son haberler

Bir Şehir Nasıl Bozulur?

Yayınlanma Tarihi: 15 Şubat 2022 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Meşhurdur, “Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım” demiş. Bundan dolayı her köy, ilçe, il diğerlerinden hep güzeldir. Kime göre? Orada yaşayanlar veya oralı olanlara göre.

Her yerin güzelliği kendine göredir. Yeryüzü yaratıldığından beri insanlar bir yerleri yurt edinmiş, orada kalıcı olarak yaşamaya başlamıştır. Daha sonra aidiyet duygusu gelişip “oralı” olmuşlardır. Ora denilen yer ise hep diğerlerinde güzeldir. Bunun böyle bilinmesi ise son derece normaldir.

Aslında şehirlerin güzellikleri istisnalar hariç “coğrafyasına” göredir. Bu durumda bazı şehirler diğerlerine göre bir adım daha öndedir. Ancak içinde yaşayanlar bulundukları güzellik ve özellikleri dışarı taşıyamaz veya hakkıyla temsil edemezlerse coğrafi güzellik de işe yaramaz hale gelir.

Ülkemizde ve dünyada suya yakın şehirler diğerlerine göre daha göz alıcı olarak tanınır. Deniz, nehir ve göl şehrin özelliğini artırır. Bundan dolayıdır ki denize sahili olan şehirler tabiri caizse albenisi olan şehirlerdir. Ayrıca içinden akarsular geçen şehirlerle gölleri bulunan şehirler de önemli bir güzelliğe sahip kabul edilir.

Çoğumuz denize sınırı olan şehirlerin tamamını bilir. Bunun dışında; Kızılırmak, Yeşilırmak, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle ve bunun gibi içinden akarsular akan şehirler de önemli bir görüntüye sahiptir. Van Gölü, Tuz Gölü, Salda Gölü, Ulugöl, Yedigöller gibi göllere sahip iller de coğrafi turizm açısından önemlidir.

Bu “üç su” karayla olan sınırı korunmalıdır. Şayet sağlık ve güvenlik açısından bir tehdit meydana getirmiyorsa bu üç suyun etrafıyla olan bağı koparılmamalı. Şayet dalgalar kıyıyı tehdit ediyorsa dalgakıran, akarsular taşma tehlikesi varsa set ve göller taşma tehlikesi varsa bir akar verilerek insanlara zarar vermesi önlenebilir.

Bunların dışında ne deniz sahiline, ne gölün etrafına, ne de akarsuların yataklarına müdahale edilmemesi lazım.

Bunları niye yazdım?

Ünye’de kumsala yapılan “çocuk oyun havuzu veya parkı” oraya hiç uygun değil. Evet bu bir ihtiyaç ama etrafı korumak, kollamak bizim görevimiz olmalı. Bırakın deniz kumsalla oynasın. Siz oradan gelen geçen yabancıların ne diyeceğini sanıyorsunuz? Her halde “Şehir ancak böyle kirletilir ve bozulur” diye düşünürler. Kim se de “Oh ne ala, bakın hizmet etmiş” demez. İlk görevimiz tabiatı korumuş olmalıdır.

Orada değil çocuk oyun parkı, hiçbir şey olmaz. Bırakın da sahil yaratıldığı gibi dursun. İnsanın bir göz estetiği olur.

Tabii ben böyle yazdım diye kimse kararından dönecek değil. Yarın burayı yapanları nasıl hatırlarlar bilmem ama en azından ben şahsi fikrimi söylemiş olayım. Ha! Önce yapıp sonra yanlışmış diye yıkarız diye düşünen varsa; ona alışığız zaten. Yani yapıp yıkmaya…

Elveda kumsal… Seni özleyecek olanlar da olacak.

 

 

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku