son haberler

Bir Gönül İnsanı Muammer Bilgiç

Yayınlanma Tarihi: 9 Kasım 2015 okunma

Zeki ORDU zekiordu.zekiordu@gmail.com

Kişi vardır hafızada kalır, kişi vardır gönülde kalır.

Hafızada kalmak için iz bırakmak gerekir. Bu iz müspet de olur menfi de. Peki, gönülde kalmak öyle mi?

Bahse konu kişi Muammer Bilgiç. Onu seçimlerde tanımayan yoktur. İster onunla aynı düşünün ister farklı ama seçim çalışmaları bakımından diğer adaylardan çok farklı bir yol takip etti. En azından ezber bozdu. Belki, “bazıları”  kendince neticesi önceden bilinen bir seçim için beyhude çalışıyordu. Kimine göre “doğru söylüyor ama…” diye başlayan cümleler kuruyordu onun için. Ama o bunlarla ilgilenecek vakti yoktu ve “yüreğinin sesini” dinledi.

Aslına bakarsanız herkesten yüreğinin sesine kulak vermesini istedi. Bazen “Leyla’nın” desteğini aldı, kim bilir bazen de “Leyla’nın” muhalefeti ile karşılaştı. Ama o Leyla’dan vazgeçmedi. Geçemezdi. Çünkü “her şeyin bir insanı sevmekle” başlayacağını biliyordu.

Leyla onun için bir isim değildi. Leyla bir hedef de değildi. Çünkü hedefler ulaşılınca sona eren bir şeydi. O Leyla’da Mevla’yı arayanlardandı. Leylasız yapamazdı. Sadece seçim bölgesindeki insanların değil bütün dünyanın nasıl kurtulacağını hesaplıyordu. Bunun için de bir insanı sevmekle başlayacağını biliyordu.

Ona “yolun uzun ve çetrefilli, sonucu da belli değil gel bu sevdadan vazgeç” diyenler olmuştur. Belki de daha fazla “dünya imkânı” tanıyan da olmuştur. Anca “O” “Bizimkisi bir aşk hikâyesi” diyerek düştü yolara ve “aşkını” aradı günlerce. “Kavuştu mu?” diye sorulan soru çok sıradandı. En azından aradı. Bir şeyler yaptı elinden geldiğince. Ama bazı şeyler insan kudreti ve takatinin çok üstündeydi ve mevcut neticeyi kabullendi. En azında “keşke”si olmayacak bir çalışma içine girdi. Yan gelip yatmadı.

Aslına bakılırsa, kendimiz dışında bir şeyleri sevmekle başlardı çok şey. Bir velinin “İnan da bir kuru dala inan yeter ki” değdi gibi o da davasına inandı. Netice matematiğin bildirdiğinden çok farklı bir şeydi. Buradaki “galibiyeti” ancak bir davaya sahip olanlar anlardı ki bu da rakamlarla ölçülemezdi.

Kendini “kalbi ve kanadı kırıkların” adayı gösterirken “ben buyum” diyordu. Kanadı kırık olanlar en fazla uçamaz ama siz kalbi kırık olmanın ne olduğunu bilir misiniz? Nerden bileceksiniz. Bir divan şairinin “Gönlümde gam var gelme ey neşe/ bir hanede iki misafir olmaz” diye tercüme etmeye çalıştığımız mısralarında da oldu gibi o da kalbinin kırık olmasından pek rahatsız değildi de başkalarının hüznü ile hüzünlenenlerden olduğu için böyle ifade etti meramını. O alışılmış politikacıların “kendisi için bir şey istemiyorum” safsatasına inanmıyordu ve “hepimiz” için istiyoruz diyordu.

Muammer Bilgiç çok ilginç iki seçim çalışması yaptı art arda. Hani o meşhur barajı aşan partilerden birinin adayı olsaydı bu çalışmayla kendisi dışında fazladan iki kişinin daha meclise girmesini sağlardı. Ancak inandığı yolda devam etti. Kavuşamasa da hep Leyla’yı aradı durdu. Madem seviyordu o halde aramalıydı. Çünkü aşk hikâyesinin kahramanlarından biriydi.

Bu bir aday tanıtım yazısı değil. Çünkü seçimlerden sonra yazıldı. Herkesin “galibin”-nasıl oluyorsa- peşinden gittiği bir dönemde seçimleri “aritmetik olarak” kazanamamış biri hakkında kimse yazı yazmaz. Kazansaydı biz yazar mıydık bilmem. Malum her seçimin ardında bir adaya seçilecek kadar oy çıkar, seçildikten sonra o ilçe ve ilin tamamı ona oy vermiş olur. Bu da ayrı bir hikâye konusu. Ama bu konu vicdandan çok cüzdanı ilgilendiren bir konu olduğu için Leyla’nı arayan biri için düşünülmesi bile muhal.

Muammer Bilgiç’çe özel ve siyasi hayatında başarılar dilerim. Keşke her siyasi partinin bir Muammer Bilgiç’i olsa. O zaman birbirimizi daha çok severdik. Bu sevgi de bizi husumetten ve nifaktan korurdu.

Sürçü lisan ettikse affola…

Siz de yorum yapın, görüşlerinizi belirtin.

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazıları.

KORGAN’DA BİR ŞELALE

7 Mayıs 2024 okunma
Bir yeri ziyaret ettiğinizde öncelikle karşılaşacağınız şeyler şunlardır: Tarihi doku, coğrafi yapı ve insan… Tarihi doku o yerde daha önce yaşamış kavim ve devletlerin günümüze kadar gelmiş “Fiziki imzaları”dır. Yani geçmişten günümüze... Devamını Oku

KÜÇÜK KALEMLER BÜYÜK HAYALLER

30 Nisan 2024 okunma
Atalarımızın “Ağaç yaş iken eğilir” sözü hayatın her sahasında bize rehber olmuştur. Olmalıdır da… Küçük yaşlarda verilen eğitim, ileri yaşlarda bize hem temel, hem de rehber olacaktır. Her bina sağlam temel üzerine konulmalıdır ki uzun süre... Devamını Oku

EL ÜCRA’DA ALUÇ ARAMAK

28 Nisan 2024 okunma
Bazen oturup araştırma yapmak bir yeri tanımak için yetmeyebiliyor. Eskilerin “Aynel yakin” diye adlandırdıkları şey öğrenmek istediğin neyse onun yakınında bulunmaktır. Alucra Giresun’a bağlı sahile uzak bir ilçe. Zaten Anadolu’da denize komşu olan... Devamını Oku

KORGAN’A YOLCULUK

20 Nisan 2024 okunma
Takvimler 26 Mart 2024’ü gösteriyordu. Ramazanın On altısıydı. Yanıma aldığım iftarlıklarla Ünye’den yola çıktım. Günlerden salıydı… Niyetim Korgan ve Kumru ilçelerini görmekti. Ramazan ayı olduğu için bazı zorlukları olacaktı. Ancak ataların... Devamını Oku

SENSİZ BAHARIN ŞEVKİ YOK

29 Mart 2024 okunma
    Ne zaman mart ayı gelse hep aynı hatıra canlanır gözümde. Sanki daha dün gibiydi… Köyümüze okul açılması haberi gelince okul çağında çocukları olan ailelerde bir telaş başladı. Ben okul ne, niye okula gidiliyor bilmiyordum. Hatta çok kişi... Devamını Oku

TORUL’U ANARKEN

7 Mart 2024 okunma
Aradan yedi ay gibi bir zaman geçti. Geçmiş notlarımı incelerken 20 Temmuz 2023 tarihinde yani sıcak bir yaz gününde yolum Torul’a uğramış; orada bulunan bir çay ocağında mola vermiştim. Daha sonra 12 Kasım 2023 tarihinde “Torul’da Bir Çay Bahçesi”... Devamını Oku

KAĞIZMAN’IN ÇİÇEKLİ ÇAYI

18 Şubat 2024 okunma
Bazen bizim basitmiş gibi görüp, tarihe mâl olan o kadar çok şey vardır ki kayıt altına alınmadığında unutulup gider. İnsan hayatında olduğu gibi toplumların hayatına girmiş ve zaman içinde yok olmuş neler vardı kim bilir? Tarihi ve kültürel değerlerin... Devamını Oku

DERELİ’Yİ GÖRELİ

6 Şubat 2024 okunma
Nemli bir yaz ayıydı. Takvimler 18 Temmuz 2023 tarihini gösterirken düştüm yollara. Maksadım daha önce ayak basmadığım toprakları yerinde görmekti. Her ne kadar uzun sür kalamayacak olsam da en azından dünya gözü ile etrafı bir temaşa edip, havasını... Devamını Oku

AYVACIK SAKİN ŞEHİR OLUR MU?

25 Ocak 2024 okunma
Yolumun Samsun’un Ayvacık ilçesine düşmesiyle şehri bira dolaştıktan sonra Belediye Başkanı ile bir görüşme yapmak istedim. Her vatandaş gibi görüşme için sıramı aldım ve davet edilince makama kabul edildim. Daha içeri girer girmez Ordu’nun Perşembe... Devamını Oku

ÇAMOLUK: GİRİŞİ OLUP ÇIKIŞI OLMAYAN İLÇE

10 Ocak 2024 okunma
Takvimler 23 Temmuz 2023’ü gösteriyordu. Sahilin hem kavurucu hem de buram buram terleten sıcağından uzaklaşmak için daha güneyine doğru birkaç günlük bir ziyaret etmeyi planladım. Ünye’den yola çıkıp, sahil boyu yol aldıktan sonra, Giresun’un Dereli... Devamını Oku