Giderken

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Geziler her mevsim olsa da yaz aylarında daha çok tercih edilir. Atalarımızın “Bir taşla iki kuş avlama” misali hem tatili değerlendirmiş oluruz hem de yeni yerler görürüz. Bu da bizim için bir yıllık yorgunluğun atılması anlamına gelir.

Geziler tatil ve dinlenme maksatlı olduğu gibi düğün, davet, cenaze ve ticari maksatlı da olabilir. Ancak keyfi geziler kadar haz duyamazsınız.

Her ne kadar tarihimizde bir yerleri gezmek görmek için gidip gittikleri yerler hakkında notlar alan varsa da bu tür bilgiler akademik hüviyetli olup bilgilendirmenin ötesine geçemezler. Yani siz o seyyah ile birlikte gezmiş olamazsınız. Her nen kadar bu tür yazılarda üslup önemli ise de işin ruhu yansıtılamaz.

Gezi yazıları en çok gurbettekileri hatta vatanın dışında ikamet edenleri daha çok etkilemektedir. Çünkü yurdundan uzakta olan insanları ülkenin tamamı ilgilendirir. Bir şehirde ikamet ederken aynı köylüyü kendimize yakın bulurken başka illere yerleştiğimizde ise aynı ildekiler hatta aynı bölgedekiler bize daha yakın gelir. İşin içinde vatan olunca işin rengi daha da değişir.

Uzun süredir gezi notlarımızı yazıyoruz. Yazdıklarımız görüş mesafemize göre bir anlık şeyler. Daha çok gördüklerimizi değil hissettiklerimizi yazdık. Bu açıdan değerlendirilirse gurbetin insan ruhuna yaptığı etkiyi daha çok kavrarız.

…

Gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Çorum Kırıkkale arası benzer fiziki özellikler gösteriyordu. Dümdüz araziler, başta serviler olmak üzere muhtelif ağaçlar ve nadirattan başka bitkiler.

Kısa bir süre göz ile temaşa ettiğiniz bu yerleri geride bırakıyor benzer başka yerlerle karşılaşıyorsunuz.

O koca düzlükler üzerine kurulmuş mahalleler belki de köyleri geçerken içiniz bir hoş olabilir. Karayoluna uzaklığı ne kadardır bilmiyorum ama görünüşe göre 40-50 hanelik üzerleri kiremitli tek tip evler ilişiyor gözünüze. İnsan hızlıca düşünüyor. Orada yaşayanlar geliyor akla. Şehir denilen kargaşanın çok uzağında yerler. Yeni doğanından yaşlısına kadar insanların bir arada olduğu yer.

Araba ilerliyor. Yaklaşmakta olduğunuz o yerleşim biriminden uzaklaşıyorsunuz artık. Belki de ta uzaklardan bir çocuk el sallıyor size ama siz göremiyorsunuz.

Ve siz de görüş alanından çıkıyorsunuz. Size el sallayan çocuk akranlarına anlatıyor belki gördüklerini. Belki de hayalen sisinle o da seyahate çıkıyor.

Her geçen zaman bir yerlerden uzaklaştırıp bir yerlere götürüyor sizi. Köy ve köyler bekliyor yerinde. Buram buram Anadolu kokarak.