son haberler

Bu Ülkede Yaşanılır mı?

Yayınlanma Tarihi: 8 Nisan 2013 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Bize hep her şeyin en iyisini Avrupalılar tarafından yapıldığı şuur altına yerleştirilmeye çalışılmıştır. Biz, yani bu ülkede yaşayan insanlar hemen hemen her bakımdan batının gerisinde olduğumuz fikri aşılandığından beri; bu geriliğin hiçbir zaman dahi kapanmayacağına dair fikirlerin de bir şekilde bize kabul ettirilmiştir.

Geri olmak başka, geri bırakılmak başkadır. İkisi arasında birçok farkın en önemlilerinden birisi de imkân meselesidir. Ancak, biz yani bu ülkede yaşayanlar geride olduğumuzu kabul etmiş olmaktan daha çok bir çıkmazın içerisinde. Bu çıkmaz da “Bizden adam olmaz” fikrini kabul etmiş olmamızdandır.

İnsanın imkânı olmayabilir, sınırlı veya kıt olabilir. İmkânının sınırlı olmasının veya hiç olmamasının hep geride kalmak anlamı taşımadığını da bilmeleri gerekiyor. Çünkü insan zihnen veya ruhen geri olduğunu kabul ederse o kişiler için başarıdan bahsedemezsiniz. Çünkü daha zihninde mağlubiyeti kabullenmiştir. İstese de bir hamle veya atılım yapamaz. Çünkü bir yerleri, bir şeyleri gözünde büyütmüştür de ondan.

Ülkede yani yaşadığımız coğrafyada bazı insanlar “Bu ülkede yaşanmaz. En kısa zamanda bu ülkeyi terk etmek lazım” gibi laflar söylüyorlar. Söylüyorlar söylemesine de kendileri bu ülkeden ayrılmıyor, bu ülkenin ekmeğini yiyor, suyunu içiyor, geçini bu ülkeden sağlıyor ama bu ülkeyi beğenmiyor.

İnsan şöyle durup bir düşünüyor. Milletin çoğunluğu mu haklı, bu tuzu kurular mı? Her fırsatta ülkeyi karalayan bu sınıf şayet sanatçı ve edebiyatçı taifesinden ise; ulema veya akil adamlar sınıfından olur. Hem her fırsatta “ ilk fırsatta bu yaşanmaz” derken kast ettikleri şey acaba? Peki siz niye yaşıyorsunuz?

Daha düne kadar bir tarım ülkesi olan ülkemiz; yavaş yavaş şehir toplumuna doğru adım atarken milletle hiç alakası olmayan bir grup canlı türü değişik sesler çıkararak ülkenin ne kadar da kötü odlunu dile getirmektedirler. Kıyafetten sanata, ekonomiden siyasete kadar kendisini ülke vatandaşının üzerinde gören bu kişiler sanki mağarada yaşamış ve insanların arasına karışmış gibi bir hali vardır. Yani sureten insan görünümündedir. Aslında yeni bir canlı türüyle karşı karşıyayız.

Her fırsatta ülkeyi karalayan, vatandaşı hor gören, vatandaşı cehaletle suçlayan, her şeyin en iyisinin Avrupa’da yapıldığını sanan; işin garibi ülke insanın başarılı olacağına inanmayan insan görünümündeki canlı türünün ülkede hala daha sesinin en çok çıkmasının sebebini ne olduğu uzmanlarca incelenmesi lazım.

Asırlar önce bu ve buna benzer canlıların dünya üzerinde mevcudiyeti biliniyordu. Ancak tür olarak az olduğundan kimse tarafından itibar edilmiyordu. Koruma altına da alınmıyorlardı. Çünkü kendilerini her devirde korumasını biliyorlardı.

Ne yazık ki günümüz dünyasında nüfusları ve nüfuzları bir hayli artan yeni canlı türünün zararlarından nasıl korunacağımızı bilemez olduk. Doğrudan doğruya saldırgan olmayan bu canlılar, zarar verme belirtileri hemen hemen yok gibidir. Hastalık son anda ortaya çıkıp ölümcül hal alınca ne oldukları anlaşılmasına rağmen hastalığa yakalanmayanlar da sebepleri başka yerde aramaktadırlar. Kısaca bu canlı türüyle dünya daha çok uğraşacak gibi.

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku