son haberler

Tokat – Niksar – Ünye Yolu II

Yayınlanma Tarihi: 20 Mayıs 2016 okunma

M. Ufuk MİSTEPE mistepe@gmail.com

Bu yolda yapılan diğer önemli bir çalışma da Padişah II. Abdülhamit döneminde Halil Rıfat Paşa‘nın (1827 – 1901) Sivas Vâliliği yaptığı 1882 – 1885 yıllarındadır. H. 1302 (M. 1885) tarihli Sivas Salnâmesi‘ne göre Tokat Sancağı’ndan Niksar Kasabası’na ve oradan Ünye ilçesi hududuna kadar 76 km şose açılmış bu yol üzerinde ve Kelkit Irmağı üstünden 630 m uzunluğunda 41 gözlü ve ayakları taştan, üzeri ahşap Hamidiye isminde büyük bir köprü ile ayrıca 55 köprü, 32 menfez ve kasis yapılmıştır.2

Sivas Vâlisi Halil Rıfat Paşa, görev süresi içinde yayımlayarak uygulamaya koyduğu meşhur “Sivas Vilâyeti’nden Devair-i Nevahi Müdürleri’ne Tenbihnâme’dir” başlığını taşıyan Tenbihnamelerin onuncusunda : “Yapılan yolların üstünden ağaç sürtmek ve yolların üzeri karla ve buzla kapanmadıkça üzerinden yüklü ve yüksüz kızak yürütmek ve ormanlardan kesilen ağaçlar bu yolların üstüne çekilip de orada yontmak, yolları harap ettiğinden yasak edilmiştir.

Yollardaki köprülerin ağaçlarını sökenler ve arabasını dikkatsiz sürüp de yolun hendeklerini bozanlar ve kenarlarındaki nişan taşını devirip yıkanlar kanunun en ağır bendiyle cezalandırılacaklarının her köy ahalisine bir yere toplanarak anlatılması ve tenbihin aksine hareket edenlerin haber verilmesi Bucak Müdürleri’ne tenbih olunur.”denilmektedir.

30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması ile ülkemiz toprakları itilâf kuvvetlerince işgal edilmiş, ardından bağımsızlık için millî mücadele hareketleri başlamıştır. Savaş yıllarında haliyle yollarımızın bakım çalışmaları sekteye uğramış bir kısım yollar ve üzerindeki köprüler karşı güçler tarafından kontrol altına alınmıştır. 23 Nisan 1920’de toplanan TBMM ve kurulan hükûmetin önemli işlevlerinden biri de içinde “Yol Vergisi” olan bazı kanunların çıkarılmasıdır.3

1921 yılında çıkarılan kanuna göre 18 – 60 yaş grubundaki erkekler yol mükellefi olarak kabul edilerek dört işçi gündeliği tutarında yol vergisi ödeyeceklerdi. Vergisini para olarak ödeyenler uygulamadan muaf kalırken bu vergiyi veremeyenler üç ilâ on gün arasında değişen yol yapım çalışmasına katılacaktı. Uygulamalar yıllık olup her yıl yenilenmekte idi. Kanuna göre sakat olan fakirlerle, öğrenim görenler, silâh altındaki ordu ve jandarma personeli muaf tutulacaktı. Kanunun diğer bir maddesiyle beşten fazla çocuğa sahip aileler yol çalışmasına dâhil olmayacaklardı. Bu madde ile hem beş çocuklu bir ailenin ekonomik yönden bu vergiyi kaldıramayacağı düşünülürken diğer yandan da savaş yıllarında büyük bir nüfus kaybına uğrayan ülke nüfusunun süratle arttırılması hedeflenmişti.

Her vilâyet “Bedenî Yol Borcu Ödeme Belgesi” adıyla bir makbuz bastırarak bu çalışmalara katılanları titizlikle takip etmiş, görevlendirdiği tahsildarlar vasıtasıyla da para toplamıştır. Bu vergi kanununun o yıllarda iki temel amacı vardı. Hem bozulan veya açılması gereken yolları hizmete sunabilmek hem de hazineye gelir kaydetmekti. Ancak, İstiklâl Savaşı ve inkılâpların ardından II. Dünya Savaşı’nın baş göstermesi yüzünden kanun daha fazla yürürlükte kalmıştır.

1952 yılında 5889 Sayılı Kanun’la Adnan Menderes Hükûmeti döneminde kaldırılabilen uygulamalar zaman zaman ülkede huzursuzluğa da sebep olmuştur. İşte bu yol çalışmalarının Tokat bölgesindeki yansımalarını, hikâyelerini pek çoğumuz büyüklerimizden dinlemişizdir. Sivas – Tokat ve çevre ilçe yollarının ıslah olması için o günler yoğun çalışmalar yapılmıştır. Bugünkü kullandığımız bazı yolların alt yapısını o zaman yapılan çalışmalara borçlu olduğumuzu söylememiz gerekir.

1933 – 1936 yılları arasında Tokat’ta vâlilik yapan Recai GÜRELİ döneminde ilin ilçelerle bağlantısını sağlayan bütün yollar yeniden ıslah edilmiş, 1945 – 1948 yıllarında görevli Vâli Naci KINAY zamanında da Tokat – Niksar yolu ciddî bir şekilde onarıma alınmıştır. Tokat halkı diğer gayretlerinin yanı sıra özellikle yol çalışmalarını takdir ettiği Vâli Recai GÜRELİ’yi 1946 Genel Seçimleri’nde TBMM’ne Tokat Milletvekili olarak göndererek vefasını göstermiştir. 1929 yılında Nafia Vekâleti (Bayındırlık Bakanlığı) kurularak bünyesinde Şose ve Köprüler Reisliği yapılandırılmış, uygulanmaya devam edilen Yol Kanunu ile karayolu çalışmalarına hız verilmiştir.3

1948 yılından itibaren kazma küreğin yerini makineleşme almıştır. Bu makineleşmede II. Dünya Savaşı sonrası Marshall Plânı çerçevesinde 1947 yılında önerilen 1948’de İsmet İnönü Hükûmeti döneminde başlayıp 1951 yılına kadar Menderes Hükûmeti döneminde devam eden ABD kaynaklı ekonomik yardım (!) paketi büyük rol oynamıştır.

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülke bu bir nevi borç tuzağı olarak kabul edilebilecek hibe altında borçlandırılarak, yardım yapılan ülkelerin ekonomileri çökertilip bağımlı hale getirilmişlerdir. Bu bağımlılık daha sonraki yıllarda her alanda kendini gösterecek, bugüne dek gelinecektir. İşin en ilginç yanı aktarılan bu kaynakların kullanımı ABD tarafından daima kontrol altında tutulmuştur. Maalesef Marshall Yardımı Plânı’yla Türkiye’de karayolu taşımacılığı âdeta teşvik edilerek, Cumhuriyet kurulduğundan beri süratle devam eden Memleketimizi Demir Ağlarla Örme Projesi rafa kaldırılmıştır. ABD kendi karayolu taşımacılığını yüzde kırk üçlerde tutarken bizi de yüzde doksan beş gibi ülke ekonomisinin dengelerini dışarıdan ithal edilen akaryakıtla bozmaya mahkûm etmiştir.

Tokat – Niksar – Ünye Yolu’nun eski kullanımını kaybettiren diğer bir sebep de Sivas – Samsun Demiryolu’nun 30 Ağustos 1932’de açılması olmuştur. Ulaşım Samsun – Tokat – Sivas hattına kaymıştır. Bunlar yolun uzun yıllar âdeta âtıl kalmasını sağlamıştır. Tokat’ı, Niksar ve Ünye’ye bağlayan yolun yeniden ıslah edilmesine 1950’li yıllardan sonra başlanmıştır. Karakuş Nahiyesi’nin 1954 yılında Ünye’den ayrılarak Akkuş adıyla ilçe olması da bu yola yeni bir canlılık kazandırmıştır.

1970’den itibaren 20 yıl, aralıklarla devam eden çalışmalarla virajların büyük bir bölümü kaldırılarak, bugünkü yolun alt yapısı oluşturulmuştur. 1974 yılında tesviyesi gerçekleştirilen yolun 1982 yılına kadar 27 kilometrelik Ünye – Tekkiraz arası, 1989 yılına kadar da Akkuş, 1990 yılında da Çamiçi – Niksar bölümünün alt yapı çalışmaları tamamlanıp, asfaltlanarak trafiğe açılmıştır. 1994 yılında ise 7 kilometrelik Niksar çevre yolu bu ağa bağlanmıştır.

Sonuç olarak bu yolun genişletilmesi ile birlikte Doğu Karadeniz’in Akdeniz’e açılması bölgedeki insan taşımacılığının yanı sıra gıda, toprak, sanayi ve tekstil sektörünün nakliye giderlerini de azaltacaktır. Ayrıca Rusya’dan gelecek ürünlerin de İç Anadolu’ya daha kolay aktarılması için Tokat – Zile – Alaca Yolu işlevsel hale getirilerek güzergâh Doğu Karadeniz’den Akdeniz’e açılacak bir kapı konumuna getirilmiştir.

Bunun dışında turizm açısından da Çorum – Hattuşaş – Zile – Tokat – Niksar – Ünye Yolu bölgeye apayrı bir tarihî ve ekonomik zenginlik katacaktır. Bölge halkı olarak yıllardır sabırla – diğer büyük ilçe yolları duble yapılırken – bu yolun gözlemcileriyiz. 2000’li yıllardan beri gündeme alınarak verilen sözlerin yerine getirilmesini, demeçlerin gazete sütunlarında, internet sayfalarında kalmayarak icraata dökülmesini bekliyoruz.

Tokat Milletvekili Dilek YÜKSEL, Ünye – Akkuş arası 59 km’lik yolun Yol Yapım Projesi’nin ihale edildiğini; bitimini müteakip Yol Yatırım Programı’na alınarak yapım ihalesinin gerçekleşeceğini; Temmuz 2011’de projesinin bitirileceğini; Akkuş – Niksar arası 43 km’lik mesafedeki yolun geçeceği arazinin harita alımının yapıldığını; proje çalışmalarının ihaleli olarak devam ettiğini; Ünye – Akkuş Yol Projesi’nin 2011 sonunda bitirileceğini; Niksar – Tokat arası 52 km’lik Bölünmüş Yol Projesi ihale sürecinin devam ettiğini ve Ocak 2011’de de sözleşme imzalanacağını kaydetmiştir.

