Yayınlanma Tarihi: 19 Ağustos 2016 — okunma
Yoksulluğun gözleridir annesinden uzakta bir çocuk
dünyanın sancısından uzak kendi sancısını yaşarken
dökük de olsa bir evin zırıldayan tahtalarında sınar kendini okul
elinden kaçan bir bolunun ağlamasıdır gözleri onun
bilir ki bir daha gelmeyecektir uzağa giden her şey ve yalnızlık
yoksulluk en çok vicdanı sınar ve yoksuluz aslında hepimiz
bir çocuğunun başını boş teselliye okşarken
gözlerine derin derin bakarken aklının yanmadığına şaşıp
gönlünün erimediğine inanıp avuturken kızarmış gözlerdeki çaresiz haykırmayı
aslında yoksuluz hepimiz
çünkü insan en çok evsiz bir çocukta sınar kendini
o küçücük elleri,yalnızlıktan ve ötelenmekten yaralı yüreğiyle
kirli bir aynayı sürmektedir yüzümüze sırrını bileyip
gözlerime oturan alevi nereyi saklayacağımı bilmeden alır ellerimi ellerine
kimi zaman bir elma kadar taze bakışlarını yakalarım
kimi zaman altı kokan zamanının temiz bezleriyle kirlenir vicdanımız
kimi zaman daha terk edilmişliğin metal kıskacında geceyi uzatırken
kuytu bir yerden iniltili ağlamadır geceye biriken
aslında onunla hepimiz yoksuluz en çok hislerimizi kaybederek
susan dudaklarıma çelikten bir pranga vuruşudur
her daim acı acı gülümseyen gözleri
büyük bir boşluğa kendimi sığdırmak istediğimde
onun sesidir haykıran tanıdık elleri sımsıkı sarılıp bırakmayan
derin sessizliğe mahkum etmesidir kendimi çocuklara adadığım
usulca bir şiiri okurken onun bakışlarının gelip oturmasıdır
imgeyi sözcüğün hüznüne boğup usul usul ağlatan
güz ve soğuk arası ayakları her daim çıplak bir çocuktur Kadir
onun için yeni aldığım ayakkabılarımı hiç giyemedim uzun bir kışta
onun için temiz mendiller taşıdım cebimde mavi önlüğüne yakışır
onun için ellerimi yanağına götürmeye utandım insanlığımdan vazgeçip
güz ve soğuk arası defterinden hep eğik çizgiler taşıyan bir sınırdır Kadir
ne kadar geçersek geçelim yüreği hep mayın
ne kadar anlarsak anlayalım dili acıdan taş
okul koridorlarında yitirilmiş bir kuş kadar boğuktu ona çizdiğim her resim
güz ve soğuk arası aslında hep yoksuluz dersler hep yoksul
yaşamı dinlemek ne zor iştir Kadir
seninle yalnız sokaklarda bir şair gibi büyümek
paylaştığım elmanın imgesi dururken daha aklımda
seninle korkudan yan yana dolaşmak be zor iştir Kadir
oyulan,kirlenen,ötelenen,sevgisizleşen,unutulan ne kadar yüz varsa
güz ve kış arası kapalı duvarlar içinde seni dinlemek ayaza kesmektir Kadir
yoksunluğun kelepçesine hıçkırık düşürmektir bazen boğaz düğümlenircesine
hüner dallarını kırmak değildir bir çocuğun daha masallara muhtaçken
masalları her gün kirlettiğin yüreğine okumaktır insandan eğer
sen haklısın Kadir aslında hepimiz seninle hep yoksuluz
ve seni sevemedikçe kırılgan bahar kuşları kadar yağmur yoksunu
içimizi neyle temizleyeceğiz sen anlat bize Kadir…