son haberler

Feyziye Mektebi’nden Ünye Anafarta Okulu’na -III

Yayınlanma Tarihi: 23 Eylül 2016 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

17.12.1934’te okulun ellinci yılı kutlamaları sırasında Yönetim Kurulu okulun Feyziye Mektebi olan adını IŞIK LİSESİ olarak değiştirdi ve karar Atatürk tarafından onaylandı.8

Arapça ve Farsça’yı eğitim programından çıkararak yerine felsefe, sosyoloji, mantık gibi dersleri ilk kez koyan, ilk kez karma eğitim yapan ve hazırlık sınıfından itibaren yabancı dil öğretimi veren ilk Türk okulu olan Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları, bu yenilikçi tavrını sürdürerek Socrates Comenius Programı’na Türkiye’den katılan ilk okullardan biri, Türkiye’de Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (Global Compact) imzalayan ilk eğitim kurumu oldu.6

Bir başka kaynağa göre “… 1923’te buhranlı günler geride kalmıştı. Selânik Feyziyesi’nin tüm öğrencileri Anavatan’a gelmiş, Selânik’teki okul kapanmıştı. Bir süre sonra Beyazıt’taki okul binası yetersiz kalmaya başladı. Bunun üzerine Teşvikiye’deki Naciye Sultan Konağı kiralanarak buraya yerleşildi. Kısa bir süre sonra da bu bina ve arazisi satın alındı.8

Dönmelerin kendi içlerinde, gelenekçi ve liberal kanat olarak tezahür eden iki temel grup mevcuttu. Âdetlerini sürdürmek isteyen gelenekselciler ile bunların artık değişmesi gerektiğini iddia eden liberaller arasındaki tartışmalar 1880’lerden itibaren ikincilerin lehine artacak surette devam etmekteydi. Ancak yeni ulus-devlet anlayışının dayattığı koşullar bu anlaşmazlıkların artık içeride tutulamayacak kadar alevlendiğine işaret ediyordu.19

Ilgaz ZORLU Anlatımı ile Feyziye Mektebi : “… Feyziye Mektebi, onun gibi daha sonraları İstanbul’da da faaliyet gösterecek olan ‘Mekteb-i Terakki’ye göre daha radikal ve cemaatçi bir yapıya sahiptir. (Feyziye Mektepleri’nin kuruluş amacı “Karakaşlar” grubunun cemaatçi yapısını devam ettirme amacına dayanmaktaydı. Bu, Kapancılarla aralarındaki en önemli farklardan biridir.)8

Şemsi Efendi, Osmanlılara ve Müslümanlara kendini Müslüman biri olarak tanıtırken, kurduğu okulun “Akaid-i Diniye” hocalığını üzerine almıştı. Mekteb-i Feyziye’nin kuruluşu ve ilerki faaliyetlerinde Karakaşlar grubunun maddî desteği olmuştur. Okul bu grubun resmî okulu görünümündeydi.8

Meşhur gazeteci Ahmed Emin YALMAN 1922’de Vatan Gazetesi’nde yazdığı “Tarihin Esrarengiz Bir Sahifesi” adlı yazı serisinde Sabataistlerin Karakaşlar Grubu’nda meydana gelen ilerlemenin Şemsi Efendi’nin açtığı Feyziye Mektebi sayesinde olduğunu iddia ederek “… iki asırlık fakr ü cehaleti beş on senelik bir intibah silip süpürdü. Bir zamanlar memleketin en mükemmel terbiye müessesesi olan Feyz-i Sıbyân ve Feyziye’nin bu intibahın husulüne pek büyük bir tesiri olmuştur” cümlelerini yazmıştır (DÜZDAĞ, Tarihimizde Gizli Çehreler adlı kitaptan – Ilgaz Zorlu aktarımı).9

Selânik dışında, H. 1307 (M. 1889) – H. 1337 (M. 1919) yılları arasına tekabül eden Osmanlı belgelerine göre Adana, Akka, Aydın, Basra, Bayezid, Bingazi, Bursa, Çankırı, Ereğli, Gelibolu, Haleb, İstanbul, İzmir, İzmit, Kastamonu, Kavala, Kayseri, Kengırı, Konya, Kula, Manisa, Mihaliç, Rumkale, Samanpazarı, Sivas, Trablusgarb, Tekirdağ, Tokat, Tophane, Urfa, Ünye, Üsküb, Yanya ve Yemen gibi yörelerde de Feyziye Mektebleri’nin Mekteb-i Feyziye, Feyziye Mekteb-i İbtidaiyesi, Feyziye İbtidai Mektebi, Feyziye Mekteb-i İdadi adlarıyla tedrisatta bulundukları anlaşılmaktadır.

Ünye Anafarta Okulu bahsimizin Feyziye Mektebi dönemi tarihçesini Karakaşlar cemaatinin Bülbülderesi Mezarlığı’ndaki bir mezar taşında yazılı ‘Sakladım söylemedim derdimi, gizli tuttum, uyuttum…‘ sözleriyle burada noktalayalım diye düşünüyorum!

Ünye Haber Gazetesi’nde yayımladığımız “Tarihî Süreçte Ünye’de Eğitim ve Öğretim – V” adlı seri makalemizde Feyziye Mektebi ile ilgili olarak şu bilgileri vermiştik :1Feyziye Mektebi adı ile 1905 yılında üç katlı olarak inşâ edilip, 1906 yılında öğretime başlayan Anafarta İlkokulu Ünye merkezinde Cumhuriyet Meydanı’ndaydı. Bina Tokatlızâde Müftü Hasan Fehmi´nin oğulları Muallim Ahmet Efendi ve kardeşi Muallim Halil İbrahim Hakkı Efendi’nin öncülüğünde halkın yardım ve bağışlarıyla yapılmıştır.14

  1. asır başlarında Ünye’de bir rüşdiye, bir idadî, merkezde bir medrese ve bu medreseye bağlı Taflancık, Kurna, Tekkiraz (Kabadirek) ve Akkuş’ta ilk dereceli medreselerle, çok sayıda sıbyan mektebleri, bir tekke ve iki iptidaî idadî kız okulu mevcuttu.13

Rüşdiye, idadî, iptidaî ise son zamanlarda Anafarta İlkokulu’nun (Feyziye Mektebi) yerindeki üç katlı kârgir bir binada, bir kısmı da iptidaî olarak İnönü İlkokulu’nun yerinde olan eski üç katlı Ermeni Taybos Efendi’nin evinde eğitim ve öğretim yaparlardı. (03 Mart 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin beşinci sayfasında, Bulmaca Köşesi’nde “Ünye Feyziye İlkmektebi 129 Neriman İzzet”in ikramiye kazananlar arasında ismi de zikredilir.)

Okulda sırasıyla İptidaî ve Rüşdiye olarak öğretim yapılıp, 1928 yılında ilkokula dönüştürülmüş, 02 Ocak 1935′te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu’na uyularak okulun adı Anafarta İlkokulu olarak değiştirilmiştir. (Soyadı Kanunu ile olan ilgisini belgeleyemedim. M.U.M.) 26/27 Aralık 1939 Erzincan Depremi ile okulun üçüncü katı hasar gördüğünden, üçüncü katı kesilerek 1975 yılına kadar mektep iki katlı olarak hizmet vermiştir.14-25

Bildiğiniz üzere ilkokul IV. sınıfı Anafarta İlkokulu’nda okuyan, Ermenilere ait bir piyanoda müzik eğitimi alan, Ankara TED Koleji ve Kız Lisesi’nde okuyan, Antalya’da lise tahsilini tamamlayan, 29 Ekim 1925 yılında Ünye’de doğan merhume Necla (Gökşin) SEFERCİOĞLU Hanım, kanaatimizce medrese dönemi mezunlarını dikkate almazsak Ünye’nin üniversiteyi bitiren ilk Cumhuriyet Kadını olarak tanınmakta.

Araştırmacı, Yazar Yüksel ŞEN Beyefendi hâtıratında şöyle anlatır : Bir zamanlar Türkiye genelinde olduğu gibi Ünye’de de Su Terazileri vardı. Ben, 1943 – 1944 yılları içerisinde, henüz 6 -7 yaşlarında iken rahmetli annemin ailesini oluşturan Karavuşluoğulları’na ait binada oturan teyzemi ziyârete giderdim. Teyzemin eşi Dabak Rasıh YILMAZER’in Köprübaşı’ndaki Debbağhane’sine (Tabakhane) teyze çocukları ile zaman zaman yemek götürdükçe, Ünye’deki üç Su Terazisi’nin mevcudiyetini de yakından görmüştüm.26

Bu Su Terazileri’nden biri eski adı Feyziye Mektebi olan ve 1936/37’de ismi Anafarta İlkokulu olarak değiştirilen ve şimdilerde yıkılıp alana dâhil edilen bu okulun bahçe duvarına bitişik ve ondan müstakildi. Hükûmet binası yapılmadan evvel oradaki tarihî mezarlıktan oluşan geniş alana bakardı. Saray Câmii ile yıkılan Öğretmen Evi lokali, Hükûmet Binası’nın yeri ve Cumhuriyet Meydanı’nın yarısına kadar olan alan, Gavak Dibi Mezarlığı’ydı. Öğretmen Evi olarak kullanılan bina o zaman Anafarta İlkokulu’ydu. Mezarlık da okulun oyun bahçesiydi.

Emekli Subay Sayın Cengiz SÜRGİT anılarında “Futbol her zaman ve her yerde olan bir oyundu. Ancak top denen nesneyi bulmak mümkün değildi. Çapulacıların yanında çırak olarak çalışanlar topun dışındaki meşin kısmını dikerler ve içersine mezbahadan aldıkları büyükbaş hayvanların sidik torbasını şişirip koyarlardı. Bir lâstik gibi şişmese de gene de oynayacak kadar zıplardı. Şimdiki Hükûmet Binası’nın olduğu yerde, câmi ile yıkılmış olan Anafarta İlkokulu’nun arasındaki boş alanda oynarlardı.” demektedir.

