son haberler

BEN

Yayınlanma Tarihi: 8 Aralık 2016 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Bu ikinci tekil olan “ben” değil.

Hani dilbilgisi derslerinde öğretirler ya; ben, sen, o diye.

Bu “ben” başka “ben.”

Hani insanların vücutlarında bir çıkıntı ve leke olur ya onlar da ben deriz. Tabii onun da bir büyüklüğü olmalı. Çıkıntı çok büyükse “et beni” veya “ur” da denir. Tıbbı olarak “ur” başka anlama gelse de halk arasında tıbbi anlamda kullanılmaz.

Büyük lekelere ise “ben” denmez.

Yani “ben” ister leke şeklinde olsun ister de “et beni” olsun bir fındık büyüklüğünü geçmemesi lazım. Yoksa adı “ben” olmaktan çıkar.

Ben deyip geçmemek lazım.

Şarkılara, türkülere konu olmuş. Şiirlerde yerini almıştır.

İlk bakışta vücutta bulunan bir fazlalıktır. Erkekler için kendinde bir anlam taşımaz ama; yine erkekler için kadında bir anlam taşır. Hatta çok anlam taşır.

Her ne kadar “ben” kadına yakışıyor mu, yakışmıyor mu tartışması yapılsa bile iki tarafında kendilerine göre düşüncesi var.

İşin fantezisi bir yana şarkılara, türkülere girmiş, mısralarda yer almış bir şeyden bahsediyoruz. Bir halk türküsünde: “Geleceksen gel gayri on yedi benli Şadiye’em” derken gelmesini istediği kişinin “ben”lerine vurgu yapıyor.

“Ben”in erkekler için anlamıyla kadınlar için anlamının aynı olmadığını sanıyorum.

Zaten ismini kim “ben” vermişse güzel vermiş. Leke, siyahlık, benek, karaltı, çıkıntı, nasır gibi olumsuzluk çağrıştıran kelimeler yerine kişinin kendini hatırlatan “ben” diye adlandırılması ilginç değil mi?

Bir şarkıda “Noktadır benlerin sayamadım ben” derken hem “ben”lerin, hem de “ben” kelimesi kullanılmış. Üstelik sayısının ne kadar olduğunu bilememekten de üzgün. Üzgün olduğu kadar da “noktadır benlerin” derken çaresizliğini de dile getiriyor. Yani sayılmamasının sebebi “ben”lerin “nokta” oluşundan.

Sayabilse ne olacaktı yani?

Sayısı o kadar önemli mi?

Demek “ben” oldu mu işin şekli değişiyor.

Ünlü şair Sadi Şirazi’den:

“O Şirazlı Türk (güzel) bize iltifat eder, gönlümüzü alır, aşkımızı kabul eylerse

Onun siyah benine Semerkand’i de bağışlarız, Buhara’yı da”

Şair bu başka görüyor “ben”i demek.

Bir “ben”e Semerkant ve Buhara’yı da verdiğine göre…

Acaba “ben” bir “ben” öyle şeyler verir miydim?

“Ben”ine bağlı…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku

ÇATALPINAR’DA BİR GÜZ VAKTİ

4 Ocak 2024 okunma
Takvimler aralık ayını gösteriyordu. Bölge sonbaharın güzel anlarını yaşıyordu. Sararmış yapraklar yer ile buluşu hasbihal etmeye başlamış, daha önce aynı dalı süslemiş diğer yaprakların da yanına gelmesini bekliyordu. Yazın terleten sıcaklığı... Devamını Oku

İSLİ DEMLİK ÇAYEVİ

22 Aralık 2023 okunma
  Her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” denişe de çayın yeri bir başladır. Çay; dost ile de içilir düşman ile de… Kalabalıkta da içilir, yalnızken de… Evde, parkta, piknikte, lokantada ve buna benzer yerlerde içilen sıcak bir... Devamını Oku

KÜRTÜN

11 Aralık 2023 okunma
Karadeniz’e yüksekten bakan bir vatan toprağı. Tarihi de coğrafyası da incelemeye değer. Geçmişi bazen hazin, bazen göğüs kabartan bir özelliğe sahip. Biz tarihine ve coğrafyasına teferruatlı bir şekilde girmemiz mümkün değil. Hani “Geçiyordum... Devamını Oku