son haberler

Şiir Mecliste

Yayınlanma Tarihi: 13 Haziran 2015 okunma

Ertan ALP alpertan2006@hotmail.com

“Yaşamak görevdir bu yangın yerinde
Yaşamak, insan kalarak”(Metin Altıok)

2015 milletvekili genel seçimlerinden bir gün önce yayımlanan yazımda mecliste görmemiz muhtemel “renkli kişilikler“den bahsetmiştim. Standart ve bildik meslek gruplarının dışında mecliste farklı bakış açıları ve hayat deneyimlerinin varlığını özlediğimizi belirtmiştim. Size komik gelebilir ama neden şair ve yazar bir milli eğitim bakanı olmasın ülkemizde? Örneğin kültür bakanı bir tiyatrocu ya da ressam olamaz mı? Olaya kültür ve edebiyat eksenli baktığım için böyle bir tablonun beni ve gönlü benden yana olanları mutlu edeceğine inanıyorum.

Seçimler yapıldı, sonuçlar belli oldu, kimlerin milletvekili olduğu resmi olmasa da belli artık.Seçimden önceki yazımda öngörüler ve isteklerin ne kadarının tuttuğu önemli değil aslında.Önemli olan her siyasi partinin bu tip bir vizyon değişikliğine giderek farklı kesimlerin sesini meclise taşıması.Bu seçim benim iç sesimi duydu sanırım.Bazı ilklerin yaşandığı 2015 milletvekili genel seçimlerinde “renkli kişilikler“in meclise taşındığını görüyoruz.Örneğin Ak Parti’den Markar Esayan, HDP’den Garo Paylan ve CHP’den Selina Özuzun Doğan 1961 yılında Cumhuriyet Senatosu üyesi olarak parlamentoya giren Berç Sahak Turan’ın ardından İstanbul’dan milletvekili seçilen üç Ermeni oldu. Süryani temsilcilerinden Erol Dora, Mıhallemi temsilcisi Mehmet Ali Arslan HDP’nin Mardin; Romanların temsilcisi Özcan Purçu da CHP’nin İzmir milletvekili seçildi.550 sandalyeli mecliste vekillerin ağırlıklı olarak avukat, doktor ve iş adamı olması Türk milletvekili profiline uygun olsa da bazı farklılıkların olduğunu söyledik az evvel. Devam edelim. Örneğin şarkıcı soy ismine nispet edercesine Uğur Işılak Ak Parti’den, yine soy ismine nispet edercesine eski milli futbolcu Saffet Sancaklı MHP’den ve yine soy ismine nispet edercesine, Şair Metin Altıok ile yazar Füsun Akatlı’nın kızı Zeynep Altıok Akatlı da CHP’den milletvekili seçildi. Metin Altıok isminin yıllar sonra meclise taşınması bence şiir adına gurur verici bir olaydır.Yazımızın başlığını bu durumun tespiti ve mutluluğumu paylaşmak için böyle attığımı söyleyebilirim.Zeynep Altıok Akatlı’nın olası bir hükümette kültür bakanı olmasını bile isterim.

Bildiğiniz gibi Zeynep Altıok Akatlı,Ak Parti’den Muhsin Kızılkaya,CHP’den seçilen Eren Erdem,HDP’den seçilen Sırrı Süreyya Önder ve Saruhan Oluç gibi gazetecilik ve yazarlık geçmişine sahip.Yıldız İzi ve Gölgesi Yıldız Dolu kitaplarının sahibi Zeynep Altıok Akatlı’dan Metin Altıok’a giderek şiirin meclisteki kısık sesini yükseltmeye çalışalım.

Kırmızı Kedi Yayınlarından çıkan “Metin Altıok’tan Zeynep’e Mektuplar” kitabının önsözünü Zeynep Altıok şöyle bitiriyor:”İyilik küçük kalplerden yeşerecek.” İyiliğin ve kötülüğün çatıştığı çocuk dünyasında çocuklara atıf yaparak mutlu ve huzurlu bir ülkenin resmini çizmek sıkı bir alegoridir bizde. Babasının kendisine yazdığı mektupların tesiriyle iyiliğin şiire arkadaş olması zaten manifestoların en güzeli. Babasının sevgili “Zozo“suna yazdığı mektuplarda şiir var her zaman. Şiir şairin taa kanına işleyince çıkmıyor kandan, sızıyor her yerine. Özlemin yazdırdığı satırları ve Sivas’ı hatırlayarak yemin edecek Zeynep Altıok Akatlı mecliste. Türkiye Sivas’ı hiç unutmadı, şiirleri gibi Metin Altıok’un. Kürsünün tarihi tanıklığında insanlığın iyiliği için şiir yemen edecek. Yıllar sonra belki ilk defa şiir kanunların arasında pembe-mor elbisesini giyerek “Şiir, anayasaya aykırıdır.” diyecek. Biraz da şiirle düşünün, şiirle yaklaşın birbirinize. Şiir koklayın meclise girmeden, kağıtlara “hamili kart şiirdendir” yazın da canı çıkmasın sıraların. Zeynep Altıok Akatlı, yemin etmeden önce babasının ona 21.08.1982 tarihinde yazdığı mektubun şu satırlarını hatırlayacak mı acaba?

“Hayat bazı duygusuzların sandığı gibi düz değil. Hele bir şair için iki tarafı keskin bir kılıç. Kendinle ve içinde yaşadığın ortamla boğuşmak ve yenilmemek. Ama elimizden ne gelebilir. Bir yanda sürek avı, bir yanda çılgın fiesta. Dünya kupası ve savaş. Binlerce insanın öldüğü,çocukların sakat kaldığı bir dünya.Kekre bir yaşam.Payımıza düşen sadece acı.”

Metin Altıok bir şiirinde “Ne zaman bir dosta gitsem, evde yoklar.”demişti. Şiir dostluktur, kardeşliktir, barıştır, dayanışmadır… Zamanında bu yalnızlığı ve kimsesizlik duygusunu kendine imge yapan “ateşler içinde yanan şairin” dosta uzanan eli olacaktır bıraktığı şiirsel miras:

“Üzülme altıok metin, hüzünlerle geçen tarazlanmış ömrüne
Sen yoğun sis içinde sesi duyulan, uzak çandın bir zaman”

Metin Altıok Bingöl’de öğretmenlik yaparken sınıfın penceresinden, Çapakçur Deresi’nin etrafındaki kavak ağaçlarına dalar sık sık: “Ah kavaklar, acı düştü peşime ardımdan ıslak çalar”. Aklından Zeynep geçer, varsa Zeynep, yoksa yine Zeynep! Yokluğu acı, kavak ağaçlarına dert yanılan. Öğrencilerine en çok anlattığı da yine Zeynep’tir. Kızını yâd edişlerini ise şöyle tamamlar kimi zaman: “Bingöl’ün karı, dağı, balı meşhur ama benim gönlümde kızımdan daha önemli hiçbir kimse olamaz.”

04.09.1980 tarihli Bingöl’den gönderdiği bir mektubunda Metin Altıok şöyle seslenir kızına:”Hatırlar mısın seninle bir vakitler ceplerimize sarı yapraklar doldurmuş, evde onları uhu ile birbirine yapıştırarak bakır tepsi için bir sonbahar örtüsü yapmıştık.”

Sonbahar-ki acının değişmez dipnotudur-
Sesinin solgun göğünde
Küçük bir yıldızla bir harfi tutuşturur.
Savrulur her yana kavruk kelimelerle,
Yüreğini acıyla buruşturur.
Bakışının pasıyla zırhlanan dünya,
Binlerce pıtrak yapıştırır yüzünün kumaşına
Sonbahar-ki doyumsuz bir aşkın sonudur.”

2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde, yangın öncesi bekleyiş sırasında; üzerlerine binlerce taş yağarken “Burada ölürsek geride kalanlar ne yazar hakkımızda?” diye sorar biri. Metin Altıok şu cevabı verir:

“Şiir yazarlar…”

Biraz ada şiir okuyun sayın milletvekilleri.Çünkü insanlar kanundan başka bazen de şiir yazarlar…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Gökhan Akçiçek’in “Patiska”sından Gül Uğultuları-5

24 Şubat 2017 okunma
XXIII.Patiska,bir babanın daha sonra uçup gitmiş bir öpücüğünün tende uyumasıdır. Baba,ömrün yitiği ise anne bu yitiğin ömür mersiyesidir.Bütün yitikler bir güzü çağrıştırır şaire.Baba giderse sözcüklerin omurgası düşer,giden anne ise eğer... Devamını Oku

Gökhan Akçiçek’in “Patiska”Sından Gül Uğultuları-4

3 Şubat 2017 okunma
XXI.Patiska,bir aile fotoğrafında kardeşini yitiren şiirdir. Akçiçek,kardeş sevgisini varlığının oluşturduğu şiirsel gömleği şiirlerine giydiren ender şairlerdendir.Acıyı şiirin ontolojik sorunlarından ve gerçekliklerinden biri haline getiren... Devamını Oku

Gökhan Akçiçek’in “Patiska”Sından Gül Uğultuları-3

30 Ocak 2017 okunma
XVII.Patiska,yitirdiklerimizin aynasında varlığımıza varlık katan geçmişin anne ve kardeş yüzüdür. Aslında o tükenmez “Şairin hayatı şiire dahil.” sözünün en gerçekçi imgelerinden birini oluşturur Akçiçek.Geçmişin tortusu,kendi... Devamını Oku

GÖKHAN AKÇİÇEK’İN “PATİSKA”SINDAN GÜL UĞULTULARI-2

20 Ocak 2017 okunma
XI.Patiska,doğayı anlamaya çağıran bir şairin gül uğultusundaki dildir. Uğultu belirsiz ve gizemlidir.Yaşanılan gerçekliği tam olarak anlamlandıramamamın yarım sesidir.Onun şiirinde bazen insanlar da uğultuludur.İçimizde edindikleri yer,öznenin... Devamını Oku

GÖKHAN AKÇİÇEK’İN “PATİSKA”SINDAN GÜL UĞULTULARI

13 Ocak 2017 okunma
I.Patiska,sevgilinin “saçlarına dadanan kırlangıç sürüsü”dür. Anıların bireyin iç dünyasında oluşturduğu dinginlik hali…Sevgilinin yaşamı,zamanı ve mekanı güzelleştirme şarkısı…Tematik anlamda yaşadığı ve şiirinin iç... Devamını Oku

ÇOCUKLAR KANAMASIN ALLAH’IM…!

30 Aralık 2016 okunma
Hangi kandan olup olmadığınız kana yüklediğiniz değerlerle doğru orantılıdır… kan ağlamak kan akıtmak kan akmak kan alacak damarı bilmek kan başına çıkmak kan beynine sıçramak kan boğmak kan çekmek kan çıkmak kan dere gibi akmak kan gelmek kan... Devamını Oku

Gençliğin Şiir Algısı Bağlamında Hızla Kana Karışan Bir Seçki:”Gece Uçuşları”-2

30 Kasım 2016 okunma
İshak Reyna, çağdaş şiirin birikimlerini gençler için toplumsallaştırmaya çalışırken özellikle zamanının büyük bir bölümünü okul tipi öğrenme süreçlerinde geçiren gençlerimizin okulda edinemedikleri şiir okuma ve şiir kültürü edinme... Devamını Oku

GENÇLİĞİN ŞİİR ALGISI BAĞLAMINDA HIZLA KANA KARIŞAN BİR SEÇKİ:”GECE UÇUŞLARI”

28 Ekim 2016 okunma
Modern tüketim toplumlarının en gizli öznesi günümüz gençliğinin farklı toplumsal sınıflarda oluşturduğu kültür algısı şiiri nerede konumlandırıyor?Eğer kültürel bağlamda bir post-modernizmden bahsedilecekse modern bireyini dahi bir sanat algısı ve... Devamını Oku

Bakış Dışı

14 Ekim 2016 okunma
tek göz gerçekleri görürü iki göz yalanları bir gözümü çıkardım rüyaya dalmak için ölürken bir gözümü ekledim sancılı yüreğime başka gözler de düştü oradan buradan gözlerimin içine göz okyanus,göz uzak denizleri sessizliğimizin en çok seni... Devamını Oku

Şiir Günlüklerinden-27

7 Ekim 2016 okunma
Temiz Sığınak “Gidin ölüme dek şiirler okuyun.Çünkü temiz kalacağınız başka bir olanağınız yok.”(Şükrü Erbaş) “Şiir Bizde Olandır…” Bugün okula yeni başlayan 9. sınıf öğrencilerine Behçet Necatigil’in... Devamını Oku