Okulun bahçe duvarlarına yakın bu Su Terazisi anımsadığım kadarıyla toprağa monte edilen taştan kaide kısmı geniş, yukarıya doğru daralan ve dışı ahşap malzeme ile çevrelenmiş bir yapı durumunda idi. Yaklaşık 3 – 4 metre irtifaında olan terazinin üzerinde su boruları vardı. Okulun giriş kapısına çok yakın cephesindeki ihata duvarlarına yerleştirilmiş bir de çeşme vardı. Bu arada Anafarta İlkokulu‘nun önündeki Acısu Çeşmesi de unutulmamalıdır. Bu çeşmeden su içen birçok arkadaşımız bu çeşmenin iki musluklu olduğunu hatırlarlar.26

Ünye’de Diptarih (Prehistorya) Kürsüsü Profesörü Dr. İsmail Kılıç KÖKTEN’in 1963/65 yılları Yüceler Köyü (çakmak taşından el baltası), Cevizdere yöresi, İn-Önü Mağaraları ve Kale mevkii kazılarında çıkarılan ve Tozkoparan Mağaraları’nda bulunan âletler (M.Ö. 5000), Yağmurtepe Köyü’ndeki Halpaç Mağara’da ele geçen çakmak taşından endüstriler (M.Ö. 8000), Çaybaşı Bucağı köylerinde bulunan Bizans Devri’ne ait bir boğa (M.Ö. 300 – 350) ve hilâl biçimli bilezik ve kolyeler, Koytakkaya (Tozkoparan) Mağaraları’ndan çıkarılan Paleolitik Çağ buluntuları (M.Ö. 5000 – 6000), insan kafatası (M.Ö. 5000) ve öküz boynuzu (M.Ö. 5000), gene Paleolitik vesikaların çıkarıldığı Tilki Kaya Sığınağı, Mezolitik endüstri örnekleri bulunan Tengirdekkaya Mağaraları buluntuları1 Anafarta İlkokulu’nda vaktiyle sergilenmişti.

Çünkü Ünye, bu değerli materyalleri sergileyecek bir MÜZE’den yoksundu! Ünye’ye MÜZE kazandırma yolunda ciddî bir proje gündeme getirilemediğinden Taşınabilir Kültür Varlıkları’mız Ankara müzelerinin sergi salonları ve depolarında yer almak zorunda kalmıştı! Prof. Dr. İsmail Kılıç KÖKTEN’in aracılığıyla Ünye’den Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne birçok eser gitmiştir. Bu eserler daha önce eski Anafarta İlkokulu’nda Öğretmenler Odası’nda Ünye’nin ilk prototip müzesi sayılabilecek uzun bir cam dolapta saklanıyordu. Daha sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi’ne nakledildi.

Devam edecek

05 Nisan 2016 / Ankara

 

KAYNAKÇA :

1 MİSTEPE, M. Ufuk – Tarihî Süreçte Ünye’de Eğitim ve Öğretim – V, Ünye Haber Gazetesi, 26.11.2013, Sayı : 1744, Yıl : 11.

6 FMV Fevziye Mektepleri Vakfı 1885 – Asırlık Eğitim Çınarı; Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları, 7’nci Satranç Takım Yarışması 2012, Işık Okulları, http://www.fmv.edu.tr/i/assets/data/files/brosur_fmv7.pdf

8 CANMEHMET.COM – Dini ve “Kabalist” Siyasal Görüşleri ile “Atatürk’ün Hocası” Sabataist Şemsi Efendi (2), 26 Ağustos 2014, http://www.canmehmet.com/dini-ve-kabalist-siyasal-gorusleri-ile-ataturkun-hocasi-sabataist-semsi-efendi-2.html

9 CANMEHMET.COM – Sabetaistler ve “Atatürk’ün Hocası” Sabataist Şemsi Efendi’nin Fevziye Mektepleri ile İlişkisi (1), http://www.canmehmet.com/sabetaistler-ve-ataturkun-hocasi-sabataist-semsi-efendinin-fevziye-mektepleri-ile-iliskisi-1.html

13 TOSUN, İrfan – Oney’den Ünye’ye, Flaş TV, Ankara, 1995, 191 sh.

14 TOSUN, İrfan – Karadeniz’in İncisi Oney / Ünye’nin Dünü ve Bugünü, Ünye Belediyesi Kültür Yay., Ankara, 1987, 139 sh.

19 ŞİŞMAN, Yrd. Doç. Dr. Cengiz / VAROL, Yrd. Doç. Dr. Muharrem – Erken Cumhuriyet Dönemi SABATAYCILIK Tartışmaları: Türk Sesi Gazetesi’nden 1924 Tarihli Bilinmeyen Bir Tefrika, Türkiyat Mecmuası, C. 25 / Bahar, 2015, s.s. 189 – 233.

25 TAN, Aynur Zeren – Çınarın Gölgesinde Cumhuriyet Meydanı, 30 Ocak 2013, Canik Dergisi, 13. sayı.

26 MİSTEPE, M. Ufuk – Ünye Makaleleri / I. Cilt, Yayımlanmadı, 5 Cilt, 2.500 sayfa, sh. 46 – 49 – 382.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku