son haberler

Feyziye Mektebi’nden Ünye Anafarta Okulu’na -III

23 Eylül 2016 okunma

17.12.1934’te okulun ellinci yılı kutlamaları sırasında Yönetim Kurulu okulun Feyziye Mektebi olan adını IŞIK LİSESİ olarak değiştirdi ve karar Atatürk tarafından onaylandı.”8 Arapça ve Farsça’yı eğitim programından çıkararak yerine felsefe, sosyoloji, mantık gibi dersleri ilk kez koyan, ilk kez karma eğitim yapan ve hazırlık sınıfından […]

ÜNYE VE HİNTERLANDINDA ÇEPNİ TÜRKMENLERİ’NİN SÜNNÎLEŞTİRİLMESİ – VI

9 Eylül 2016 okunma

Osmanlı Devleti, Ordu’nun mülhakatındaki bazı nahiyeler ve kazalarda mevcut olan Kızılbaşlık âdet ve geleneklerinin İslâmiyet’e aykırı olduğunu ve hızla bu bölgelerde yayılmakta olmasından rahatsızlık duyarak “bu tür sapkın düşüncelerin” bertaraf edilmesi için eğitime önem verilmesi gerektiği üzerinde durmuş, ilkokul, ortaokul ve hattâ üniversite düzeyinde eğitim […]

Ünye Kazası’nda Âyânlığın Gelişimi – VI

2 Eylül 2016 okunma

Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde denizcilik faaliyetlerinin önemli bir noktasında olan âyân ailelerinden birisinin de Haznedarzâdeler olduğu görülmektedir. Haznedarzâdelere ait muhallefat kayıtlarındaki gemiler ailenin ticarî faaliyetlerini göstermektedir. Memiş Paşa ve Abdullah Paşa’nın muhallefat kayıtlarında gemi kaydı olmamasına rağmen Haznedarzâde Süleyman ve Osman Paşa’nın kayıtlarında bilgiler […]

ORDULU ŞÂİRE FITNAT HANIM – IV

26 Ağustos 2016 okunma

Mehmet Zihni Efendi’nin hazırladığı “Meşahir-ün Nisa (Meşhur Kadınlar) Ansiklopedisi” 1878 yılında basılır. Farklı alanlarda ün kazanmış kadınlara ait biyografilerin yer aldığı bu eserde, Fitnat Hanım şâir olarak yer alır. Mehmet Zihni, onun eserlerinin basılıp yayınlanmamış olmasını, değer bilir insanların teessüfüne lâyık görür. Gerekçe olarak öne […]

ÜNYE MÜFTÜLERİ – II

19 Ağustos 2016 okunma

Hür Mahmut YÜCER’in yayımladığı “Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl)” adlı eserde şu kayıt düşülmüştür : “Ünyeli Şeyh Abdurrahim Efendi (1272 / M. 1856), Hz. Ömer soyundan olup büyük ceddi Buhârâ’dan göç ederek Ünye Kasabası’nın kurucusu olmuştur (Ünye’de dergâh ya da tarikat kuruculuğundan bahsedilmiş olmalı. M.U.M.). […]

FEYZİYE MEKTEBİ’NDEN ÜNYE ANAFARTA OKULU’NA – II

12 Ağustos 2016 okunma

Bin sekiz yüzlü yılların sonunda Selanik’te yaşayan Türk aileleri, çocuklarını eğitecek, onlara gelişme ve yetişme imkânı sağlayacak bir Türk okulu arayışı içinde IŞIK OKULLARI’nın öncüsü, Mekteb-i Feyz-i Sıbyân’ı 13 Aralık 1885 (1 Kanûn-u evvel 1301 Pazar) yılında Selanik’te Mümeyyiz Tevfik Efendi önderliğinde kurdular.6 Kurucular arasında […]

Ünye Ağzında Kelimeler Ve Deyimler – I

29 Temmuz 2016 okunma

İnsan, kendi geçmişini deşip kurcaladıkça, kendini daha iyi tanımanın ötesinde bugünün dünyasındaki yeri ve değerini de doğru tahlil edecektir. Sayın Özhan ÖZTÜRK’ün dediği gibi orijinal toponomik isimlerin Anadolu, Yunanistan, Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan ve diğer Türk devletleriyle kıyaslanmasının yöresel tarih ile uğraşanların işine yarayacağını, araştırmacılara ilham […]

FEYZİYE MEKTEBİ’NDEN ÜNYE ANAFARTA OKULU’NA – I

22 Temmuz 2016 okunma

Arapça kökenli FEYZİYE kelimesi “bollukla, bereketle ilgili ya da bilimle, bilgiyle ilgili” anlamlarını taşır; aydınlanmayı da çağrıştırır. Çinli Filozof Kuan TZU şöyle der : Bir yıl sonrasıysa düşündüğün, tohum ek; / Ağaç dik, on yıl sonrasıysa tasarladığın; / Ama düşünüyorsan yüz yıl ötesini, halkı eğit […]

ÜNYE KAYMAKAMI ŞÂİR MEHMED EŞREF

15 Temmuz 2016 okunma

Mehmed Eşref Efendi, Hicrî 1263 (Milâdî 1846/47) yılında Manisa’nın Kırkağaç ilçesine bağlı Gelenbe bucağında doğdu. Duygularını ve düşüncelerini hiciv vâdisinde dile getirmiş, tam bir toplum şâiridir. Hicivleri; kendi şahsî dertlerinden ziyâde, memleketin çeşitli sıkıntıları ile yakından ilgilidir.1 1287 (M. 1870) yılında, Manisa Tahrirat Kalemi’nde mülâzım […]

Çalbiya’nın Başkenti Ünye – II

1 Temmuz 2016 okunma

Panaretos’ta bahsi geçen, Ünye’nin 1347’de Türkler tarafından alınması muhtemelen Taceddin Bey’in ilk dönem faaliyetleri ile ilgilidir. Bryer’in de gösterdiği gibi III. Aleksios’un Limniya’yı 1351 ile 1369 yılları arasında sık sık ziyâret etmesi, Taceddin Bey’in kendisine bağlı Türkmenlerle Trabzon’u ele geçirmelerini engellemek amacıyla yapılmıştır.4 XIV. yüzyılın […]