Tek Dostumuz Türkler

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

Kıbrıs sorununun çözümü için BM ve Avrupa bize Annan planına referandumda evet çıkması halinde birçok vaatlerde bulunmuştu ama referandumdan sonra tam tersini yaptılar. Vaatlerini unuttular, hayır diyen Rum kesimini ödül verircesine birliğe kabul ettiler.

Yıllardır evet demeseler de PKK terör örgütüne destek veriyorlar, anlaşma olmasına rağmen suç işlemiş terör örgütü mensuplarını çeşitli bahanelerle iade etmiyorlar, Türkiye’yi kötüleyen, bu ülkeye zarar veren ne kadar çakma sözüm ona aydın varsa el üstünde taşıyorlar. Sorsanız biz dost ülkeyiz diyorlar.

Bizi AB’ye almamak için sürekli mazeret ve bahane üretiyorlar. Bu hükümet aylardır mülteci konusunda Avrupa’ya Dünya’ya çağrı yapıyordu. Dönüp bakmadılar, siz çok iyi bakıyorsunuz diye alkış tuttular ama ne zaman ki tehlike kapılarına dayandı, yalanlarla bezenmiş Merkel hanımefendi soluğu Türkiye’ de aldı ve klasik senaryolarını Avrupa adına oynamaya başladı. “Efendim siz Suriyelileri burada tutun paralar vereceğiz, vize kolaylığı sağlayacağız, görüşmelerde yeni fasıllar açacağız”, ama yarın bu sorunda ortadan kalksa yine hepsini unutacaklar. Dolayısıyla artık Türkiye’nin Avrupa’dan alacaklarını alıp ondan sonra eyleme geçmesi lazım.

Bu Avrupa’nın hiçbir sözüne güven olmaz, inanın Rus tehdidi olmasın bizi NATO’da bile tutmazlar. Dış ilişkiler karşılıklı menfaatler üzerine kurulmuştur. Ama ekonomisi güçlü ülkeler için bu kural geçerli değildir. Bakın söz konusu menfaat olunca Dünya’nın iki büyük düşmanı bile Suriye’de ortaklaşa bombalama yapıyorlar ve dikkat edin ikisi de her fırsatta Türkiye’yi arkadan vuruyorlar. Rusya, PYD’ye büro açma izni veriyor. ABD silah veriyor ve ikisi de PYD’nin PKK uzantısı olduğunu gayet iyi biliyor. Sorsanız teröre karşıyız derler.

Netice olarak sarsılmaz bir gerçek ortada duruyor. Türkiye’nin Türklerden başka dostu yok. Öyleyse yapılacak tek şey var, dört yanımız ateş çemberindeyse inadına yatırımlara devam etmemiz gerek, bunun içinde ille de istikrar, ille de istikrar. 1 Kasım seçimlerinden sonra güçlü bir hükümet kurmaya mecburuz. Enerji, savunma gibi stratejik yatırımlar en büyük kozumuz, buna birlik ve beraberliğimiz de eklenince Dünya karşımızda olsa ne yazar.

Sağlıcakla Kalın