son haberler

Üç Çeşme

Yayınlanma Tarihi: 25 Mart 2016 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Çömlekçi Bekir ÇAĞLAR Usta’nın çamur yalağının yanında CELAL Dede‘nin evi, aşağı tarafında da meşhur ÜÇ ÇEŞME vardı. Çömlekçi Ustası Bekir Bey Rumlar’dan kalma ev eskisi tek katlı bir yapıyı tezgâh, terekler ve fırınla donatarak çömlek atölyesine çevirmiş ve Burunucu’nda Çakmakkaya ile Üç Çeşme arasında sahilde çömlek imalâtı ve ticareti yapmaktaydı.1

Günümüzdeki ÜÇ ÇEŞME diye bilinen yere ise yanlışlıkla bu ad verilmiş ve eski Üç Çeşme’nin anısı yaşatılmak istenilmiştir. Günümüzdeki çeşmenin su ağzı, 1960’taki Karadeniz Sahil Yolu yapım çalışmaları esnasında bir başka kaynağın yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkmış ve bilâhare sanat yapısı çeşmeye dönüştürülmüştür.

Çeşmenin karşısında evleri bulunan Kadir ERKOÇ‘un verdiği bilgi şöyle : “Sevgili Ufuk, Üç Çeşme için anlattıkların doğru. Babam Fahrettin Hoca’dan aldığım bilgiye göre çeşmeler sahil yolunun yaklaşık ortalarına isabet eden yerde imiş ve üç oluğu varmış. Onun için Üç Çeşme diyorlarmış, sonradan yapılan yani şimdikinin bir oluğu var. Ben çocukken çeşmeden su içerdik, şimdi tamamen kurumuş durumda.

1927 doğumlu Terzi Seniha MİSTEPE ve Çömlekçi Hüseyin MİSTEPE‘ye (D. 1919 – Ö. 26.06.2009) göre : Çeşmelerin pirinçten muslukları olup çeşmelerin ikisi birbirine yakın diğeri az açıkta bulunmaktadır.1

ÜTAG‘a göre : “Burunucu Mahallesi’nde Üç Çeşme olarak adlandırılan ve üç farklı kaynaktan beslenen bir çeşme daha vardır ki bir tanesi diğer iki çeşmeye göre suyu daha lezzetli olduğu için uzun kuyruklar oluşurdu.

1960 öncesinde yapılan asfalt çalışması sırasında Bekir ÇAĞLAR tarafından kaynağı birleştirilmiş, 15 – 20 metre aşağıya, deniz kıyısına yeniden inşâ edilmiştir. Kurumuş olmasına rağmen bugün çift taraflı basamaklarıyla denize inilen yerde halen ayaktadır.”2

Fikri TERZİOĞLU‘na göre : “Bekir Usta Yalısı’nda bulunan Üç Çeşme ise en son karşımıza çıkmaktadır. Bu çeşmeler deniz kenarında olmasına rağmen iri sarımsı taşlarıyla yıllara meydan okumuş, ‘yorgun, soluk benizli koca tarihim ben!‘ der gibiydi.. ihtişamlıydı.”3

Eren TOKGÖZ‘e göre : “Çok küçük kumsalı olmasına rağmen Bekir Usta Yalısı’nı çok severdim. Otobüs yolundan uzakta, aşağıya gizlenmiş, denizin içinde biblo gibi kayaları, incir ağaçlarının gölgesindeki kayıkları ve üç çeşmesi… Üç çeşmeler buz gibi suyu ile meşhurdu. Evlere buzdolabı gelinceye kadar bütün mahalle, aşına eş soğuk suyunu buradan alırdı Yaz’ın bunaltıcı sıcağında.”4

“Küçüktüm, sevda nedir bilmezdim; Küçük Volta’sına, Çakmak Kaya’sına, Üç Çeşmesi’ne, alına yeşiline sevdalı olduğumu, içimdeki kıpırtının, çakan şimşeklerin ve ardındaki gök gürültüsü coşkusunun adının kara sevda olduğunu sonradan öğrendim. Üç Çeşmeler’den yan yana olan ikisinin deniz tarafında büyük fırın vardı. Tehlikeli olur diye çocukların fırının üzerine çıkması yasaktı.

Çocukluk işte yine de çıkardım fırının üzerine. Kendimi deniz tarafına saklayarak otururdum. Çocuk aklımla Çakmak Kaya‘yı, Küçük Volta‘mızı sarmalayarak ta uzaklara giden denizler kadar hayâller kurardım buradan.

“Bekir Usta” hitabımı hoşgörünüz lütfen. Ünye ve bilenler onu hep “BEKİR USTA” diye tanırdı. Ustaydı.. Bekir Usta.. Bekir Amca derdim ben. Bekir Amca benim için matematik hocası idi. Öğrettiği pratik hesaplamalar hiç aklımdan çıkmadı. Kendi ile barışıktı, ince ruhluydu, san’atkârdı, öğretici eğitmendi, bazen de muzip kızgın!.. Toprak Sanatı’nın duayeniydi. Tanıyanları bir gün mutlaka yazmalı Bekir Usta’yı, ama mutlaka yazmalı bu mütevazı dehayı.

Bekir Usta ve Yalısı’ndan sonra denizdeyiz; mahallenin benden büyük çocukları, dayım ve arkadaşları ve onların büyükleri toplu halde denize girerler ve volta’nın üzerinden denize atlayarak çeşitli oyunlar oynarlardı.”4

Ahmet KABAYEL‘e göre : “Eski çömlekçi ustası Bekir ÇAĞLAR bugün 101 yaşında. Çömlekçilik günlerini yaşayan, çamuru işleyen ve o günleri net olarak hatırlayan ender insanlardan biridir. İstanbul’da yaşayan Bekir Usta’yı, gazeteci bir arkadaşımla ziyâret ettik. Aldığımız bilgiler, eski çömlekçilerden edindiğimiz bilgileri doğrular nitelikteydi.5

1927’de İlyasoğlu Ahmet’in yanında mesleğe başlayan Bekir ÇAĞLAR, Bulgar Espas Usta‘dan öğrendiği çömlekçiliği uzun yıllar icra eder. 1931’de kendi imalâthanesini açar. Kefeli Câmii yanından sökerek, Çömlekçi’deki Üç Çeşme’nin yanında kayıklarla taşıdıkları fırını, Selanik göçmeni Hürmüsa Hanım‘dan satın alır. 1961 yılına kadar faaliyet gösterdikleri bu fırının taşınıp kurulmasına vesile olan.. (Çömlekçi Ustası Hüseyin MİSTEPE’nin babası Taşçı Ustası Mollaoğlu Mahmut Efendi’nin yetiştirdiği) Parmaksız Daşcı İsiyn Usta, yani Hüseyin ERKOÇ’tur.”5

101 yaşında vefat eden Çömlekçi Ustası Bekir ÇAĞLAR’ın (1908 – 10.06.2009) kardeşi Hamza’nın vaktiyle gelin alma törenindeki hüzün verici hikâyesinin ardından Ünyeliler türkü yakmışlardı. Dillere destan bu türkü ile gençler “Üç Çeşmeler akıyor – Hamza yola bakıyor” dizeleriyle türküye devam ederlerdi.1

Motorlar sahile yanaşır ve Bekir Usta Yalısı’ndaki çömlek atölyesinden kayıklarla motorlara çömlek nakledilir; bu motorlarla çömlekler Samsun’dan Trabzon’a kadar taşınır ve yörenin ihtiyacına cevap verirlerdi. Çağlar Fırınları ve Üç Çeşme’den sonra Mebruke – Cemal Hadi GÜRŞEN ve Azize ŞEN’lerin oturduğu ev gelirdi.1

Ünye’nin nüfusu bugünkünün üçte biri kadar olduğu zamanlar çeşme sayısı bugünkünün üç katından çok fazlaydı. Zamanla bazı çeşmeler kurudu. Su vermez oldu. Sularının yokluğu ile birlikte çeşme önü sohbetler de tarihe karıştı. Suların azalması da değişik yorumlara sebep oldu. Kimisi küresel ısınmanın su kaynaklarının azalmasına sebep olduğundan bahsetti. Kimi su miktarının artan nüfus ihtiyacını karşılamadığı fikrini savundu.6

Makalemizi Ali Rıza ATASOY’un 09 Nisan 2007’de Taşova’da yazdığı “Çeşmeler / Veyahut Üç Çeşme” adlı şiirinin bazı dizeleriyle noktalayalım : ah çeşme deyip geçmeyin dostlarım / ben hep çeşmelerle yaşarım / yine gurbete çıkan yol kıyılarında / dün de bugün de yarın da / artık gitti giden / şimdi her geçişimde Elvançelebi’den / yine bir çeşme var ki beni çağırır / taşına kar düştüğü zaman / içime efkâr düştüğü zaman / geceyle gündüzün öpüştüğü zaman / uzaktan bana bakar / bütün kederlerim onunla akar / o benim dert ortağım / o benim olgunluk çağım / çeşmeler ki ıssız yol kıyılarında / nice silinmez iz bıraktılar / çoğu kez dosttular sımsıcaktılar / hep içimde yaşadılar öylece / bazen hayâl ufkumda seraptılar / ve her mevsim yüreğimin ortasından / usul usul aktılar.7

Tarihî coşku ve perspektiften, sanat yapılarımızın korunması dileğiyle…

KAYNAKÇA :

1 MİSTEPE, Hüseyin / Seniha – Çömlekçi Bekir Usta Anıları http://unyezile.com/comlek.htm

2 ÜTAG – Kaynaktan Çeşmelere Ünye’de Suyun Öyküsü – II http://unyezile.com/suoyku1.htm , 24 Aralık 2008, Ünye Kent Gazetesi http://www.unyekent.com/konu/24/kaynaktan-cesmelere-unye-8217de-suyun-oykusu

3 TERZİOĞLU, Fikri – Sebiller / Ünye’de Hayrat Çeşmeleri http://unyezile.com/sebil.htm

4 TOKGÖZ, Eren – Bekir Usta Yalısı / Deniz ve Ben http://unyezile.com/bekirus.htm http://unyezile.com/kaya.htm

5 KABAYEL, Ahmet / VARİLCİ, A. Derya – Çömlekçi’nin Gülleri http://unyezile.com/comlekgul.htm

6 ORDU, Zeki – Ünye’de Acı Su Çeşmeleri, 04 Mart 2016, http://unyetv.net/icerik/kose-yazilari/unyede-aci-su-cesmeleri/

7 ATASOY, Ali Rıza – Çeşmeler / Veyahut Üç Çeşme, 09.04.2007 http://www.antoloji.com/cesmeler-veyahut-uc-cesme-siiri/

2 Yorum

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku