son haberler

Kaybolan Valiz

Yayınlanma Tarihi: 30 Haziran 2014 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Unutkanlık herkesin başına gelebilecek bir şeydir. Bu zamana kadar neleri unutmadık ki?

Bu sefer size ilginç bir unutkanlık hadisesi yazacağım.

Malum, yolculuğa çıkarken yanımızda bazı eşyalarımız olur. Eğer gideceğimiz yerde uzun süre kalacaksak daha çok şey bulundururuz yanımızda. Bu eşyaları da valiz ve benzeri başka bir şeyin içine istif eder gideceğimiz yere kadar öylece bırakırız.

Bir gün il dışına çıkmak için bizi taşıyacak olan arabaya bindik ve yanımızdaki eşyalarımızı arabanı bagajına yerleştirdik. Diğer kişiler de aynı şeyi yapıyorlardı. Nihayet hazırlıklar tamamlandı ve aracımız hareket etti.

Bir gündüz yolculuğu idi. Araba giderken mekan sağımızdan ve solumuzdan akıyordu. Bir zaman sonra sanki biz duruyormuşuz da iki yanımızdan hızla geçen insanlar, evler, ağaçlar ve neler varsa bize doğru geliyormuş gibi olmaya başlamıştı veya öyle sanıyorduk.

Devamlı değişik yerler geliyordu gözümüzün önüne. Yolculuk başlayalı yarım saati geçmişti. Artık biliyorduk ki bu işin dönüşü yok. Dönüş varılacak yere vardıktan sonra başlayacaktı. İnsan bu dönüşü olmayan bir yolculuğu yaptığını bilince bir hoş oluyordu. Yani bir yerlere doğru akıp gidiyordunuz sanki.

Derken araba içinde bir hareketlenme oldu. Orta yaşlı bir bayan oturduğu yerden kalkıp şoförün olduğu yere doğru yürüdü. Sonra şoförün kulağına bir şeyler fısıldadı. Bu arada taştın sürati hissedilir şekilde azaldı. Fısıltı yerini diyaloga bıraktı. Konuşmalar kısa sürdü. Ancak arabanın hissedilir düşmüş olan sürati hala devam ediyordu.

Saçlarının dibi siyah olan ve gittikçe sararan saçlarının üzerinde bir gözlük vardı. İnsana gökyüzünü görmek için taktığı intibaı uyandıran bir durumdu. Asıl gözleri size doğru ve başındaki gözlük göğe doru bakan uçları sarı dipleri siyah saçlı bayan endişeli bir şekilde yerine oturmak için biraz önceki yolu ters tarafa doğru yürürken; muavinin “Unuttuğunuza emin misiniz” sorusuna olumlu cevap verdi. Bu olumlu cevap aslında bir olumsuzluğun ta kendisiydi.

Sürati azalmış olan araba kısa bir sonra durdu. Dipleri siyah, uçlara doğru sararmış ve aynı zamanda gökyüzünü de görüyor sandığınız bayan ile “araba personeli” duran arabadan indiler. Artık konuşmalar fısıltısız ve daha kalabalık kişiler arasında oluyordu. Konuşmalar yetmemiş olacak ki telefonlar devreye girdi. Sonunda anladık ki dipleri siyah ve uçları sarı olan bayan valizini unutmuş.

Unutmak her insan için geçerlidir.

Burada beni düşündüren şey şuydu. Yolculuğa çıkan herkes eşyalarını yerleştirir sonra geçer taşıttaki yerini alır. Eğer unutulan şey varsa; zaten evden gelmeyen şeydir. Hazır gelmiş valiz orada nasıl unutulur? Yani siz eşyanızı bırakıp taşıta bineceksiniz sonra valizi bagaja koymadığını hatırlayacaksınız. İyi de elinde valizle garaja kadar gelip, onu orada bırakıp arabaya oturmak ve sonra hatırlamak nasıl bir ruh halidir?

Sonra unutulan valizi on iki saat sonra başka bir araba ile yollanacağını, bir sonraki günün sabahı alabileceğini söylediler gökyüzüne de bakan siyah dipli ucu sarı saçlı olan bayana.

Bu sefer de almayı unutur mu dersiniz?

Neler unutmadık ki…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku

BİR KÜLTÜR TEMSİLCİSİ: AHMET SOYLU

2 Aralık 2023 okunma
  Kendisi ile tanışmadan önce ismini duymuştum. Ne zaman arkadaşlarla kültürel bir araştırmadan bahsedilse bana “Siz Ahmet Soylu’yu tanıyor musunuz” sorusunu sorarlardı. Ben de il zamanlar “hayır” cevabı versem de zamanla “İsmini sık duyuyorum”... Devamını Oku