son haberler

Şiddetin Günahı Vebali

Yayınlanma Tarihi: 4 Ağustos 2015 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

12 Eylül 1980 öncesi karanlık günlerinin romanı Vebal’den üç ayrı alıntıyla şiddetin büyük günahını vebalini açıklamaya çalışmak istiyorum bu yazımda. Devrimci önder olarak halka kendini kabul ettirmiş Celal ile onu ikna etmeye çalışan gazeteci Kamil konuşuyorlar:
Sonunda çok zararlı çıkacaksızınız, halkınız çok sıkıntı çekecek.
Aynı kanıdayım, bizi o sıkıntılara atmak için geliyorlar üzerimize zaten.
Öyleyse halkın önderi olarak bir şeyler yapın. Bırakın şiddet size gelsin, sizden hiçbir şekilde şiddet gitmesin, bunu isterseniz başarabilirsiniz.
Hayır, başaramam. Halkın gözünden düşer, iki paralık olurum kısa zamanda.
Ne diyorsunuz siz Allah aşkına?
Evet aynen böyle diyorum, lütfen beni doğru anlayın. Devrim andı içmiş insanlara “Çekilin bir köşeye, bekleyin. Size saldırsınlar, sizi öldürsünler.” nasıl derim ben?
Demek öyle…o zaman yolunuz açık olsun Celal Bey!”

Başka bir sahnede Kamil, yanından bir hırsla çatışma ortamına yürüyen gençlere müdahale etmeyen Celal’e neden engellemediniz onları diye sorunca aldığı cevap da oldukça ilginçtir:
İradeleri bende mi ki?
Nasıl sizde değil, az önce size saygı ve bağlılıklarını belli etmediler mi?
Sizin anlamadığınız bu işte. Kavga, çatışma ortamına girilince ok yaydan çıkmış olur. Kimse kimseyi dinlemez. Devrimcilerin sırtında zar atanlar da bu psikolojiden yararlanıyor. Sosyalist devrimin önüne faşist saldırılarla çıktılar önce. Böylece de devrimci şiddeti üzerlerine çektiler, tıpkı mıknatısın demir tozlarını çekmesi gibi. Artık şiddet şiddeti doğuruyor sürekli.”

Romanda anlatmaya çalıştığım, tarafların bu psikolojisinin onların önderlerince de engellenemediğiydi. Önderin iyi niyetli olması ve çatışmasızlık tavsiye etmesi hep havada kalıyor demekti. Gerçek de buydu, sağ sol çatışmasının mayası şiddetti. Maya şiddet olunca ortaya çıkacak ürünü sonradan hoş kokulu maddelerle ne kadar değiştirebilirsiniz ki? Mayayı değiştirmek de mümkün değildir, çünkü ürün ortaya çıkmıştır bir kere, rüzgar ekilmiş fırtına biçilmiştir. 12 Eylül darbesi fırtına üstüne indi ve binlerce genç, yani ürün ziyan edildi.

Memleket yönetiminde söz sahibi iktidar ve muhalefetin birleşerek yeni bir mayalanmaya gitmesi gereğini, sonradan öldürülen Kamil kahramana şu sözleri gazeteci rolüyle söyleterek vurgulamaya çalıştım:

“Karanlık güçler kol geziyor da düşürüyorsa vatan evlatlarını birbirine sizin el ele vermeniz gerekmez mi? Siz çatışmacı konuşmalarınızla dumanlı havada kurt olmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olmuyor musunuz? Yeter beyler, efendiler yeteeer! Aklınızı başınıza alın ve demokrasiye sahip çıkın. Kendinizi de milleti de kurtarın. Birbirinize karşıt olmayı bırakın da barış için birleşin artık. Yoksa yakında kına yakacaksınız tercih ettiğiniz bir yerinize kına!.. Kınanızı hazırladım, size sunmak üzere torbalara doldurdum. Sağ kalırsam benden, ölürsem gelin adresimden alın.”

Kamil öldürülür, olaylar son safhaya gelince de darbe olur. Büyük gazetelerin birinde de vatandaşın eline tutturulmuş üzerinde alın münasip bir yerinize yakın yazılı bir kına torbası karikatürü vardır.

Bu romanı tarih ışığı olarak yazdım, ne mutlu karanlığa tutabilenlere. Umarım şiddeti yok edecek mayalanmayı ortaya koyabilecek, tarihten ders almış bir iktidar-muhalefet gücü çıkar, çıkmazsa bu sefer papuc pahalı, senaryonun mayası açıkça ortaya çıktı, net görülüyor. Kitlelerin çilesinin günahı vebali egosunu terk edip barışı mayalayamayan parti liderlerinin tümünün olacaktır. Benim fikrim barış mayası tutmuyor diyenin bulunduğu makamı acilen terk etmesini milletim adına arz ediyorum. Bu millet çatışmak istemiyor, Ortadoğu batağına saplanmak istemiyor! Lütfen biraz vicdan ve sorumluluk!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku