Yayınlanma Tarihi: 24 Mart 2014 — okunma
Haftaya bu gün ülke yeni başkanlarını seçmiş olacak. Şimdiden hayırlı olsun.
Artık bir seçimi daha geride bırakmak üzereyiz. En az altı ay bu sonuçların yorumları yapılır ülkede. Mevla nazardan saklasın politikadan anlamayan yok ülkede. Herkes allame olmuş yani.
O kadar konuşan olunca bize de susmak düşer. Her ne kar “ Konuşan konuşur, susanın kervan yürür” diye bir söz yoksa da uydurduk işte.
Demem o ki seçime girenler daha az konuşuyor. Seçimi seviyoruz yani. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi gelecek, daha sonra genel seçimler yapılacak, tekrar mahalli idareler seçimi zamanı gelecek derken, hayat bazılarımızı canlılardan arasından seçerek diğer tarafa yollayacaktır.
Kalanlar hala seçim sonuçlarını tartışacak ülkenin yarınları hakkında yorumlar yapacaklar. Bazıları yine susacaktır.
Şimdi adaylar son “kozlarını” oynayacaklardır. Bu günden itibaren altı gün kaldı. Yani o kadar zamanı geride bıraktık. O zaman yaşayanlar oylarını verecek ülkede kendisi için bir seçim yapacaktır.
Bu “kendisi” kavramı çok incelenmelidir. Ancak bunun için şimdi zamanı değildir. İnsanoğlu konuşurken sureti haktan görünüp “kendisi için bir şey” istemese de; torunlarını düşünmez aslında. Yani söyledikleri ile yaptıkları farklıdır.
Günü kurtarmak, an’ı yaşamak adetten olmuştur. Mesela kimse gelecekte hangi aday bizim için önemlidir diye düşünmez. “Hele o gün bir gelsin” denir. “O günü bu gün kabul edin” derseniz alacağınız cevap “Ne olur ne olmazdan” başka bir şey olamaz. Bu hazırlıksızlık bizi ileri götüremez bir türlü.
Bu saatten sonra şartlar ne kadar değişir onu da bilemeyiz. Hem seçmen, hem de adaylar tarafından verilen sözler kişiler arsında kalacaktır. Oy vereceğini söyleyenlerden bir çok kişi sandıkta sözünü hatırlamayacaktır. Sonra da tutup “Şu şunu yapmadı, bu bunu yapmadı” diyecektir. İyi de “Sen sözünde durdun mu?”
Yani “uyanıklık” tek taraflı değildir. Yani istisnalar hariç insanlar kendisine benzer bir seçim yapacaktır. Her ne kadar ezber bozan sonuçlar çıksa da sandıktan istisna kabilinden olup genele ait bir kural içinde değerlendirilmemelidir.
Her seçimin ikinci bir adayı ve ikinci bir partisi vardır. Ancak onlar hep ikinci olmuşlardır. Mesela “Seçmen iki oy kullanma hakkına sahip olsaydı sizce nasıl bir sonuç çıkardı ülkede?” Şimdi bu sorunun sırası mı demeyiniz. Zaten öylesine yazılmış. Belki ülkede böyle bir soruyu on binde bir kişi sorar, yüz binde bir kişi merak eder, milyonda bir kişi cevap arar.
Biz bırakalım şimdi bu konuları bir yana. Son bir hafta daha merakla bekleyelim. Tahminlerde bulunalım. Hayal kuralım.
Ben nedendir bilmiyorum ama vatandaşın hiçbir sıkıntısı olmadığını düşünüyorum. Pek derdi varmış gibi durmuyor da.
Böyle müreffeh bir ülkede yaşamanın da keyfi başka oluyor hani.
İşler tıkırında yani…
Şimdiden yeni başkana görevi hayırlı olsun.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.