son haberler

Ayağının Sesi Gelse de Sen Gelmesen

Yayınlanma Tarihi: 25 Aralık 2015 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Hasretin ne olduğunu bilmeyen yoktur. Öyle veya böyle bir şeyleri beklemişizdir. Bu ister bir kişi, ister bir zaman, ister fırsat olsun.

İster bir beladan kurtulmak, isterse güzel bir şeye kavuşmak olun.

Hasret bir şeyleri beklemenin adıdır.

Beklemek…

Neyi olursa…

Günlerden bir gün birbirini seven iki dost ayrılmışlar. Devir eski devir. İmkânlar şimdiki gibi değil. Günümüzün hızlı taşıma araçları daha insanın hizmetine sunulmamış.

Böyle bir zamanda iki dost birbirlerini ziyaret etmek şartıyla ayrılmışlar. Herkes kendi işine güne bakarmış. Aralarındaki mesafe çok uzakmış. Hani yürüme üç aylık bir süre.

Üç ay bir mevsim demek. Yazın yola çıksan kışa varırsın varacağın yere. Bir de bunun geri dönüşü var.

Birbirlerinden ayrılan bu iki dost kendi baba ocağında kalmış. Sonra evlenmişler, çoluk çocuk ve dünya meşgalesi yakalarını bırakmamış. Her ikisi de birbirlerini görmek istiyor. Ancak ikisi de dünyalık işlerini bir hala yola koymaya ve arkadaşını ziyaret etmeyi planlıyormuş.

Derken birisi hastalanmış. Yataktan kalkamaz olmuş. Artık onun arkadaşını ziyaret etmesi mümkün değilmiş. Bütün umudu sağlam olan arkadaşının kendisini ziyaret etmesindeymiş.

Yatalak hasta olanı her gün oğluna seslenir ve “kapıya çık bakalım dostum gelmiş mi” diye tembih edermiş. Oğlu da kapıda biraz bekler sonra babasının yanına döner suçlu kendisiymiş gibi mahcup bir vaziyette “Gelmemiş baba” dermiş.

Yatalak olan kişi ile oğlu arasında bu konuşma istisnasız her gün geçermiş. Yatalak olan kişi her gün dostunun kendisini ziyaret edeceği günü bekler ve her gün onu anarmış.

Durumdan haberdar olan diğeri ise müsait bir zaman kollarmış. Öyle ya ziyaret işi kendi üzerine kalmış. Arkadaşı yatalak haliyle kendisine gelemeyeceğini biliyormuş.

Günler günleri, yıllar yılları kovalamış.

Bir yün yatalak adam oğluna yine seslenmiş. “Bak evladım dostum gelmiş mi” demiş. Oğlu dışarı çıkmış. Kapıda beklerken tanımadığı bir piri fanin evlerine yaklaştığını görmüş. İhtiyar selam vermiş ve evin kime ait olduğunu sormuş. Konuşmalardan sonra babasını ziyarete gelen kişinin o olduğunu anlamış. Misafiri dışarıda bırakarak hemen içeri koşmuş.

Babasına: “Baba dostun geldi dışarıda duruyor. Onu hangi odaya alayım” demiş. Babasının gözünden iki damla yaş gelmiş ve oğluna dönerek, “Müsait değilim gönder” demiş.

Oğlu şaşkın bir vaziyette aldığı haberi dışarıdaki misafire bildirmiş. Gelen kişi hiç itiraz etmeden ve gücenmeden tekrar geri dönmüş. Onca yolu yürüyerek evine varmış.

Yatalak hastanın oğlu babasına “Baba sen yıllardır her gün bu dostunu andın neden görüşmedin” demiş. Baba hüzünlü bir ses tonuyla, “O içeri gelseydi bir zaman sonra evine yine dönecekti. Ve daha gelmeyecekti. Şimdi görüşmeden gittiği için tekrar gelmeyi deneyecek. Ben de o gelecek diye bekleyeceğim. İkimiz de bu hasreti içimizde taşıyacağız. Ve ikimiz de bu umutla yaşayacağız. Görüşseydik belki muhabbetimiz azalırdı” demiş.

Sizinde beklediğiniz var mı?

Beklemek zor değil mi?

Hasret içinde hüzün ve umut taşır.

Ve hasretin vatanı gönüldür…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku