Zeki ORDU — 4 Kasım 2013 — okunma
Ben de müracaat edeceğim. Ben de… Bir de ben müracaat edeyim. Sıraya girilmişti. Seçecek olan bir kişiydi. Talep eden çok. Ne zor bir seçim olacaktı. Gelenler kendi özelliklerini anlatıp ikna etmeye çalışacaklardı. Seçecek önceleri çok memnundu. Ne kadar çok talep, o kadar çok tercih hakkı...
devamını okuyun
Semra YİĞİT — 31 Ekim 2013 — okunma
İçimde yağmurlar yağıyor çisil çisil… Kır yağmurları… Deniz gururla hışırdıyor. Yağmur damlacıkları ağaçların dallarından, yapraklarından zıplayarak düşüyor yere. Toprak, o nefis kokusunu sunuyor cömertçe… Yağmur… benim uğurum. ...
devamını okuyun
Zeki ORDU — 28 Ekim 2013 — okunma
Şu türküler nasıl yakılır bilinmez. Bazen “kaynak kişi” veya “derleyen” şeklinde arşivde yerini alır. Çoğu anonimdir. Türkülerde sanat kaygısı yoktur. Hasbi ve içten geldiği gibi söylenir. Bazen “dolgu” olarak kullanılan kelimeler ve mısralar vardır. Ancak insana kurşun gibi işleyen mısraları da yok değildir....
devamını okuyun
Semra YİĞİT — 24 Ekim 2013 — okunma
Sizin için durum nedir bilmem ama ben zaman zaman esnafla iletişim sorunu yaşıyorum. Nasıl mı?.. Anlatayım. Mesela bir dükkândan içeri giriyorum; “Merhaba, kolay gelsin” ya da “İyi günler, iyi işler” diyorum ve karşılık bulamıyorum. Muhatabımda tık yok. Sadece ruhsuz bir edayla ifadesiz bakıyor. Sanırsın...
devamını okuyun
Zeki ORDU — 21 Ekim 2013 — okunma
Sen gideli şu kadar zaman geçti ile gelmeyeli şu kadar zaman geçti aynı şeyi mi ifade ediyor? Günler geçti, aylar geçti, mevsimler ve yıllar geçti sen hala gelmedin… Sen gideli; günler geçti, aylar geçti, mevsimler ve yıllar geçti… Sizce gittiğinden sonra geçen zaman mı daha...
devamını okuyun
Zeki ORDU — 13 Ekim 2013 — okunma
Yine bayram geliyor… Gözler yollarda… Bekleyen de beklenen de aynı zamanı bekliyor. Gelecekler… Gideceğiz… Her bayramda yüz yüze görüşme olmuyor belki. İşler, şartlar, imkânsızlıklar, çaresizler… Her ayrılık yüzlerce hikâye barındırır içinde. Her kavuşma anın binlerce… Bir bayramda gördüğümüzü diğerinde...
devamını okuyun
Semra YİĞİT — 10 Ekim 2013 — okunma
“Çocukların kişilik ve sosyal olarak en hızlı geliştiği evre eğitim evresi. Bu dönemde psikolojik danışma-rehberlik hizmetlerinin büyük önemi vardır.” “Rehberlik, öğrencinin sadece akademik olarak değil bütün yönleriyle gelişmesine verilen önemle ortaya çıkmıştır.” “Rehberlik bireyde var olan güçlerin...
devamını okuyun
Semra YİĞİT — 10 Ekim 2013 — okunma
Gökyüzü güzeldir. Belki, herkesin olduğu için güzeldir; hiç kimseye yasaklı olmadığı için… Belki de uçsuz bucaksızlığından, sınırsızlığından, sonsuzluğundan… İnsana verdiği özgürlük duygusundan. Galiba hepsi yüzünden. Güneş’in, Ay’ın hiçbir halini atlamıyorum neredeyse. Yani yüzüm göğe dönük...
devamını okuyun
Zeki ORDU — 7 Ekim 2013 — okunma
Günümüzde bazı şeyler anlamını yitirmeye başladı. Tarifler ve tanımlar “asıl”ları izah edemiyor. Kimileri buna kavram kayması veya anlam kayması diyor. Bir toplantıda mesleğinin sonuna gelmiş bir öğretmen konuşuyor. Dinliyoruz. Toplantıda bulunan meslektaşlarına tecrübelerini aktarmaya çalışıyor. Dikkat kesiliyoruz....
devamını okuyun
Semra YİĞİT — 3 Ekim 2013 — okunma
Ünye’de güzel bir yaz ikindisi… Alışveriş yapmak üzere çıkıyorum evden. Güneş yakıcılığını yitirmiş. Bu iyi; işimi kolaylaştırıyor. Çarşıya doğru hızla yürürken birden “şaaaakk” diye patlayan bir sesle irkiliyorum; ardından yankılanan bir çocuk çığlığı… Sesin geldiği yöne dönünce dört kişiden...
devamını okuyun