili dilgi kazıyıcı; tekli, diş çentikli yonga uç – kazıyıcı; yuvarlak kazıyıcı; dilgi çakı; kazıyıcı tipindeki âletlerle iri yonga kazıyıcılar ikinci seki kesitinde gösterilen sileks (çakmaktaşı) damarları üstündeki killi, çakıllı, kumlu tabakanın üst kısımları içinden çıkarılmıştır.17

Tarihî coşku ve perspektiften, gizemli diptarih bilgilerine ulaşabilmemiz dileğiyle…

06 Mart 2015 / Ankara
KAYNAKÇA:
1
BAŞ, Mithat – İlkçağ’dan Günümüze Ordu Tarihi, Gece Kitaplığı : 56, I. Basım, Mart 2014, 488 sayfa.

4 DOĞAN, Osman – Karadeniz’de Bir Boğaziçi Ünye, İstanbul, 2006, sh. 32, 62, 65, 70, 74.

16 DOĞAN, Güner – Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Orta Karadeniz Bölgesinde Yollar ve Yolcular, Orta Karadeniz Kültürü (Yay. Haz. B. Yediyıldız, H. Kaynar ve S. Küçük), Ankara, 2005, sh. 471.

17 KÖKTEN, Dr. İ. Kılıç – Anadolu Ünye’de Eskitaş Devri’ne (Paleolitik) ait Yeni Buluntular, Prehistorya Kürsü Profesörü, 4 sh. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1015/12323.pdf

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku