son haberler

Ali Dayı

Yayınlanma Tarihi: 31 Mart 2022 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Atalarımız “Yiğit namıyla anılır” dememiş boşuna. Bazı isimler vardır ki kimlikte yazanın önündedir. Ali Dayı’da öyle.

Kendisini şahsen epey geç tanıdım. Bugünkü Sağlık Ocağı karşısında mütevazı bir dükkânı vardı. Her kahvaltıda namını duyduğum bu şahsı tanımam çok geç oldu. Bizim evde onu “Zeytinci Ali Dayı” diye tanırlardı. Ben de sadece zeytin sattığını sanırdım.

Eve her kahvaltılık alındığında ismi mutlaka geçerdi. Hatta şunlar da Ali Dayı’nın ikramı denirdi. İkram dedikse satın alınan mala yakın miktarda şeylerdi. Hâlbuki dükkânında “Promosyon duyurusu” yoktu.

İlk defa dükkânına gittiğimde karşımda masum bir Anadolu insanı vardı. Yüzünden hal ehli olduğu belliydi. Bu da onun bir “Gönül insanı” olduğunu gösteriyordu. Ticaretin acımasız kurallarından biri olan “post” biriktirme yerine “dost” biriktirmeyi tercih etmişti.  Vicdanı cüzdanından daha kabarıktı.

Eski dükkânına girdiğimde birbirimizi tanımıyorduk. Beni ona tanıştırdılar. Şöyle bir baktı bana. Bakışından içime akan şeyin kelimelerle izahı yoktu. Zaten izah edilen bir şey olsaydı kıymet hükmü olmazdı ki…

İçeri girdiğimde mevsim yazdı. Hava oldukça sıcaktı. Önce sıradaki müşterilerle ilgilendi. Onlara istediğini tartarken terazi kendi aleyhine hata yapıyordu. Hesabın küsuratı da atıldıktan sonra alması gereken miktarı müşteriye söyledi. Çıkarken bir şişe su ikram etmeyi de unutmadı. Unutmadı diyorum o bunun mutat alışkanlıklarındanmış.

Biz de alacaklarımızı aldık. Tabii ikramlarıyla birlikte. Bir şişe su da almak istiyordum.   Ancak diğer müşteriye ücretsiz verdiği için, istemeye cesaret edemedim. Çünkü para versem almayabilir. Ayrıca bir nevi fırsatçılık ta olurdu diye geçirdim içimden. Ücretini ödeyip çıkacakken sevgi dolu bir gönlün vücuduna sahip emek dolu bir elin bana bir şişe suyu uzattığını gördüm. Suç işlemiş bir ses tonuyla “Terlemişsin, susamışındır…”

Suyu alıp cüzdanıma doğru hamle yapınca, Ali Dayı’nın vicdanının müdahalesi gecikmedi. “Selametle efendi…”

Ey su!

Sen hararetini söndürebilir misin?

Ey su!

Sen hangi yangının koruna hükmün geçer?

Ey su!

Sen hangi kirleri temizlemeye muktedirsin?

Bütün bu sorulara cevap arayarak çıktım Ali Dayının o eski mütevazı dükkânından.

Daha nisanı görmeden lisanı sona ermiş bu fani cihandan.

Mevla rahmetiyle muamele etsin. Cenazende bulunamadım ama “Nasıl bilirdiniz” sorusuna “İyi bilirdim” cevabını verirdim orada olsaydı. Zaten hep iyi bildim ben Ali Dayı’yı.

Ne demiş şair: “iyi insanlar iyi atlara binip gitti…”

Mekânın cennet olsun Ali Dayı. Haklarını helal et olur mu? Varsa benim bir hakkım helal olsun.

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku