son haberler

SİYASETİN VEBALİ

Yayınlanma Tarihi: 17 Ekim 2015 okunma

Ahmet ALTUN bizimahmet52@hotmail.com

12 Eylül 1980 öncesi sağ sol çatışmaları, ülkemizin demokrasiyle kalkınmasını engelleme senaryosuydu. Ancak siyasetçiler bunu göremedi. Birbirlerini dökülen kan üzerinden sürekli suçlayarak senaryonun figüranı durumuna düştüler. Darbe olunca Hürriyet gazetesinin baş sayfasında bir büyük karikatür vardı. Vatandaş elindeki kına torbasını siyasetçilere sunuyordu. Torba üzerinde de şu yazılıydı: Alın bunu münasip bir yerinize yakın!
Bu çok yakın bir tarihi gerçeğimiz.Tarihimizde de destanlarımızda da  iç çekişmelerin çok
acı sonuçları kayıtlı. Onlardan biri de daha önce söz ettiğim gibi Manas Destanı. İlk
islamî destan Manas’ta Çin komutan Şıpşaydar’ın savaş çığılığına dikkat çekmek istiyorum:
─ Diri yakalayacaksınız. Olmazsa, sır baran tüfeğim  patlayacak!
Köroğlu’nun “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu.” sözünü de hatırlatan bu feryat neyin sonucuydu? Bunu  değerlendirelim ve ders çıkaralım diyorum: Çin hükümdarı Esen Han’ın yaptığı haksızlıklara ve zulme isyan edip Manas’a katılan Kahraman Almambet, Kırgızların gücüne güç katmıştı. Manas-Almambet gücüyle baş edemeyen Esen Han tek çare hile dedi. Hile ustaca kuruldu: Manas, soydaşı Közkaman’ın ziyafet sofrasında zehirlenecekti. Közkaman’ın adamı Gökçegöz sahte iltifatlarıyla oturttu Manas’ı o sofraya. Bu sofrada kendinden geçtiği sırada Manas, eşi Kanıkey’in uyanıklığı sayesinde Almambet önderliğindeki savaşçıları Kırkların baskınıyla kurtarıldı. Ardından başlattığı saldırıda  Esen Han’ın komutanı Konurbay, yardımcısı Şıpşaydar’a şöyle dertlendi:
─ Otlak yerde çıkan yangın, içimizden çıkan düşman fena. Sırrını bilen düşman korkuludur. Almambet’i gebertmeliyiz. Ondan kurtulmadan Manas’ı yakalamak yok!
Çok  güçlü hile kullanmalıyım, kaçmalıyım. Hile…hile…hile…
Bu kaçış hilesini sezen Kırgız Aksakal Acıbay durdu önüne ve  uyardı Almambet’i:  ─ Akılsızlık etme, izleme onu. Yiğitlerimiz de cesaretliydiler senin gibi böyle. Hırsla yürüdüler de  düştüler Konurbay’ın eline!
Ancak Almambet yenik düştü öfkesine ve yürüdü gitti kontrolsüzce, birden  sarıldı çevresi. Dövüştü, direndi kahramanca, yukarıdaki çığlığı duyunca da galeyena geldi darmadağın etmişti çevresini ki bir patlamayla yere düşüverdi. Kırgız şoka girdi birden ve düşüverdi bir ağıt dilinden: “Kalmuk vurdu kendi özün, yitti  Manas ikiz kozun;
Alplar  yanar, ağlar Kırgız, aksın Talas  iki gözün.”
Bu ağıtlarla yandı tutuştu Manas, aksakalların “Ertele seferi!”demesine rağmen öfkeyle yürüdü gitti, beline saplanan küçük hançer yarasını da hiçe sayarak yürüdü ama…çok sürmedi ilerleyişi, bu acı ve yara onu da devirdi.  Destan deyip geçme ey büyük milletim! Sen nice yiğitleri böyle böyle kaybettin. Yeterli güce ulaşamadan; güçleri, dengeleri hesaplamadan inançla, öfkeyle yel değirmenlerine hücum eden kahramanları…Ortak akılla uzlaşmaya, birlik siyasetiyle kitlelere bu yüzden dedim önceki yazılarımda. Allah’tan büyük yoktur, kararlar vardır ama…o kararlardan daha büyük onun kararlarıdır. O büyük kararlarla öldük öldük dirildik tarih boyunca, elbette ki yine de diriliriz ama bu destanın dersini alsak da birlik-dirlik içinde aksakallar meclisine girsek… iktidar muhalefet hiç suçlamasa birbirini…küçük küçük partilerde darmadağın olmasak. Ortak aklın gereği bu(!) Sayın Türkeş, Sayın Yalçın Topçu ve değerli hemşerimiz Sayın Metin Gündoğdu  gereğini yaptılar, kendilerini tekrar tebrik ediyor, bundan sonraki siyasî hayatlarında başarılar diliyorum. Yaptıkları diğer partilerin siyasetçilerine de model olmalı. Rakamlar ortada değil mi? Araştırma şirketleri açıkça şunu söylüyor: Oy kullananların  %40’ı, Ak Parti’ye, % 25’i de CHP’ye -ne söylenirse söylensin- olumsuz eleştirileri hiç algılamıyor. Bu net sonuca rağmen daha niye birlik siyasitine gidemiyoruz ki milletçe? Çok farklı fikirler iki parti içinde bir araya gelemez mi yani? Zaten şu anda da aynı partiler içinde de birbirine zıt fikirli insanlar yok mu? Aşık Veysel koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa diyor. Kurdun fikri koyunu yemekse bizim de birbirimizi yeme derdine mi düşmemiz gerekir? Kan dökenlerin tuzağında siyasî çatışmalara malzeme mi üretmeliyiz? Neden Batı ülkelerinde yok bu? Terör karşısında hemen kenetleniyorlar birbirlerine. Niye yok onlarda kabadayıca suçlayıcı söylemler? Düşünelim artık yeter! Siyasetin vebali sırtımızda yük!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KAZMA KÜREK HAZIR OLSUN

28 Şubat 2020 okunma
Suriye- İdlib’de rejim güçleri Rusya’nın desteğiyle sivillerin üstüne bomba yağdırıyor. Halbuki Rusya, İran ve Türkiye anlaşmışlar orayı güvenli bölge ilan etmişlerdi. Onca uyarılara rağmen sivil kanı akmaya devam ediyor. Rusya sözünde durmuyor.... Devamını Oku

Ah Şu Kapitalizm

31 Ocak 2020 okunma
Rusya’nın dağılmasından sonra Dünya kapitalizmin acımasız kuralları içinde savaşmaktadır. Amerika’nın başını çektiği bu düzen vahşiliğini her yerde her alanda göstermektedir. Artık uygarlık, medeniyet, insan hakları gibi kavramlar malesef tarihin... Devamını Oku

Sana Dua Ediyorum 2020

31 Aralık 2019 okunma
O kadar çok sorunlarla yeni yıla giriyoruz ki dua etmekten başka çaremiz yok. Şayet yeni yılın sonunda başımızdaki sorunların yarısından dahi kurtulmuş olsak bunu mutluluk vesilesi sayarım.  Hadi ondan da vazgeçtim mevcut olana yenileri eklenmesin diye dua... Devamını Oku

Ya Tutarsa…!

29 Kasım 2019 okunma
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hükümet yeni vaadlerde bulunacak, çeşitli kişi, kurum, kuruluşlar gönül alıcı mesajlar yayımlayacaktır. Tabiki 4 Aralık günü hayaller yerini gerçek yaşama bırakacaktır. Ben... Devamını Oku

Ses Ver Hanım Abla

13 Kasım 2019 okunma
Kasım ayında olmamıza rağmen bahar havası yaşıyoruz. Sabah akşam serin, geceler ise ayaz geçiyor. Ben de yaz aylarında yazmam gereken yazıyı Kasım ayının bu sıcak günlerinde yazmaya karar verdim. Yazılı ve görsel medyada kadın tacizi, kadına şiddet... Devamını Oku

Harekat Değil Bu Bir Savaş!

25 Ekim 2019 okunma
Hükümet açıklamalarında Suriye’deki fiili durumun savaşa değil terör harekatı veya operasyınu dese de yaşananlara bakınca aynı fikirde olmadığımı belirtmek istiyorum. Görünürde Kuzey Suriye’de operasyondayız ama aynı zamanda Amerika-Rusya İran-Avrupa... Devamını Oku

Ayağınızı Denk Alın!

9 Ekim 2019 okunma
6 Temmuz tarihli “İKİNCİ YARI ZOR GEÇECEK” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçekten de zor geçiyor. Karadeniz Bölgesi’nde hala fındık parasının gölgesi devam ediyor. Ancak son üç ayda onun da etkisi ortadan kalacağı için biraz daha... Devamını Oku

Bayram Müjdeleri

9 Ağustos 2019 okunma
Tabiki ben ekonomi uzmanı değilim ama bu alandaki bazı hassas alanları gayet iyi biliyorum. Öncelikle bütün sektörlerde göstergeler negatif olsa da bankacılık sektörü ayaktaysa biraz dikkatle işler düzelir demektir. İkinci sırada ise inşaat sektörü gelir,... Devamını Oku

ABD’den Yar Olmaz!

31 Temmuz 2019 okunma
Türkiye, Suriye krizi başladığından bugüne kadar sözüm ona stratejik ortağımız ABD ile görüşüyor, çeşitli kararlar alınıyor, sözler veriliyor. Ancak ABD Türkiye’nin yararına olan hiçbir konuda alınan kararlara  uymamış, verilen sözleri... Devamını Oku

İkinci Yarı Zor Geçecek

6 Temmuz 2019 okunma
Temmuz ayı ile birlikte yılın ikinci devresini yaşamaya başladık. İlk altı ayı yerel seçim kampanyalarıyla geçirdik. Bitii gitti ama bu yılın ikinci devresi çok zor ve çetin geçecek. Öncelikle ekonomik sıkıntılar; başta esnaf kardeşlerimiz olmak üzere... Devamını Oku