Tarihî coşku ve perspektiften, yollara uzanabilmemiz temennisiyle.. esen kalınız…

KAYNAKÇA :

2 AKAR, Hasan – Tokat – Niksar – Ünye Yolu Üzerine Değerlendirmeler – II, http://www.niksardanismend.com/yazar.asp?yaziID=106

3 AKAR, Hasan – Tokat – Niksar – Ünye Yolu Üzerine Değerlendirmeler – III, http://www.niksardanismend.com/yazar.asp?yaziID=118

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

Rahmetle Anıyoruz…

12 Ekim 2021 okunma
Merhum Yazarımız M. Ufuk Mistepe’nin Ünye’ye dair yazılarını ve makalelerini yazar arşivinden okuyabilirsiniz. Merhum Yazarımızı rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet... Devamını Oku

Canik’te İdarî Yapı ve Osmanlı’da Yenileşme Zarureti (1793 – 1851)

10 Temmuz 2020 okunma
Bu makalede Ünye’nin 1790 – 1850’li yıllardaki idarî yapısı, Doç. Dr. Abdullah SAYDAM’ın 33 sayfalık çalışmasına dayanarak, özet olarak aktarılacaktır. Sultan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindeki idarî... Devamını Oku

Araştırmacılık Terimleri

3 Temmuz 2020 okunma
Ünye hakkında araştırma yapanların ve okuyucularımızın, sıkça karşılaştıkları bazı Osmanlıca Tarih Terimleri’nin anlamlarını bilmeleri, yazılanların anlaşılması açısından önemli bir husustur. Bu itibarla başlangıç olarak ehemmiyet arz eden... Devamını Oku

Ünye Mûsikî Tarihinde Ali Riza Sağman

26 Haziran 2020 okunma
‘Ünye Şarkı ve Türküleri’ kitabımda Ünye Mûsikî Tarihi’ne damgasını vurmuş, tespit edebildiğimiz şahsiyetleri kısaca da olsa tanıtmaya çalışmış idim. Aslında her bir musikîşinasın ayrı ayrı ele alınması icap eder. Başlangıç olmak üzere... Devamını Oku

Satıroğulları Ünyeli Müftü Sülâlesi

19 Haziran 2020 okunma
2017 yılında altı bölüm halinde yayımladığımız “Ünye Müftüleri” adlı yazı dizimizde bir müftü sülâlesinin bu tarihçeye damgasını vurduğunu görüyoruz. Ailenin ahvadlarından Satıroğulları ailesi Keşaplı Sokak’tan komşumuz olurlar. ÖZPAKER... Devamını Oku

Ünye Uğrak Vapurlarını Tanıyalım

12 Haziran 2020 okunma
Su buharı gücüyle çalışan gemileri VAPUR olarak adlandırıyoruz. Önceleri yandan çarklı olarak yaşamımıza giren vapurlar daha sonra günümüzün dizel elektrik tahrik sistemi donanımlı enerji tasarrufu sağlayan modellerine erişinceye değin XIX. yüzyılın... Devamını Oku

Ünye Tarihi, M.Ö. XV Bin Yılına Uzanıyor Mu? – I

5 Haziran 2020 okunma
Kelleroğlu M. Bahattin Bey, kaynak belirtmeksizin; “Ünye, Milât’tan 1270 sene evvel vuku bulan Turuva Muharebe-i Meşhuresi’nden sonra, Karadeniz sahilinde tesis edilmiş müstemlekelerden birisi olup, ismi kadimi (One) veyahut (Oney)’dir.” demişti.1 Ünye’de ilk... Devamını Oku

Kimler Geldi Kimler Geçti ?

29 Mayıs 2020 okunma
Ünye ve hinterlandı tarihî seyir içerisinde birçok kavim ve milletlere ev sahipliği yapmıştır. Muhtelif köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz bu kitlesel değişimleri bir arada ve kronolojik düzen içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağını... Devamını Oku

Ünye ve Hinterlandında Oğuz – Türkmen Boyları ve Yer Adları

22 Mayıs 2020 okunma
Makalemizin araştırma konusu 24 ana Oğuz boyu ile Oğuz asıllı Türkmen kabilelerinin Ünye ve hinterlandındaki (Ordu, Fatsa, Terme, Akkuş) bazı yerleşim noktalarıdır. Türkmen boy, bölük, uruk (oymak, öz) ve tirelerinin (oba, aile) adlarını Yrd. Doç. Dr. Aydın... Devamını Oku

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında Ünye ve Ordu

15 Mayıs 2020 okunma
Ulusal düzeyde ekonomik ve sosyal kalkınma yanında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında il ve ilçeler, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır.1 İlçelerin, illerin ve bölgelerin... Devamını Oku