son haberler

Bir Ocak Günü Soğukta Satılan Limon

Yayınlanma Tarihi: 6 Ocak 2015 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Umut ne sihirli kelime..

Dağların ardında da olsa insan yine vazgeçmiyor ondan.

Umut bazen çaresizliğin bazen de hayalin anahtar kavramı. Çok şeyin ileride olmasını arzu etmek…

Peki gelecekte daha iyi olmasını istediğimiz şeyler için yeterli mücadele ediyor muyuz? Her şey bu “mücadele” kavramıyla hal olur sanılmasın. Aslında bir nasip meselesi..

Günümüzde “pozitif düşünme” diye bir şey çıkardılar. Yani insan olumlu düşününce sonucun da olumlu olacağına dair bir görüş. İşin tam burasında çok kişi “sebepler” dışında “umutlar” devreye girince değişen bir şey olmuyor. Sonuçta ya olduğumuz yerde kalıyoruz ya da daha kötüye gidiyoruz.

Her aralık ayı girdiğinde anlı, namlı ve karizmatik bazı kurumların “ilancıları” kendilerine “emredilen” vazifeyi yerine getirmeye başlarlar. Dünya ve insanlık açısından geleceğe dair bir sürü şey söylerler. En sonunda da her şeyin bir sonraki senede iyi olacağını bildirmeyi de ihmal etmezler.

Artık dünya mekânında ne kadar çaresiz varsa hayal kurmaya başlar. Savaşlar olmayacaktır, anarşi kökünden kazınacaktır, yoksulluk ve yolsuzluktan eser kalmayacaktır hatta bütün hastalar şifa bulacaktır. İnsanlar da Kaf Dağının ardındaki bu sözlere inanır.

Nasıl olsa bütün olumsuzluklar hayatımızdan çıkacak, o zaman felekten bir gün yani gece çalmanın zamanı gelmiştir demektir. Yazılı, sesli ve görüntülü mahalli ve yaygın medya kuruluşları bir sonraki senenin nimetlerini sayıp dökerler. Herkes gibi seyyar limon satıcısı da buna inanır. Aslına bakarsanız inanmak ister.

Akşama kadar soğukta limon satarak evine ekmek götürme derdinde olan Hasan Efendi de yeni girecek seneyi umutla beklemektedir. Ancak sokaklardaki hareketlenme, seyretmekten başka bir işe yaramasa da vitrinlerdeki yenilenme, piyango biletçileri satıcılarının avazları onunda iştahını kabartır. Onun ve ailesinin diğerlerinden ne farkı vardır? Onun çocukları da gülmek, eğlenmek, güzel şeyler yemek, sıcak yataklarda yatmak hakkı yok mudur?

Elbette vardır. Ancak akşama kadar soğukta beklenip satılan limonlarla ne alınabilir ki? Zaten zar zor karınlarını doyurmaktadır. Olsun yine de herkes gibi o da o geceyi gönlünce(!) geçirmelidir.

Birkaç hafta limon satarak biriktirdiği parayla bir şeyler alarak evine döner. Takvimler senenin son gününü göstermektedir. Her şey artık eskisi gibi olmayacaktır. Bunun keyfini çıkarmak lazımdır.

 

Hani “Umut fakirin ekmeği” demiş atalarımız. Hem bu kadar insan da böyle bir telaşın içinde. Çok ünlü sanatçılar yeni seneden neler beklediklerini anlatıyor. Ünlü sporcular performansların bile artacağını açıklıyor. Siyasi parti liderleri ilk seçimde tek başına iktidar olacaklarını belirtiyorlar. Hem de hepsi birlikte. İş adamları karlarının artacağını, ilim adamları tabii afetlerden arınmış bir yıl temennisinde bulunuyor. Şimdi bunların hiç biri olmayacak mı yani?

Belki tek problem, yılın yenisinin kış mevsiminde gelmesi. Bu soğukta misafir mi gelir? Gelene dur diyecek halimiz yok. Hoş geldi sefa geldi.

Malum gece çok kişi tarafından benzer şekilde geçirilmiştir. Sadece aralarındaki fark cüzdan farkıdır. Aslında bu cüzdan farkı görülen bir farktır. Bir de vicdan farkı vardır ki bunu ayırt etmek zordur. Farklar sadece bu kadar mı? Hayır. Asıl fark izan farkıdır ki izahı çok zordur.

Ve gece bir yerde son bulur. Gecenin yani uykunun bittiği yerde diğer gün başlar. Tıpkı diğerleri gibi. Karın yine acıkmıştır. Hava yine soğuktur. Fakir yine fakir, zengin yine zengindir. Limon satıcısı yine limon satacaktır. Uyku esnasında bir değişme olmamıştır.

Hava soğuktur.

Yürek yakan bir nara:

Taze limonlarım vaaaar!

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku