son haberler

Şiir; Karakoç’un Mu, Mahsuni’nin Mi?

Yayınlanma Tarihi: 9 Şubat 2022 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

 

Yetmişli yıllardı. Üniversitelilerin ön ayak olduğu ideolojik hareketler yavaş yavaş liselilere kadar inmişti. Herkesin herkesten şüphelendiği yıllardı.

Dava önemliydi…

Çok kişi kardeşini, babasını, oğlunu kendi davası için ispiyonladığı olmuştu. Akraba olmayanları siz düşünün artık.

Temelde iki ciddi fikir vardı. Diğerleri tali fikirler veya rejimin fikirleriydi. Bir taraf “Milli bir devlet” yapısını savunurken; diğer taraf “Halkların özgürlüğü ve kardeşliği” fikrini savunuyordu.

İki taraf da bunu millet için yapıyordu.

İşte böyle bir zamanda saz çalmasını bilen bir akrabam özellikle Mahsuni Şerif’e ait olan eserleri çalıp söylüyordu. Kişi yakın akrabamdı yani kan bağımız vardı. Günlerden bir gün yine saz çalarken sözleri aşağıdaki mısraları da kapsayan bir türkü çalıp söyledi. Ben “Bu sözler kimin” diye sorunca bana “Mahsuni’nin” dedi. Ben de “Hayır sözler Abdürrahim Karakoç’a ait ama bestesini Mahsuni’n olabilir” dedim.

Saz çalmaya biraz ara verdi ve “Bu sözler ezilen bir toplumun hissiyatını dile getiriyor, bunu Mahsuni’den başkası yazamaz” dedi. Sonra “Abdurrahim Karakoç İslami bir görüşe sahip, böyle şeyleri o yazamaz” dedi.

Benden birkaç yaş büyük ve akrabam olduğu için itiraz etmedim. Ancak işin aslını ona müsait bir zamanda belgeleyerek gösterecektim. Aradan biraz zaman geçti. Ben Karakoç’a ait bir kitapta bahsi geçen şiiri akrabama gösterdim. Çok şaşırdı. Sanki halkların hakkını hep aynı zümre savunuyormuş gibi…

Bahsi geçen şiirden bir dörtlük aşağıda yazan gibidir.

Tek kaşıkla çorba içer dördümüz…

Kul başından ırak ola derdimiz.

Senden, benden esker ister ordumuz.

Candan da mı yeğdir para tohdur beğ?

 

Daha sonra bu şiirin Mahsuni tarafından bestelendiği için kime ait olmadığına dair bir karışıklık olmuş. Hatta işi hukuka da intikal etmiş. İki sanatçı meseleyi kendi aralarında çözseler de iki şairin sevenleri tarafından epey zaman sizindi, bizimdi tartışması olmuş.

 

Şiirin tamamını burada yazmak uzun olacağı için bir kıta ile yetindim. İsteyenler yukarıdaki kıtadan yola çıkarak tamamına ulaşabilir. Artık bilgisayar çağındayız. Eskiden biz bilgileri kitaplardan ve ansiklopedilerden okuyarak öğrendiğimizden aklımızda uzun süre kalıyor.

 

Neyse, konuyu dağıtmadan bir son verelim.

 

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

DERNEKPAZARI’NA GÖNÜL ZİYARETİ

24 Temmuz 2024 okunma
Karadeniz’i karış karış dolaşmaya karar vermiştim. Bölgeye ait bütün ilçeleri gezip görmeye karar verdiğim günden beri, önce bir ili programıma alır sonra o ilin bütün ilçelerini görmek için yola çıkardım. Yolculuğu önceden planlar, sonra yola... Devamını Oku

GÜL YÜREKLİ İNSANLAR ŞEHRİ: GÜLYALI

2 Temmuz 2024 okunma
Mayıs ayının son haftasıydı. Yine yollardaydık. Karadeniz’i karış karış karış gezmeye karar vermiştik bir kere. Her seferinde bir ili programıma alıp çıkardım sefere. Tabii evden yola çıkıp gitmeyi planladığım ile varana kadar bazı ziyaretlerim... Devamını Oku

İLKÜVEZ’İN GÖNÜL SICAKLIĞI

6 Haziran 2024 okunma
İlküvez… Ordu’nun Çaybaşı ilçesine bağlı bir mahalle. Ünye’den yaklaşık olarak 50 km uzaklıkta bir yerleşim yeri. Bundan takribi on gün önce gelen bir telefonda İlküvez’de yapışacak olan bir şenliğe benim de katılıp katılamayacağımı sordular.... Devamını Oku

20 TEMMUZ ÇAY EVİNDE BİR YUDUM SOHBET

31 Mayıs 2024 okunma
Kim ne derse desin çay evleri ülkemizin en önemli mekânlarındandır. Daha çok şehrin ana caddesi dışında kalan yerlerde, ya bir merdiven altında, ya çıkmaz sokakların sonunda ya da birkaç adımda diğer caddelere geçilecek sokak aralarında kendine yer... Devamını Oku

YUNUS EMRE İLKOKULU ZİYARETLERİM

27 Mayıs 2024 okunma
Okul ziyaretleri alışkanlığım daha emekli olmadan önce başlamıştı. Dersimin olmadığı zamanlar öncelikle yakın okulları ziyaret ederdim. Böylece hem bazı konular üzerinde bilgi alışverişinde bulunur hem de farklı kişilerle tanışmış olurdum. Öğretmen... Devamını Oku

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku