Yayınlanma Tarihi: 3 Ekim 2011 — okunma
Damat Arabası Ve Damat Masası
Yaz bitti, düğünlerde bitti. Bütün yaz, deyim yerindeyse düğün düğün dolaştık. Bu arada bir çok alışkanlık ve adetlerimizin bazılarında ince ayar yapalım ve bunları sizle paylaşalım dedik.
Takı âdetimiz çok güzel ve yerinde bir uygulama. Hem yeni evlenen çifte, hem de evlatlarını evlendiren ebeveynlere maddi destek sağlamak amacı ile takılan liralar bu yıl ateş pahası oldu. Geçim zor derken düğünler de üst üste geldi. Herkesin direkt ya da dolaylı olarak dert yandığı bu duruma çare bulmuş Orta çarşı esnafı Kadir Dokgöz “post makinesini” getirmiş ve düğün masasına bırakmış.”Düğün takısını taksitle ödeyebilirsiniz” diye çaresini sunuyor. Çok güldüm ama bence çok iyi bir öneri ve bir ilk. Evet bundan sonraki düğünlerde, ev sahipleri bir post makinesi kiralayarak hediyeleri taksitle kabul edebilirler.
Damat arabası, damat masası, neden denmez de hep gelin arabası, gelin masası denir? Bu tespit de kardeşim Şener’den. Düğün sadece geline değil. Damat içinde aynı özellikte bir gün. Aynı arabaya damat da biniyor. Üstelik masraf damada ait. Ayrıca sadece gelin masası deniliyor. Oysa aynı heyecanla damat da oturuyor o masada. Gelin ve damat düğünün ekseni fakat gelin her halükarda bir adım önde. Olmasın diyen yok ama aynı titizlikle damat da düğüne hazırlanıyorken, gelin başı ki milyar liraya taranıyor. Gelin teli, gelin çiçeği, gelin ayakkabısı, gelin tacı ve hiç dedikodusu yapılmayan damatlık karşısında “gelinlik” saltanatı.
“Neyse ki konuklara ikram edilen pasta için ”gelin pastası “denmiyor. Mantıklı bir adlandırma ile “düğün pastası” deniliyor işte.
Bu arada evlenecek kızlara kısmet açması için “gelin çiçeği” atmak âdeti gelişti. Ee kısmet açılmasına ihtiyacı olan damat adayları yok mu? Onlar içinde damat bir şeyler atsın, adaylar kapsın. İzleyelim. Damatlar da ayakkabısının altına, adayların ismini yazsın. Kimlerin ismi silinmiş bilelim.
Daha önceki yıllarda sünnet düğünlerine daha çok önem verilir. Evlilik düğünleri ise es geçilirdi. Günümüzde ise evlilik düğünlerine gereken önem nihayet verilmekte. Geleneklerimizde ki düğünler “köy” düğünü diye anılırken bu düğünlerde konuklara yemek hatta “ziyafet” kısmına çok önem verilirken, artık kent düğünlerimizde (ki çok yavan salon düğünleri olurdu) nerede ise boğaz düğünleri güzelliğinde.
Tüm ince ayrıntılar ve tercihler bir yana yöremiz düğünlerinde ki etli pilavların lezzeti hiçbir yerde yok. Çok şükür yöremiz etleri çok lezzetli. Bu arada baklava ve böreğimizin de üstüne yok.
Düğünlerde kavurma için çuval çuval pirinç harcanıyordur. Bunun yanı sıra iç tüketimi artırmakta ne kadar faydası olurdu ki fındık ikram etmek geleneğimiz niye yok? Herkesin de severek tüketeceği bir yiyecek.
Düğünler yazlık mekânlar da daha bir güzel. Hani hem gelin, hem damat aynı yöreden olunca mekânlara sığılmıyor ya bu duruma yaz oldukça çözüm getirdi fakat otoların parkı hala sorun. Düğünlerin müzikleri sık sık plaka anonsu ile kesiliyor fakat hiç değilse ana caddelere park etmiyorlar.
Kapalı mekânlarda ise ses düzeni hala kurulamadı. Ve her şeye rağmen evlilik cüzdanları da gelinlere veriliyor. Düğünler güzel, çiftler dünyanın en mutlu çiftleri olsun.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.