Yayınlanma Tarihi: 29 Eylül 2011 — okunma
Avrupa’dan (pembe renkli)Kına Günü
Allahını seven yeni bir kına türküsü bestelesin. Mutlaka kültürümüz çok önemlidir. Mutlaka kültürümüzde başka kına türküleri vardır fakat yöremizde yıllardır aynı türkü ile kına yakılmaktadır.
Ne yalan söyleyeyim ben bıktım aynı türkü ile kına izlemekten. Hem bu güzel türkü miadını doldurmuş bulunuyor. Günümüz gelinlerine hiç uymuyor.
Eskiden kızların çoğu isteği dışında evlendirilir ve çoğu gurbetlere, ulaşımı zor yerlere gider, ataerkil aileler içinde kadri kıymeti bilinmez, itilir kakılır, genellikle horlanırdı. Çaresiz gelin de bu durumu değiştiremez ağıtlar yakardı. İletişimin ve ulaşımın çok zor olduğu yıllarda selamını kuşlara yükler salardı, sılaya. Kına türküsü ve zamane kızları ile karşılaştırması
“Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar,
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler.”
Yol var araç bol. Yüksek tepelerin manzarası da güzel üstelik. Yüksek tepelere ev hatta site kurabilirler. Aşrı aşrı memlekete kız vermek ne demek. Ben kendim anlaştım ve kararımı verdim. Uzak mı kaldı şimdi? Hızlı trenler, otobanlar, uçaklar. Aklıma estiği anda gelirim. Hiç merak etme annem.
“Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim.
Anne merak etme beni kim hor görecek, öyle birisi daha anasından doğmadı.Ama annemi özlerim tabii ki, ama sorun mu, geçim dünyası aşrı memleket Amerika, Moskova veya Avustralya olabilir.Yollarım anama, babama bilet gelirler görürüm, para olsun yeter.
“Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim.”
Yıllanmış kına türküsünün en vurucu sözlerinden bazıları da bunlar. Günümüz gelinleri ile karşılaştıracak olursak, “özlem” tabi ki var. Aile, anne, baba her zaman özlenir fakat günümüzde bedava sınırsız ev telefonları, cep telefonları ve sınırsız konuşma haklar. Ayrıca internet ve her türlü ulaşım araçları derken özlemler çok büyüyemeden, insanı aşamadan giderilebiliyor ve eskisi kadar acıklı olmuyor.
Bence çoğu kimsede daha iyi hayatlara kavuştukça öyle köyünü filan da özlemiyor. Ayrıca önceleri özledim zannediyor fakat daha sonra ki gelmelerinde fazlaca sıkılıyor bile. Eşi dostu ziyaret ise zor bir uygula gibi geliyor.
Kına gecelerinde kızlarımız eskiden olduğu gibi ağlayamıyor. Ağlaması da gerekmiyor. Kendi isteği ile, kendi seçtiği ve çok sevdiği esi ile mutlu ve yeni bir hayata adım atmaya hazırlanıyor. Eskiler gibi istemeyerek, içi kan ağlayarak evlenmiyor. Şimdi kızlarımız çok daha akıllı , daha cesur ve kendilerinden eminler.Meslek sahibi olmuşlar ve kendilerini de başkalarını da yönetebiliyorlar.Ayrıca aileleri de onları kurban köle olarak vermiyorlar.Her zaman arkalarında.
Eeee günümüzün çok farklı yapıda ki kızlarının evlilik anlayışını ve duygularını anlatacak yeni kına türküleri bestelenemez mi?
Artık” kına günü” de var. “Genç kız gecesi” de var.
Artık sadece kız arkadaşlarını toplayarak “genç kız gecesi “yapan gelin adaylarının son bekâr gün eğlencesi ise çok hoş. Gelin adayı ve çok yakın arkadaşları üç aşağı beş yukarı aynı renkte (genellikle pembe ) giyiniyorlar ve bütün gün kenti birlikte geziyorlar. İstedikleri yerde şarkı söyleyip, dans ediyorlar, limuzin kiralayarak şehir turu atıyor ve en güzel restoranlarda yemek yiyerek, her türlü eğlence yerine gidip eğlenerek bol kahkahalı bir gün geçiriyorlar.
Neşeli bir genç kız grubunun” kına grubu” olduğunu, kot pantolonlu, ya da pembe pantolonlu gelin adayının başındaki beyaz duvaktan anlıyorsunuz. Genç, güzel ve çok neşeliler. Ben onları izlemeyi çok sevdim. Evlendiğim güne geri dönmek şansım olsa hiç kimseden çekinmeden, yaşadığım kentin sokaklarında çok sevdiğim arkadaşlarımla neşe içinde, kimseyi rahatsız etmeden bir “pembe kına günü yapardım.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.